Такой красавчик translate Turkish
139 parallel translation
Чарли, ты такой красавчик, я едва тебя узнала.
Charlie, ne kadar da yakışıklısın! Seni zor tanıdım.
Ты же такой красавчик!
Sen çok yakışıklı bir adamsın!
Такой красавчик! Потрясный!
Ne kadar yakışıklı!
Но раз уж ты такой красавчик, я согласен тебя простить.
Fakat madem ki böyle olağanüstü şekilde güzelsin seni affetmeye hazırım.
Куда ты собрался, такой красавчик?
Böyle şık giyinmiş nereye gidiyorsun?
Я знаю, что там происходит и я знаю, что он там такой красавчик, как никогда.
Filmin konusunu biliyorum ve onun da filmdeki en tatlı şey olduğunun farkındayım.
Ты такой красавчик.
Çok tatlısın.
Старший такой красавчик.
Teşekkürler. Büyük olanı çok yakışıklı.
Он такой красавчик. На одной из них он играет со своей пиписькой.
Çok tatlı, hatta bir tane aletiyle oynarken var.
Ты такой красавчик.
Amma da yakışıklıymışsın sen.
Посмотри на себя, такой красавчик.
Kendine bir bak, çok yakışıklısın.
- Он такой красавчик, самый красивый ребенок из тех, что я видел.
- Şimdiye kadar gördüğüm en güzel bebek.
Такой красавчик!
Çok tatlı biri.
Что-то вроде "Мистер Пинцер, теперь я понимаю, почему Воллэс такой красавчик".
Mesela, "Bay Pinzer, Wallace'ın güzel gözlerini nereden aldığı belli oluyor."
Я такой красавчик, что мне показалось, что это Шон Кэссиди сзади сидит.
O kadar yakışıklıyım ki, bir an arka koltukta, Shaun Cassidy oturuyor sandım.
- Но он такой красавчик, правда?
fakat o gerçekten yakışıklı, değil mi?
а ты уже не такой красавчик!
yakışıklılığın yakınlarında bile değilsin.
Кимми увидела парня в торговом центре, он был такой красавчик, он купил нам газировки, и мы потеряли счёт времени.
Kimmy alışveriş merkezinde yakışıklı bir çocuk gördü. Bize Slurpee ısmarladı ve zaman nasıl geçti anlamadık.
А Вали настоящий доктор, такой красавчик, хорошо зарабатывает.
"Vali" ise diplomalı bir doktor, ayrıca yakışıklı ve çok iyi kazanıyor... Sizce ben bir doktorla çıkar mıyım yani?
- Ховард такой красавчик!
- Howard da çok yakışıklı çıkmış.
Это из-за того, что он такой красавчик?
Bütün olay onun ne kadar yakışıklığı olduğuyla mı alakalı? Mutlu olman gerekirdi ve tabii rahatlamış.
Кстати, а почему мне никто не сказал, что Алан такой красавчик?
Arkadaşı Alan'ın hoş biri olduğunu düşünen var mı?
Доктор, вы такой красавчик.
Doktor, çok yakışıklısın. Evet, öyleyimdir.
Ты такой красавчик.
Tanrım, çok güzelsin
Ты такой красавчик, Бето!
- Çok yakışıklı!
Он такой красавчик!
Rüya gibi!
Он там не такой красавчик.
Stefan bakma konusunda oldukça kötüdür.
Он такой красавчик.
Bu adam acayip yakışıklı.
О, он такой красавчик!
Çok şirin!
Такой красавчик.
Çok yakışıklısın.
Ага, был такой красавчик, который убил примерно 60 женщин. Плюс-минус.
Evet, yakışıklı biriydi ama, yaklaşık 60 kadını öldürdü.
Ты такой красавчик в этом новом костюме.
Yeni takımının içinde çok yakışıklı görünüyorsun.
Твоего сына. Он такой красавчик.
Oğlunun... yakışıklı bir çocuk.
Особенно если тебя бросил такой красавчик, как Эдвард.
Özellikle de Edward kadar yakışıklı biri tarafından terk edildiysen.
- И он такой красавчик в своем костюмчике.
Üniformasıyla çok yakışıklı oluyor.
Такой красавчик!
Ne kadar yakışıklı!
Ох, вы такой красавчик.
Çok yakışıklısın.
Такой красавчик!
Çok hoşsun.
Ты такой красавчик, я тебе раньше никогда здесь не видела.
Çok hoşsun, daha önce seni buralarda görmemiştim.
- Можешь поверить, красавчик и такой милый?
Bu kadar güzel birinin böyle nazik olabileceğine inanabiliyor musun?
Не такой уж он и красавчик!
İnsan şahsiyete âşık olur, bedene değil.
Он такой... - Красавчик?
- Yakışıklı mı?
Почему ты не признаешься, что ты - мой отец? А почему ты не такой красавчик, как все американцы?
Neden babam olduğunu kabul etmiyorsun?
Ты такой красавчик.
Özür dilerim, hamfendi!
Красавчик, он был. Именно такой.
Her şey çok güzeldi, çok kibardı.
Ты такой красавчик.
Ne kadar yakışıklısın öyle.
- Знаешь, такой... такой чувственный красавчик... по которому все малолетние дурочки просто сходят с ума.
- Bilirsin işte böyle duyarlı birileri. Genç kızların bayılacağı biri olmalı.
Понимаешь? А тут приходит ко мне этот красавчик и он такой милый, совершеннолетний.
En sonunda, bu iyi görünüşlü çocuk geldi ve bana karşı iyiydi, anladın mı?
- Но ты не такой, ты красавчик.
- Ama sen şapşal değil, seksisin.
Не такой уж он и красавчик.
O kadar da yakışıklı değil.
А ты еще кто такой, красавчик?
Sen de kim oluyorsun, güzelim?
красавчик 1353
красавчики 33
такой 1084
такой же 300
такой красивый 63
такой милый 74
такой молодой 41
такой смешной 20
такой маленький 44
такой умный 23
красавчики 33
такой 1084
такой же 300
такой красивый 63
такой милый 74
такой молодой 41
такой смешной 20
такой маленький 44
такой умный 23