Такой уж я translate Turkish

Такой уж я идиот. Но больше не верю.

Kabul edeceğimden daha çok inanmıştım buna.

В такой формулировке звучит натянуто. Но такой уж я олух!

Mmm. böyle söyleyince inanması zor oluyor, ama bu baktığınız bir lider!

- Такой уж я уродился. - Да уж.

- Beni tanırsın, Marcus.

Не такой уж я никчёмный. И блох у меня нет.

Değersiz değilim. ve bitli de değilim.

Но такой уж я есть - странный и чувствительный.

Böyleyim işte... garip ve duygusal.

Такой уж я человек.

Bu hiç komik değil. Tıbbi bir durum.

Просто такой уж я есть.

Ben böyle biriyim.

"Такой уж я есть." Хрен собачий!

Bu nedenle böyle yapıyorum. Bunların topu saçmalık.

Не такой уж я плохой.

Ben kötü biri değilim.

Такой уж я человек.

Ben böyle bir adamım.

Такой уж я странный.

Böyle de komiğimdir.

Не такой уж я и большой человек.

O kadar da düzenbaz değilim yahu.

Видишь ли, Мэри, я не такой уж дурак.

Dalga geçmiyorum, Mary.

Только для того, чтоб вы не думали, что я такой уж подлец, я подкину для вас одну новость.

Tam bir aşağılık olduğumu düşünmemeniz için size bazı haberlerim var.

Конечно, я понимаю, я не такой уж романтичный и страстный...

Pek romantik ya da girişken olmadığımı biliyorum.

Видимо, я тоже не такой уж "крокодил", каким себя считаю.

Ben de sandığım kadar sıkıcı biri değilim o halde.

Я не такой уж и смелый.

O kadar cesur değilim.

Раз уж вы задали мне столь тупоумный вопрос, я дам на него ровно такой же тупоумный ответ.

Ahmakça bir soru sorduğunuz için,.. ... ben de size aynı ahmaklıkta bir cevap vereceğim.

" Тщательно рассмотрев дело Базини, я пришел к выводу, что его воровство не такой уж непростительный грех.

" Etrafımdaki şeyleri tarafsız bir gözle incelediğimde, Basini'nin yaptığı hırsızlık önemsiz bir suç gibi duruyor.

Откройте, и увидите, что я не такой уж сумасшедший, каким кажусь.

Göreceksiniz ki, henüz delirmedim!

Понимаешь, я не такой уж ублюдок, каким меня многие считают.

Görüyorsun ya, herkesin sandığı gibi kötü kalpli bir piç değilim ben.

Но раз уж ты такой красавчик, я согласен тебя простить.

Fakat madem ki böyle olağanüstü şekilde güzelsin seni affetmeye hazırım.

Я не думаю что он такой уж большой, но он крупный.

Bu kadar büyük olduğunu sanmıyordum. Baba bir örümcek...

Я не такой уж плохой пилот!

Tabii uçururum. O kadar da kötü bir pilot değilim.

Запомни... Я - такой человек, который уж если что себе сказал, то себе и сделает.

Unutma, ben öyle biriyim ki bir şeyi yapacağım dedim mi yaparım!

Я не думаю, что ты такой уж правдивый.

Sakın kendini samimi zannetme ya da dürüst.

Да ни такой уж он и старый, ведь я был первым, кто его сделал.

Eskilerden biri değil,'çünkü bunu ilk ben yaptım.

Я докажу тебе, что я не такой уж дурак.

Senin dedigin gibi beceriksiz olmadigimi kanitlayacagim.

Я не такой уж адский лодырь как ты думаешь

O kadar da kötü bir adam değilim.

Ах, несчастный моряк. Такой уж я, сэр.

Üzgün bir denizciye benziyorsun.

Барт, я не думаю, что это такой уж плохой подарок.

Ben bunun kötü bir hediye olduğunu düşünmüyorum.

уж извини : если я такой жестокий!

Zalimsen kusura bakma.

- Хьюстон, мы готовы... к началу процедуры P.T.C.... и я думаю, раз уж получился такой шашлык, а - а, Джек и я его пожрём.

- Huston, hazırız... P.T.C.'ye başlayabiliriz, Jack ve ben yemek yiyeceğiz.

Дабы доказать, что я не такой уж и плохой парень, я готов посвятить вас в свои планы.

Sırf o kadar da kötü adam olmadığımı kanıtlamak için,... ikinize yapacaklarımı açıklayacağım. Çok basit.

- Да уж я подозреваю, но уж такой вот у меня сегодня день.

- Galiba öyle ama bugünüm söylediklerimden de anlamsız geçiyor.

- Ну, надеюсь, ты пришла и не ради яств, потому что, в отличие от мистера Гарибальди, я не такой уж искушённый повар.

Umarım yemek için de gelmemişsindir çünkü Bay Garibaldi'nin aksine kusursuz bir gurme sayılmam.

Не знаю, может, я не такой уж и гуляка

Bilmiyorum, sanırım ben o tarz bir adam değilim.

Я не такой уж урод.

Denyo falan değilim.

- Я не такой уж и плохой. - Я верю.

Ben o kadar kötü bir adam değilim.

Такой уж я есть.

Ben birden ortaya çıkarım, Elaine.

- Я не такой уж экстремальный.

- Kutlama mı? - Evet, birer içki içelim.

И я вдруг подумала, что, может он не такой уж и замечательный любовник?

Düşündüm de belki o çok iyi bir âşık değildi.

Я не такой уж эксперт, каким хотела казаться.

Uzman gibi davranan biri değilim.

Я не нахожу эту часть такой уж отвратительной.

Ben onu o kadar iğrenç bulmuyorum.

- "Папочка, я не такой уж и тупой!"

- "Baba, o kadar da aptal değilim!"

Я начинаю думать, что этот дом не такой уж и престижный.

Buranın o kadar da şık bir yer olmadığını düşünmeye başlıyorum.

Знаешь, я не такой уж профан в старой-доброй Аш-два-О.

Aslında teknelere o kadar yabancı sayılmam. Harvard'dayken kürek takımındaydım.

Но с учетом всех удивительных вещей, которые рассказала мне о тебе Лиззи и многих, многих, многих историй, которые рассказала мне Рэйчел я готов признать что ты не такой уж плохой парень.

Lizzie'nin bana anlattığı onca güzel şeyden sonra ve Rachel'ın bana anlattığı çok, çok, çok çok fazla hikayeden sonra kabul etmeliyim ki sen o kadar da kötü değilsin.

Я не такой уж плохой.

Ben kötü bir insan değilim.

Решили, что я, в конце концов, не такой уж плохой бухгалтер.

Benim kötü bir muhasebeci olmadığımı anladılar!

Я даже начала думать, "Может быть, он не такой уж маленький противный паразит, каким кажется"

Belki de göründüğü gibi bir sıçan değildir diye düşünmeye başlamıştım.