English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Russian → Turkish / [ Я ] / Я так волнуюсь

Я так волнуюсь translate Turkish

257 parallel translation
Максим, я так волнуюсь, как ты себя поведешь завтра на допросе.
Ah, Maxim, ben, ben yarınki tahkikatta ne yapacağın konusunda çok endişeliyim.
Я так волнуюсь за Труди.
Trudy için endişeleniyorum.
Я хорошо выгляжу? Я так волнуюсь...
Sadece ne yapacağımı bilmiyorum.
Я так волнуюсь при встрече с ней.
- Daha fazlası. Vay canına!
Я так волнуюсь за него.
Onun için çok endişeleniyorum da...
Я так волнуюсь.
Çok meraklanıyorum.
- У тебя есть фотография Микки? - Он Майки. Извини, я так волнуюсь.
- Mickey'nin bir resmi var mı?
Я так волнуюсь.
Çok heyecanlıyım.
Я так волнуюсь. Ведь я не очень хорошо готовлю.
Bu nedenle endişeliyim, iyi bir aşçı değilim.
Я так волнуюсь!
Heyecanlanmaya başladım.
Я так волнуюсь.
Evet. Çok gerginim.
Я так волнуюсь.
Cok heycanliyim.
Сон Мин, я так волнуюсь.
Seong Min, seni kiskaniyorum.
Я так волнуюсь, сэр!
- Güzel duygu efendim.
Я так волнуюсь насчёт завтрашней морской прогулки.
Yarınki gezi için çok heyecanlıyım.
Я так волнуюсь.
Seni merak ettim.
Чувак, я так волнуюсь, меня аж тошнит.
Dostum çok heyecanlıyım, kusabilirim.
Я так волнуюсь за вас.
Çok endişeliyim.
- Я так волнуюсь.
- Çok heyecan verici.
Я так волнуюсь.
Çok heyecanlıyım!
Я так волнуюсь.
Çok endişeliyim.
Боже, я так волнуюсь.
Tanrım, çok endişeleniyorum.
Я так волнуюсь за тебя, Лиззи.
Senin için çok endişeleniyorum, Lizzie.
- А вот как раз и они. - Я так волнуюсь.
Harika bir damat olacaksın.
Я так волнуюсь.
Çok heyecanIıyım.
Хотел бы я заговорить с ней, но я так волнуюсь.
Keşke gidip onunla konuşabilsem. Ama çok gerginim.
Я так волнуюсь и забыла лекарство от астмы в Миссиссипи.
Çok gerginim, ve astım fısfısımı Mississippi'de unuttum.
Я так волнуюсь! Ладно, первый член рока...
Bakalim ilki kime ait?
Я так волнуюсь.
Bir koreografi işi. Şansım yaver gidiyor!
Я так волнуюсь.
Bu çok heyecan verici.
Я так волнуюсь насчёт сегодняшнего дня.
* [ "Şaheserimi bitirdiğimde" adlı şarkı çalıyor ] * "Roma'nın sokakları..." Bugün bunun için çok heyecanlıydım.
Я так волнуюсь за него!
Beni korkutuyor!
почему я столь волнуюсь по поводу осуществления наказания Кан Сан Ина так быстро?
Kang Sang In'in cezalandırılması konusunda neden bu kadar aceleci ve endişeli davranıyorum biliyor musunuz?
Я тоже волнуюсь за них, но я так занят.
İyi fikir. Ben de onlar için üzülüyorum ama çok meşgulüm.
Боунс, я так же волнуюсь о Споке, как и вы.
- Ben de endişeliyim.
Я так за тебя волнуюсь.
Senin için endişeleniyorum.
Так что теперь я о сыне не волнуюсь.
Bende oğlum için endişelenmekten vazgeçtim.
Что это я так волнуюсь?
Haklısın haklısın Niye endişeleniyorum ki
Я не всегда делаю так пышно, но я сейчас волнуюсь.
Her zamankinden daha kabarık oldu, sinirlerim biraz gergin de.
Я просто так волнуюсь.
Sadece çok endişelendim...
Вот так я волнуюсь за общее дело.
Anlayın ne kadar titiz olduğumu.
Слушай, м - м... я тут пытался... так, вобщем... и я слегка волнуюсь о том, как холод подействует на батареи.
Dinle... bazı şeyleri gözden geçiriyordum, Dinle... bazı şeyleri gözden geçiriyordum, ve bu soğuğun bataryaların verimini düşüreceğini düşünüyorum.
Я немного волнуюсь, так как Харлан сюда придет.
Harlin'in buraya gelmesinden ötürü biraz endişeliyim.
Так, значит... Я слишком волнуюсь, чтобы думать!
Düşünemeyecek kadar heyecanlıyım!
- Так, я волнуюсь.
- Tamam, korkuyorum.
Я звонил жене, так как очень волнуюсь за сына.
Oğlum için karıma telefon açmıştım.
Я просто очень волнуюсь насчет праздничного ужина и так далее.
Yemek felan için heyecanlıydım sadece.
Я насчёт этого не так волнуюсь, но пока ты у меня снимаешь комнату, твои родители доверили мне самое ценное, что у них есть - тебя.
O kadar önemli değil. Ancak benim yanımda kalacağın zaman, Ailen, en değerli varlıklarını, seni, bana güvenerek teslim etti
Но всякий раз, когда пытаюсь, я волнуюсь, и мой рот словно забит арахисовым маслом, даже если это и не так.
Ama ne zaman söylemeye çalışsam ağzımın içi fıstık ezmesiyle doluymuş gibi oluyorum.
Я так сильно волнуюсь.
Çok fazla baskı altındayım.
А я всегда так волнуюсь, когда он участвует в автогонках.
Yarışırken beni hep endişelendiriyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]