Aa evet translate English
425 parallel translation
Aa evet, tabi tabi...
Oh, yes, yes, for sure she is.
- Aa evet, duymuştum.
- Oh, yes. I heard you.
Aa evet aerodinamikler hakkında benden daha bilgili olabilirsiniz. ve nokta katsayılarında.. ve gerilim çarpanlarında..
You know a whole lot more than I do about aerodynamics... and drag coefficients and stress factors.
- Aa evet, Singlemanlar'ın daveti.
Yes, the Singleman party.
- Aa evet, Gertrude Stein.
- Oh, yeah, Gertrude Stein.
Aa evet, kolunuza ne olmuştu?
Oh yes, so what's it about your arm?
Aa evet, taşıyormuşuz.
Yes, It looks like that we're carrying...
aa evet şunu söyleyecktim senin benimle ilk renk festivalin.
I was saying this is your first spring festival with me.
Aa evet, burada bir sorun görünüyor.
Oh yes, I see the problem here.
Aa evet. Sen şey olmak için okuyan genç adam değil misin? Şeey..?
Yes, aren't you the young man studying to be a...?
Aa evet sonra da gülmekten ölecekler.
Sure. Then they'll die laughing.
Aa evet! güzel bir gün
Yes, it's a beautiful day.
Aa evet, sana bir yıl katlandıktan sonra bunu hakettim.
Oh, yeah. Well, after a year with you, I deserve it.
Aa evet ve orada yalnız mı yaşıyor?
I see. And she lived there alone?
- Aa evet.
- Oh, yeah.
Aa evet!
Oh, yeah!
Aa, evet.
Oh, yes.
Aa, evet. bunu iyi hatırlıyorum.
Oh, yes. I remember it well.
- Aa, evet, evet.
- Oh, yes, yes.
Aa, evet, şey...
Ah, yes, well...
Aa... evet. öyle..
Um... yes.
Aa, evet.
Oh, aye.
- Aa, evet, şey.
OH, YEAH, WELL...
- Aa, evet şu ana kadar, sadece uzaktan hayranım.
Ah, yes, up to now we've had to worship from a far.
- Aa, bağış! - Evet.
Oh, a gift!
- Aa, evet.
Oh, yes, I'll take a dozen, please.
- Aa, teorim ne mi? - Evet.
Oh, what is my theory?
- Evet. O bir aralar alkolikti.
She was AA for a while.
Aa, evet. Bay ve Bayan Sviben.
Ah yes, Mr and Mrs Sviben.
- Aa, evet, şimdi anlıyorum.
- Oh, yeah, it figures.
Aa, evet, şimdi...
Right, yes, well...
- Aa, evet hatırladım.
- Oh, I remember.
- Aa, evet.
- Oh, God, yes.
Aa, evet, hiç hoşlanmadı.
Oh, well, he hated them.
Hmm... aa.. e-evet.
Ye... Uh... y-yeah.
Aa.. evet Diodiece...!
Diodiece...
- Aa, evet.
- Ah, yes.
Aa, hayır, hayır. Evet.
Oh, no, no, no... yes!
Aa, evet.
Oh, yeah.
Aa, evet, "hin fish"!
Uh, sí. " Hin fishi'
Aa, evet.
Oh, yes
Aa, evet.
Ah, yes.
Aa, evet, sanırım.
Uh, yeah, I guess.
Aa, evet...
Oh, yes....
aa, evet onları Sullivan şovundaki saçmalıkları ile hatırlıyorum bayan Simpson, bu görev ve tüm başarısı sizin olabilir ancak bir soruya cevap vermeniz gerekiyor
Oh, yes. I remember their off-key caterwauling on the old Sullivan show. This commission and all of its glory can be yours but you must answer one question.
Son kullanma tarihi, Haziran 1989 Aa, 2012, evet.
Expiration date, June 1 989... uh, 201 2, yeah.
Aa, evet. Max.
Yeah, Max.
Aa, evet, George o kötü kadeh konuşmasını yapınca atmıştı.
Oh, yeah, when George made that bad toast.
Aa... evet.
Uh... yeah.
Aa, şey, evet.
Oh, the thing.
Aa, evet.
Oh, God, yeah.
evet 202090
evet doğru 355
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
evet benim 134
evet sen 71
evet dedi 25
evet ya 191
evet doğru 355
evet canım 124
evet biliyorum 304
evet var 222
evet öyle 811
evet benim 134
evet sen 71
evet dedi 25
evet ya 191
evet dedim 36
evet efendim 4215
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet elbette 66
evet mi 290
evet tabii 90
evet bu o 18
evet iyiyim 87
evet anne 162
evet efendim 4215
evet de 83
evet mi hayır mı 99
evet elbette 66
evet mi 290
evet tabii 90
evet bu o 18
evet iyiyim 87
evet anne 162
evet dostum 66
evet bayan 183
evet ama 345
evet burada 46
evet bu 43
evet ya da hayır 65
evet o 181
evet kaptan 91
evet hanımefendi 169
evet doktor 98
evet bayan 183
evet ama 345
evet burada 46
evet bu 43
evet ya da hayır 65
evet o 181
evet kaptan 91
evet hanımefendi 169
evet doktor 98