Evet öyle translate English
29,277 parallel translation
Evet öyle demek istiyorum.
I've been meaning to.
- Evet öyle.
- No, it's not.
Evet öyle bırakalım.
Yeah, you leave that alone.
- Evet öyle.
- Yes, it is.
Evet öyle.
Yeah, he did.
Evet öyle tabi.
Hell, yeah, she is.
Evet öyle.
Yes, it does.
Evet, ben olsam ben de öyle yapardım.
No. Yeah. No, no, I would...
Evet, öyle.
Yeah, he is.
Evet, öyle.
Yeah, of course.
Evet, ben de öyle dedim.
Yeah, okay, me neither.
- Evet. - Evet, aynen öyle oldu.
- Yeah, that's what it was.
Evet, Öyle bir şey yok hiç elimizde.
Yeah, we don't have anything like that here.
Evet, öyle görünüyor.
Yeah, that's what it looks like.
Evet, ben de öyle söylemiştim.
Yeah, that's what I said.
Evet, aynen öyle.
Yes, that's true.
- Evet, anladığım kadarıyla öyle.
Yes, that's my understanding.
Evet, öyle.
Well... yeah.
Sanırım öyle, evet.
Yeah, I guess.
Evet, sanırım öyle.
Yeah, I guess.
Evet, öyle.
Yeah, it is.
- Öyle mi? - Evet.
- You do?
Evet, ben de öyle.
Yeah, so am I.
Evet ama bu sende öyle bir etki bırakabiliyor.
Yeah, well, it can have that effect on you.
Evet, öyle.
Yes, it is.
- Evet, öyle.
Yeah, kinda.
- Evet öyle.
- No.
- Evet, bizim için öyle.
Away game?
- Evet, aynen öyle.
Yes, exactly.
Evet bunlar öyle değil.
Yeah, well, these aren't.
Evet, öyle de denebilir.
Er... Yeah, you could say that.
Evet, sanırım öyle.
Yeah, I suppose.
- Evet, öyle.
- Yeah, I do.
- Evet, öyle görünüyor.
Looks like it.
Evet ben de öyle düşünüyordum.
Yeah, I thought so, too.
Bana öyle çıkma teklif eden erkeklere asla evet demem.
I never say yes to guys asking me out like that.
Teorik olarak öyle, evet.
Theoretically speaking, yes.
Evet, aynen öyle.
Yeah, yeah. Exactly.
- Evet, öyle.
- Yes, it is.
Evet, öyle.
Yes, you do.
- Evet, aynen öyle.
- Yeah, exactly.
Ah, evet artık öyle zaten.
Oh, yeah, we are.
Evet, yani durumu göze alırsak öyle.
Yeah, I mean, you know, given the circumstances.
- Evet, biraz öyle oldu.
Yeah, you did.
Aynen öyle, ve işin en kötü yanı bizi davet etmek akıllarına bile gelmediği için kötü dahi hissetmediler. - Evet.
Exactly, and the worst part was they didn't even feel awkward about it'cause it didn't even occur to them to invite us.
Evet, sanırım öyle.
Yeah, I guess so.
Evet çünkü muhtemelen öyle olacak.
- Yeah, well, because that's what's probably gonna happen.
Evet, aynen öyle.
Yeah, that's right.
- Hemen gidip öyle yapmalısın. - Evet.
- You should go do that right now.
Evet, bence de öyle.
Yeah, this, uh... I think, yeah, looks sound.
Evet ama Phoebe öyle değildi.
No, but Phoebe wasn't like that.
evet öyleyim 58
evet öylesin 32
evet öyleydi 50
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
evet öylesin 32
evet öyleydi 50
öyle mi 14811
oyle mi 19
öyle değil mi 4374
öyle degil mi 23
öyle 4799
öyleyse 1938
öyleydi 571
öylesine 89
öylemi 130
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öylemi 130
öyleyim 490
öyle olsun 692
öyleymiş 51
öylesin 305
öyle mi dersin 362
öyle bir şey değil 75
öyleyiz 77
öyledir 296
öyle işte 113
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öylece 26
öyle deme 154
öyle bir şey yok 92
öyle oldu 102
öyle mi diyorsun 87
öyle demek istemedim 274
öyle ya da böyle 119
öyle misin 81
öyle ki 92
öylece 26
öyle deme 154