English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ E ] / Evet dedim

Evet dedim translate English

1,914 parallel translation
Sonunda Ferrari'ye evet dedim.
I finally said yes to Ferrari.
Bazılarına... Evet dedim.
But them some of them, I was like, yeah!
Bana tekrar çıkma teklif etti, ben de evet dedim ardından ilk önce seninle konuşmam gerektiğini düşündüm.
He asked me out again and I said yes, and then I started thinking maybe I should talk to you first.
Ben de kedi mamalarıyla tamponların arasında evet dedim.
So I said yes between the cat food and the tampons.
Evet dedim.
I said yes.
Sonra çıktık, bana evlenme teklifi etti, ben de evet dedim ve ondan sonra bu işe girdi ve biz Bristol'a taşındık.
Then we dated, he proposed, I said yes, and then he got this job and we moved to Bristol.
Çünkü ona evet dedim ama evet demek zorundasın, evet de!
But you have to say yes, so say yes! Yes?
Evet dedim. İcabına bakın.
I said "Yes," take care of him. "
Evet dedim.
I said "Yes."
Çoktan evet dedim.
I said yes already,
- Sen ne dedin? - Evet dedim elbette.
Well, I said yes, of course.
Tatlım, evet dedim.
- Dear. I said yes.
Evet, aşırı homofobik olan erkeklerin genelde kendilerinin de aslında eşcinsel olduklarını biliyor musun acaba dedim.
- Yeah, I was wondering if you were aware that men who demonstrate extreme homophobic tendencies are oftentimes homosexuals themselves?
Ben de "evet" dedim.
And I said, "Yes."
Evet dedim ya.
Yes.
Evet, kapılardan çıkınca şaşırdım, çok güzel dedim.
Yeah, when I come out the doors I said wow, it's so beautiful.
Evet, Leonard dedim.
Yeah, I said "Leonard."
Hey! Evet, sana dedim! Saat sabahın sekizi!
Hey, hey, you, good morning!
Ben "evet" dedim.
I said "yes."
Evet, dedim.
Yes, I do.
Evet, sonra eve gidip düşündüm, işinde büyük ihtimalle çok ama çok başarılı olan, böylesine değerli ve biricik dostuma nasıl öyle korkunç davrandım dedim.
Yes, and then I went home and thought, what a horrible thing to say to such a dear, dear friend who's probably really, really good at her job.
- Dedim, evet.
- I did, yeah.
Ben de "Evet." dedim.
And I said, "I do."
- Evet, dedim!
- I did!
Sonra başladı "sadece seni deniyordum," falan filan "evet, herneyse" dedim.
Oh, and then he's like, uh, "Oh, I was just testing you," and blah, blah, blah. I said, "yeah, whatever."
Ben de "Evet, benim" dedim.
I say, "yes, it is."
Ben de "evet okurum" dedim.
Of your filibuster? "
- Evet, seni duydum dedim ya.
Yeah, I hear you already.
Evet, dedim.
I did.
Evet, dedim.
Yes, I did.
Ve ben "Gerçekten mi?" dedim. O da "Evet" dedi.
And I said, "Really?" And she goes, "Yeah."
"Sevgili gibi mi?" dedim. O da "Evet" dedi.
And I was like, "Like a boyfriend?" And she goes, "Yeah."
Bana "Burayı biliyor musun?" dedi. "Evet" dedim.
He said, "Do you know this place?" I said, "Yeah."
Evet, Dedim sana, ben iyiyim.
Yeah, I told you I'm fine!
Siktir git dedim. - Evet.
I say, "fuck you." yeah.
Evet, sayın bayan, öldürüp dedim.
Ay, lady,'twas my word.
Diyelim ki "evet" dedim. "Hadi evlenelim".
All right, say I said, "Yes, yes," you know, " Let's get married,
- Evet, ben de aynen öyle dedim.
- That's basically what I just said.
¶ sıramın gelmesini bekleyerek, dedim ki, " evet ¶
# Biding my time, I said, " Yes #
'Evet, Edward Klosinski.'dedim.
Yes, Edward Kłosiński.
Evet, sen yataktan kalktın ve makaleyi yazman gerektiğini söyledin, ben de "hadi, yatakta kal bu park asla, asla, hiçbir zaman yapılmayacak" dedim.
Well, you know, you got up because you had to write the article and I said, "Come on, stay in bed. " That park is never, ever, ever gonna get made. "
Evet, öylece duruyordu ve ben de dedim ki kısa bir tur atayım.
Yeah, it was right out front so I figured I'd take it for a spin.
- Evet, neredeyse dedim.
- Yeah, I said almost.
Evet, dedim. Bir içki iyi giderdi.
I definitely could use a drink.
Evet, neden öyle dedim bilmiyorum.
Yeah, I just, I don't know why that came out.
Aslında, kankalarımla takılıyordum, birden beynim benim beynim fikirlerle doludur, çünkü ben çok komiğim falan sonra döndüm, "Moruk, don balığı sever misin?" dedim kankam da, "Evet, Carlos, çok komiksin." dedi...
well, you know, i was just kickin'it with my homies and my brain - you know my brain is always so full of ideas'cuz i'm so funny and stuff... so i was all like - "hey pepeeto, you like fishsticks?" and my homeboy says,'yeah carlos y'know you're so funny'.
Evet, dedim.
Yeah, so did I.
- Anladın mı dedim? ! - Evet!
- You understand me?
"Evet." dedim. Devam etti :
And I go, "Yep", and he goes,
Evet ama dedim ya, Büyük Britanya'da...
Yes, well, as I've explained, in Great Britain...
- Evet, utanmazım. Öyleyim dedim.
- Yes, shameless, that's what I'm saying.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]