English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ E ] / Evet canım

Evet canım translate English

3,978 parallel translation
Evet canım.
Oh, yeah.
Evet canım azgın biri ve o bize iyi gelecek kişi
Why don't you and marty take this horny buster brown into our video vault where he can browse our many fine selections? - Your home is a movie shop?
# Evet canım, gerçekleştir #
♪ Yeah, darlin', go make it happen
Şimdi size bazı sorular soracağım, siz de bana evet ya da hayır diye cevap verin, tamam mı?
- I'm going to ask you some questions, and you can just tell me yes or no, okay?
Evet, fırsatlar hiç beklemediğin anda karşına çıkar, canım.
Yes, opportunity comes when you least expect it, my dear.
Evet, ben de senin orada ne işin vardı, onu anlayamadım.
Yeah, I can't understand what you were doing there.
- Evet, ne demek canım. İzle de gör şimdi.
- Thanks, Chantelle.
- Evet. İstediğiniz kadar ayaklarınızı vurun, bir erkekle öpüşmemin imkanı yok.
Yeah, OK, look, you guys can stomp your feet all you want, there's no way I'm making out with a dude!
- Evet, yardımcı olabilirim sanırım.
Uh, yeah. I think I can help you out with that.
- Evet, canımıza okuyorlar.
Yeah, and they're killing us.
Evet ve tek canım kaldı.
Yeah, and I got one man left.
Evet, neyse bu akşam siz beylere yardımcı olabilmek için ne yapabilirim bakalım.
Well, anyway, let me see what I can do to help you gentlemen out this evening.
Evet, hatırlayacağım.
Yes, I can.
Evet, tabii ki. Şunun yazım hataları ve dil bilgisini kontrol eder misin?
Uh, can you check these for spelling and grammar?
Evet, bolca! Bu küçük uzaylı çocuğu takip ediyorum, gemimi bulmak için. O gezegenden kurtulup evime gidebilmek için.
So I'm trying to get this little alien kid... to help me find my ship so I can get off this planet and go home.
Evet, onun yanındayken zar zor nefes almam ne anlama geliyor?
Yeah, what does it mean when I can hardly catch my breath whenever I'm with her?
"Evet, canım, bunun nedeni Sofi'nin testislerinin olmamasıdır!"
"Well, darling, that's because Sophie doesn't have testicles!"
Evet, istediğin kocamı terketmek demek oluyorsa... O bahsettiğin cam tavanları kırar, aşarım.
Well, if it means ditching my husband so that I can break through the glass ceiling, yeah.
Evet, bize yardım edebilecek tek kişi sizsiniz, çünkü ölüsünüz.
Yeah, see, you're really the only one who can help us, because you're dead.
Evet yaparım Luis, Çünkü ben bunu yaparım,
Yeah, I can, Luis, because this is what I do.
Evet, diplomatik işleri bağlar mısınız, lütfen?
American Embassy. Yes, hi, can I have Diplomatic Affairs, please?
- Evet, sanırım zarf açabilirim.
Yeah, I... yes, I think I can open an envelope.
Burayı artık satmaya karar verdik evet burayı satıcaz, üç parçaya bölerek, ama tamamını da alabilirsiniz.
I'm going to sell this place after so long, and we will sell it, by dividing it into three parts, but you can still buy the whole.
Evet, Finnick ile Johanna neden seninle kalamıyor? Ben de Peeta ile bobini alırım.
Why can't Finnick and Johanna stay with you and Peeta and I'll take the coil?
Evet, sanırım ben bunu satabilirim.
Uh, yeah. I think I can sell that.
Evet, şey, üzgünüm, Bay Kershaw ama bu işi alamam.
Yeah, well, I'm sorry, Mr. Kershaw, but I can't take the case.
Evet, bir kurtarma görevi, bende geliyorum, bende yardım etmek istiyorum.
Yes, a rescue mission. I'll come, too. You need all the help you can get.
- Evet, kaçarım.
Yes, I can.
- Evet canım
We'll fix it.
- Eski yerlerine koyacağım. - Peki canım. - Evet.
I think it's fucking annoying that you moved the diapers, so I put them back where they belong.
Çekip giden sendin ama! Evet çünkü kalmak çok canımı yakmıştı.
- Well, you were the one who walked away, so- - - yeah, i was too hurt to stay.
Evet, yani, ben sadece merak ettim o kadar çok parayı alıyorsun, nasıl oluyor da farketmiyorlar?
Yeah, so, you know, I'm just curious, you know, how can... how can you take that much and they don't know nothing?
Evet, canım yanıyor.
Yes, it is hurting me.
- Evet. - "Hey Magdalena bu emziği nasıl kullanacağımı bana gösterir misin?"
- Yes. - "Can you show me?"
Evet, canım.
Oh, yes, dear.
Evet, seçimler yaklaşıyor, canım. Ama sizin desteğiniz olmadan hiç bir şey mümkün değil.
Yes the elections are approaching my dear, but nothing will be possible without your support.
Sanırım alabilir düşünüyorum Tamam - bir ". evet " olarak.
I think we can take that as a "yes."
- Evet. Tanrım. Fırsatımız varken hepimiz çekip gitmeliyiz belki de.
Jesus, maybe we should all shoot through while we still can.
Evet, kızımıza sana gerçeği söylerse seni seviyor demektir, ona güvenebilirsin dedim.
Yeah. I told her that if he tells her the truth, That means he loves her and she can trust him.
Evet, işleri senin için düzeltebilecek yalnız ben varım.
Yeah, well I'm the only one who can fix all this for you.
Evet, tabii canım.
Oh, no, sure.
Evet, canım.
Yes, dear.
Evet, sanırım kaderin cilvesi diyebilirsin.
Yes, you can call it as fate.
Evet, ama önce, Felix ve Matthew'a söylemem gereken şeyler var, çünkü canınızı yakacağım, şımarık veletler.
Right, but first, I'd like to have a quick word with Felix and Matthew because your asses are mine, you little thugs.
Evet, elbette dönmelisin, canım.
Yeah, of course you do, darling.
Çünkü Bay Perfect'le randevum var. Evet, sanırım yeni profilim işe yaradı.
Ooh, Shawn, I can't because I got a date with Mr. Perfect!
- Evet, ama implantım...
- Yes, but I can't lift my arms
Evet. Sanırım sana yardım edebilirim.
Maybe we can start with some throw pillows and go from there.
Evet ama ağlamayı kesip huzur içinde krebimi yememe izin vermen lazım.
If you'll stop crying and let me enjoy my pancakes, yes. I can stop crying.
Evet, ondan yakamı kurtaramadım bir türlü.
Yeah, I can't seem to scrape him off my shoe.
Evet, yarın tüm konuları içeren bir sınavdan geçmem gerekiyor, ama bunu yapamam çünkü konularda çok gerideyim. ki ilk seferde de bu yüzden çalıntı yapmıştım.
Yeah, there's a test I'd have to pass tomorrow on all the course material, but I can't do that because I'm too far behind, which is why I cheated in the first place.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]