Evet bu o translate English
1,869 parallel translation
Evet bu o.
Yep, that's him.
Evet bu o.
Yes, that's him.
- Evet. Bu gezegende ne kadar erkek varsa o kadar da kadın var.
You see, there are as many women as there are men on this planet.
Evet, Gabrielle onun yaşlı babasına "yazılıyordu" bu yüzden o babasını öldürttü.
Yeah, Gabrielle was "writting" his old man, so he had him knocked off.
Evet, bu o.
Yeah. That's him.
Bunun yayınlanacağını ve kötü olacağını duymuştum ama bu... Evet. Anlaşılan o ki onca zaman Buck'la kafa bulmuş.
Now, I heard it was coming, and I heard it was bad... it's, I mean, yeah... he pretty much makes fun of Buck the entire time.
Evet, bu o.
Yes, that's it!
Şey, eğer o kız arkadaşın gibiyse o zaman evet, bu garip olabilir.
Well, if she's like, say, your girlfriend, then yeah, that could be a little weird.
Evet, bu üreyen mezartaşlarını kurtarabileceğini düşünüyor o da.
Yeah, she thought she could save these walking tombstones too.
Bu gece servis edilen bütün yiyecek ve içecekler benim ikramım. Evet, o benim babam.
All the food and drinks served tonight will be my treat.
- Evet, o haklı baba. Bu önemli.
- Ηe's right. lt's a big deal.
- Evet ama O bu böceğin adı değil.
- Yeah. But that's not this Bug.
Oh, evet, bu battaniye, O çok sigara kokuyor ve...
Oh, yeah, this blanket, it is so smooth and...
Evet, ben izin veriyorum ama bu o anlama gelmez.
I mean, sure, I could say, yes, I authorized it, but that's not going to mean anything to them.
Evet ama bu gece o çetenin hepsini öldürdüğümüzde teşekkür edeceksin.
Yeah, well, you'll be thanking me tonight when we've made a killing off of this lot.
Bir süre sonra, anlamaya başladım ki eğer bu şey işgücü ise o zaman evet lanet olası A, bir suçludan daha iyiyim.
And after a while, I started to realize if this is what it is to be in the workforce, then yeah, fucking A, I'm better off being a criminal.
Evet ama Sam'in bu saate o ürkütücü ambara gitmesi çok garip.
Yeah but sam keeps going out to that creepy barn
Evet. Kaçmayı aklından bile geçirme daha önce bulduğum gibi yine bulurum. Ve o zaman bu senin için çok ama çok daha kötü olur.
Yeah and dont try to run because we will find you, and things will be much much worse
Saat 11'de o kadar yolu bu promosyon kalemini geri vermek için mi geldin? - Evet.
You came all the way here at 11 : 00 at night to bring me back a promotional pen?
- Evet, bu o.
- Yes, that's him.
- Evet, bu o.
Yeah, that's her all right.
Evet, bak bu seviştiğim, o.
Yup, this is her I'm making out with.
Bu, Bobby'nin cennette olabileceği anlamına gelebilir. Evet, o burada değil.
Well, it could mean that Bobby's in heaven.
Evet, o sadece bu düzeni düşünüyor.
Yes, he'll think along these lines.
Evet biliyorum. Uğrunda bu kadar uğraştığım o tüpü alacaklar aylarca öylece ellerinde tutacaklar.
Yeah, well, the way I see it, they're gonna take this canister that I sweated blood for and sit on it for six months.
Evet, bu o kadar da iyi değildi. Çünkü ben o kasabada olmayacağım.
Yeah, that one, granted, not as good, but that's'cause I won't be in that town.
Evet o zaman bu kadar.
So that's it, then.
Evet, bu o işte.
Yeah it is.
- Bu benim telefonum bayan. Evet, o benim zil sesim nane şekerim.
Yeah, well, that's my ring, junior mint, so I think we better be checking your pockets.
Evet, o risk her zaman var, ama ben hâlâ izlememiz gereken yolun bu olduğunu düşünüyorum.
Yeah, there's always that risk, but I still think that's the way to go.
Evet. Bu o.
That's the one.
Evet, ama Haseena ile görüşmek için randevu gerekiyor, bu yüzden düşündüm de o bazı kadınlarla ilgili konuşuyor.
Yes, but she just said that we need an appointment.. ..to meet Haseena, so I thought.. ..she's talking about some other woman.
Evet. Bu o.
Yeah, that's him.
Evet bu adamı bulursan, o her şeyin merkezi.
Alright. You find this kid. He's the center of everything.
- Evet, bu o.
- Yeah, that's him.
- Evet. Herneyse... O bana bu bileti yolladı.
Anyway, he sent me this ticket, and
Dikkatimi bu noktaya çeken o oldu, evet.
- She did bring this to my attention, yes.
Evet, o halde bu riski almalıyız, değil mi?
Well, we're gonna have to take that chance then, huh?
Evet, değil. Echo acı çekiyor ama bu iş için en uygun kişi o.
Echo's in pain, but she's the right girl for the job and she knows the territory.
Evet, her zaman o veya bu şekilde süren bir savaş vardır.
Yeah, there's always a war on, one way or another.
Evet, o bu tarz şeyler satıyor.
Oh, yeah. He peddles that kind of specialty stuff.
Evet, bu o.
Yeah, this is... him.
Evet, bu o.
Yeah, that's her.
Evet, bu o.
Yeah, that's him.
- Evet, bu o.
- Yeah, that's him, all right.
Ama daha önemlisi Cassidy ile oynadığınız bu oyundan hoşlanmadım. Şey evet, o.
Well, yes, that.
Evet diyeceğim. Çünkü bu çok doğru geliyor ve... iç güdülerim beni asla yanıltmaz. O güneş tutulmasına bakmak dışında.
Well, I'm going to say yes because this just feels right and my instincts have never let me down... except for looking at that eclipse.
Evet, koridorda hala o çürüyen oyulmuş balkabağın var, bu yüzden hangi ayda olduğumuzla ilgili bir fikrin olmadığını anlayabildim.
Yeah, you still have that rotting jack-o-lantern in the hallway, so I feel like you don't have a great sense of what month it is.
Evet, o herif en kötüsüdür. Kenneth, bu doğum günü partisinde giyeceğim kıyafet.
Kenneth, this is the dress I'll be wearing to my birthday party.
Evet, uzaya giden o adamla ilgileniyor, fark bu.
Yeah, he's gay for the men who went to space, there's a difference.
- Evet düşündüm çünkü beni bu dünyaya o getirmişti ve benimle kalacağını düşündüm.
- I did because she brought me into the world, she was gonna stay with me.
evet burada 46
evet bu 43
evet buradayım 17
evet bu doğru 66
bu o 1223
bu olabilir 58
bu olmayacak 50
bu oda 25
bu olsun 16
bu olacak 24
evet bu 43
evet buradayım 17
evet bu doğru 66
bu o 1223
bu olabilir 58
bu olmayacak 50
bu oda 25
bu olsun 16
bu olacak 24
bu olur 45
bu olmaz 67
bu olay 48
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu odada 30
bu onun sorunu 17
bu o mu 242
bu olayda 16
bu onun 40
bu olmaz 67
bu olay 48
bu olamaz 268
bu olur mu 39
bu odada 30
bu onun sorunu 17
bu o mu 242
bu olayda 16
bu onun 40
bu oldu 16
bu olabilir mi 19
bu önemli değil 131
bu olmamalıydı 17
bu o adam 20
bu olağanüstü 52
bu onlardan biri 29
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43
bu olabilir mi 19
bu önemli değil 131
bu olmamalıydı 17
bu o adam 20
bu olağanüstü 52
bu onlardan biri 29
bu olmalı 51
bu olduğunda 20
bu olanaksız 43