Bana söylemelisin translate English
646 parallel translation
Bu sebeplerden bazılarını bana söylemelisin.
You must tell me a few of them.
Onlara nasıI yardım edebileceğimi bana söylemelisin.
You must tell me how I can help them.
Nerede olduğunu bana söylemelisin, onun hatrı için.
You must tell me where he is, for his sake.
Bir yere gittiğin vakit bana söylemelisin.
You should tell me where you have gone.
Neler olduğunu bana söylemelisin, Jack.
You gotta tell me what's going on, Jack.
Bana söylemelisin.
You must tell me
Onun kim olduğunu ve ne istediğini bana söylemelisin!
You've got to tell me who he is and what he wants!
Bana söylemelisin.
- You must tell me.
- Bana söylemelisin.
- You must tell me
Eğer bir şey biliyorsan, bana söylemelisin...
If you knew about this, you might've told...
Ama, önce bana söylemelisin.
But, you have to tell me first.
Derdin varsa, bana söylemelisin.
If anything's wrong, you have to tell me.
Bana söylemelisin.
You gotta tell me.
Nereye gittiğini bana söylemelisin.
Look, you got to tell me where he's gone.
- Eğer senden faydalanmaya kalkarsa bunu hemen bana söylemelisin.
Yes, Miss. If he makes advances, I wish to be told at once.
Başka bir şey varsa, bana söylemelisin.
Then there's something else, you must tell me.
Bana söylemelisin artık
You have to tell me in person.
- Her ne ise bana söylemelisin.
- Whatever it is, you can tell me. - Allen.
- Önce bana söylemelisin!
But if you want to beat him up, you've got to at least tell me.
- Bana söylemelisin.
You should tell me.
Bir dahaki sefere, arabanın arkasına bir kedi bağlamamam gerektiğini bana söylemelisin.
Before you throw it. Next you'll tell me i shouldn't...
Bensiz yaşayamayacağını bana söylemelisin.
You must tell me that you can't live without me.
- Bak, nereye gittiğini bana söylemelisin.
Yeah. - Look, you have to tell me where he went.
- Nereye gittiğini bana söylemelisin.
- You have to tell me where he went.
Bana Cobb'a karşı ne kanıtın var söylemelisin.
You've got to tell me what proof you have against Cobb.
Bana şarkı söylemelisin.
You must sing for me.
Önce bana birşey söylemelisin.
You've got to tell me something first.
Bana ne olduğunu söylemelisin.
You must tell me what's happened.
Söylemelisin bana.
You've got to tell me.
Bunu Miles'a söylemelisin,... bana değil.
You'd better tell that to Miles, not me.
Bana inandığını söylemelisin.
You've got to tell me you believe.
Bana söylemelisin.
You've got to tell me.
Ama önce, bensiz dışarı çıkmanın tek bacaklı olmaya benzediğini söylemelisin bana.
But first you must tell me that going out without me is like missing a limb.
Söylemelisin bana!
You've got to tell me!
Söyle bana, Jill, söylemelisin.
Tell me, Jill, you must.
Sen de bana bir sırrını söylemelisin.
You'll have to tell me one of your own secrets.
Çünkü.Bana bundan daha iyi bir sebep söylemelisin.
Because. You'll have to give me a better reason than that.
Bana hangisinin oğlum olduğunu söylemen gerek. Söylemelisin.
Now you must tell me which of the three is my son!
- Bana anladığını söylemelisin.
- You must tell me that you understand.
Bana tek bir şey söylemelisin.
You have to tell me one thing.
Bana olup olmadığını söylemelisin.
You've got to tell me whether it's you or not.
Bana nerede olduğunu söylemelisin.
You must tell me where he is.
Başlangıç olarak, seni küçük düşürecek olsa bile, bana doğruyu söylemelisin.
To begin with, you must tell me the truth, even if it humiliates you.
Bana o bilgiyi söylemelisin!
You should tell me the piece of information.
Bence benimle oynamayı bırakıp bana aklından geçenleri... söylemelisin.
I think you ought to stop fucking me around and tell me directly what's on your mind.
Bana her şeyi söylemelisin, rahip yapma demiş olsa bile.
You must tell me everything, even if the priest said not to
Bana kalırsa Sam'e onu hemen çıkarmasını söylemelisin... hatun bülbül gibi ötmeden yani.
I think maybe you oughta tell Sam to spring her real fast... before she starts buying'some radio time.
Bana gerçeği söylemelisin.
You owe me the truth.
Kimin yazdığını söylemelisin bana.
You got to tell me who wrote it.
İsimler ve meslekler hazırladım ama bana ülkenin neresinde saklanmak ya da yerleşmek istediğini söylemelisin.
I have compiled a list of names and occupations, but you got to give me the part of the country in which you want to hide or you want to settle in.
- Oğlun için üzgünüm. Bana söylemelisin.
You got to tell me.
bana bunu yapma 64
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana yardım et 686
bana uyar 325
bana ne 176
bana yalan söyleme 146
bana göre 203
bana bak 1395
bana öyle bakma 161
bana gel 139
bana yalan söyledin 158
bana bir sigara ver 29
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana yardım eder misin 113
bana güven 272
bana biraz para ver 28
bana sorma 88
bana biraz zaman ver 38
bana ver 290
bana biraz su ver 19
bana bir bira ver 21
bana bir bak 53
bana yardım eder misin 113