Belki bir dahaki sefere translate English
395 parallel translation
Belki bir dahaki sefere dantel tığlarına dolaşan... yaşlı bir kız kurusunu almazsın.
Maybe next time you get one what ain't old lady what gets all mixed up with knitting needles, huh?
- Belki bir dahaki sefere.
- Maybe next time.
Belki bir dahaki sefere.
Maybe next time.
Belki bir dahaki sefere...
Maybe next time you...
Belki bir dahaki sefere daha çok kalırız.
Perhaps we'll stay longer next time.
Kendime hep "belki bir dahaki sefere bu ya da şu uğrar da yakalarım" diyorum.
I say to myself, "Oh, maybe next time this or that comes around, I'll grab it."
Evet, belki bir dahaki sefere ilk 50 içinde yarışabilirim.
Yeah, maybe next time I'll get to start in the top 50.
- Hayır, belki bir dahaki sefere.
- No, maybe next time.
Belki bir dahaki sefere gevşemiş olurum.
Perhaps the next time is more relaxed.
ben tabrejı çağırırken siz burda bekleyin... burada bir hareketlilik var belki bir dahaki sefere görürüm onu benden çok selam söyleyin
I'll call for Tabrej. Till then you... I'm in a hurry now.
Adımı alırsanız, belki bir dahaki sefere...
People are always telling me how much we look alike. I can see that.
Belki bir dahaki sefere.
- Please! Perhaps another time.
Belki bir dahaki sefere komutanım.
Maybe next time, sir.
Belki bir dahaki sefere daha adil bir yargıya varırsın.
Maybe next time you'll use better judgement.
- Belki bir dahaki sefere.
Well, maybe next time.
- Belki bir dahaki sefere, ha?
- Maybe next time, OK?
Belki bir dahaki sefere.
Another time, perhaps.
Belki bir dahaki sefere iyi haberleri ben vermeliyim.
Next time, maybe I should deliver the good news.
Belki bir dahaki sefere daha cesur davranırsın.
Well, maybe next time you'll have the guts to do something about it.
- Belki bir dahaki sefere.
Maybe next time.
Belki bir dahaki sefere.
Yeah. Maybe next time.
Kim bilir, belki bir dahaki sefere beni davet bile edersin ha?
Who knows, maybe next time I'll even get an invitation, huh?
Kötü şans, belki bir dahaki sefere, kaybedenler.
Better luck next time... losers.
- Belki bir dahaki sefere.
Better luck next time.
Belki bir dahaki sefere yaşlıların sözünü dinlersiniz.
Maybe next time you'll listen to your old man.
Belki bir dahaki sefere gideriz.
Maybe next time.
Belki bir dahaki sefere
Maybe next time.
Belki bir dahaki sefere.
Well, maybe next time. Whatever.
- Belki bir dahaki sefere.
- Not this time, not this way.
- Belki bir dahaki sefere.
- Maybe next time -
Belki bir dahaki sefere biraz kişilik kazanmak için ben de etrafta mayoyla dolaşırım.
Maybe I'll start wearing Speedos to get some individuality.
Belki bir dahaki sefere seni yanımda götürürüm, Spike.
Well, maybe next time I'll bring you with me, Spike.
Sıkmayın canınızı Bayan Doyle, belki bir dahaki sefere...
Hard luck, Mrs Doyle! Maybe next time.
Belki bir dahaki sefere, sana belanın ortasına gitmemeni söylediğimizde bizi dinlersin.
Maybe, next time you'll listen when we tell ya not to go courting trouble!
Belki bir dahaki sefere düşünürsün!
Maybe you'll think about that next time.
Belki de kediniz bir dahaki sefere bir gözünü kaybetmekten onu kurtarmıştır.
Maybe your cat has saved him from losing an eye to the next one.
Bir dahaki sefere kılık değiştirin ki sizi tanıyabileyim. Belki o zaman bulunduğunuz durum hakkında konuşabiliriz.
Disguise yourself again so I recognise you then perhaps we can discuss your situation.
Bir dahaki sefere belki.
Maybe next time.
Bir dahaki sefere belki yaparım.
Perhaps next time I'll do it.
Belki, bir dahaki sefere daha dakik olurlar.
I understand, Mr. general.
Bir dahaki sefere belki izin verir, kızma.
Maybe she allows next time.
Hımm, o zaman belki de bir dahaki sefere gelip dekore etmeliyim...
Oh, well... Perhaps I'd better come and decorate for you next time, eh?
Bir dahaki sefere belki bu kadar şanslı olmaz.
Next time, maybe he ain't so lucky.
Bir dahaki sefere belki kafasını uçuracak birine rastlar.
Next time, maybe he runs into the man who blows his brains out.
Belki bir dahaki sefere.
What do you think?
Belki de bir dahaki sefere beni olabilecek her türlü meselenin onun malı olduğu konusunda uyarmalı!
Perhaps he should warn me of any other issues that are strictly his!
Belki de buna "Bir dahaki sefere iyi şanslar" demeliyiz.
Maybe we'll call it "Better Luck Next Time."
Deneyim kazanman için, bir dahaki sefere, belki müvekkilin suçsuz olduğunda.
Do this one for the experience, for the next time, when maybe your guy didn't do it.
Bir dahaki sefere babanı dinler ve karı koca arasına girmezsin belki.
Don't come between a husband and wife.
Bud, belki Kelly bir dahaki sefere de şeker kız olur.
You know, Bud, next time she gets a job like this maybe it could be as a bonbon girl.
- Belki bir dahaki sefere.
What?
belki bir gün 64
belki biraz 51
belki biraz daha fazla 16
belki birazcık 17
bir dahaki sefere 163
belki 3654
belki de 1259
belki de öyle 45
belki daha sonra 97
belkide 50
belki biraz 51
belki biraz daha fazla 16
belki birazcık 17
bir dahaki sefere 163
belki 3654
belki de 1259
belki de öyle 45
belki daha sonra 97
belkide 50
belki sen 32
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki de hayır 17
belki başka zaman 69
belki ben 27
belki de ben 23
belki biz 32
belki bu 38
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki de hayır 17
belki başka zaman 69
belki ben 27
belki de ben 23
belki biz 32
belki bu 38