Belkı translate English
79 parallel translation
Saba Melikesi Belkıs'ın büyüleyici gözleri var.
She has the melting eyes of the Queen of Sheba.
Davut, Belkıs'la yattı ama Golyat'ı öldürmesiyle hatırlanıyor.
- Do you? David slept with Bathsheba but he's remembered for slaying Goliath.
Geç kaldım, Belkıs Nine.
I'm late, Granny Belqeis.
Belkıs'ın oranı...
The ratio of Belqeis,
Belkıs Nine, sınavı kaçıracağım.
Granny Belqeis, I can't take my exam.
Belkıs!
Belkis!
- Belkıs?
- Belkis?
- Belkıs!
- Belkis!
- Belkıs...
- Belkis...
Belkıs.
Belkis.
Belkıs'çığım neden yaptın bunu?
Little Belkis.. why did you do this?
dogru eskı merdıven sıkısdırma tuzagı bu hıle tavan sızı ezıyor belkı gerıde donebılırsın cunku merdıvenın gerı kalanı bu tuzakla dolu ve gecmeyı herkes basaramaz
That is right. The old "trapped, smashing stair that smashes down on you from the ceiling" trick. You may as well turn back because the rest of the stairs are all trapped and there's no way anybody could possibly...
belkı bu yılın sonunda yatakda yatar ve kahvaltı yaparım
Maybe this is the year I finally turn the place into a bed-and-breakfast.
Belkıde bu yuzden kayboldu, degıl mı?
Maybe that's why she disappeared, right?
Kaçınız Saba Melikesi Belkıs'ı bilir bilmiyorum.
I don't know how many of you here know who the Queen of Sheba was.
Saba Melikesi Belkıs, Hz. Süleyman'ın efsanevi bilgeliğini görmek isteyen oldukça bilge, siyah bir kadınmış.
The Queen of Sheba was a very wise black woman who wanted to see if she could match Solomon's legendary wisdom.
İşte burada. Saba Melikesi Belkıs.
There she is The Queen of Sheba
Kıçıboklu Saba Melikesi Belkıs.
The Queen of bloody Sheba.
Yakında-Görüşürüz... belk...
See you soon, mayb... mayb...
Belk ¡.
Perhaps.
Belk ¡ de bu ¡ ste hükümet ¡ n parmagi vardir.
Maybe the government had something to do with it.
Belk ¡ de esc ¡ nseld ¡ r.
Homosexual, perhaps.
Belk ¡ de b ¡ r ¡ yle konusmalisin canim.
Maybe you should talk to somebody, darling.
Belk ide Senatör, bunun farkında değildir.
Perhaps the senator is unaware that commander in chief is not actually a military rank.
- Belk öyle, ama nesnel olalım.
- Maybe so, but let's be objective.
Bilmiyorum Düşündüm ki belk....
I don't know. I thought may..
Burada büyülü bir şeyler dönüyorsa belk büyünün düzeltebileceği bir şeydir.
If there's something magical going on here, maybe something magical can fix it.
Belk yeni bir ortak bulsam iyi ederim
Maybe I should get a new partner?
- Onu eöyle basit biri olduğunu bilsem bile, belk..
- Although if I had known she was that easy, may...
Tamam, belk bir gün gidebiliriz.
well, maybe I could take you some time.
Uh, belk sadece bir araba alcam.
Uh, maybe I'll just buy a car.
Belk bu tekliliktir ve fizikseldir.
Maybe this is the singularity and it's physical.
Ben Jillian belk, Alice'in asisyanıyım.
I--I'm Jillian belk, Alice's assistant.
Farkındayım belk biraz geç Olacak fakat, Seninle birlikte partiye gitmekten Onur duyarım.
I know it's probably too late, but I'd be honored to go to the fundraiser with you tonight.
Hayır, İnsan Hakları Savunucusu.
No, she's a human rights lawyer. Esme Belk.
Esme Belk. Hiç duymuş muydun?
Have you heard of her?
- Esme Belk Wallace?
- Esme Belk Wallace?
- Evet, Elliott Belk.
- Yeah, Elliott Belk.
Esme Belk'in kayıtları yanlış ya da amatör olarak aldatmacacılık oynuyor.
Well, either Esme Belk's records are wrong, or she likes to dabble in deception.
Esme Belk neden hala kızını görmeye götürülmedi?
Why has Esme Belk not been taken to see her daughter?
Evet, evet. Elliott Belk.
Uh, yeah, yeah, I'm Elliott Belk.
Ama ailemi öldürdü,... ve Esme Belk de onu savunuyor.
But he killed my family, and Esme Belk is defending him.
Esme Belk'i takip ettikçe,... onun iyi biri olmadğını daha da anladım.
The more I follow Esme Belk, the more I know she is not a good person.
E. Belk. " 35 yıl önce.
E. Belk. " Thirty-five years ago.
Görünen o ki, Elliot Belk birkaç yıl önce orada tutuklanmış.
Apparently, Elliott Belk was arrested there a few years ago.
Bekle, Elliott Belk mi?
Wait, Elliott Belk?
Evet, Elliot Belk'i hatırlıyorum.
Yes, I remember Elliott Belk.
[Kurban Bay Belk'in çalışanlarından biriydi,]
[The victim was one of Mr. Belk's coworkers,]
Dedektif Sung, sizi Belk'i sorgulamaya götüren neydi?
Detective Sung, what led you guys to pursue Belk?
Elliott Belk o sırada orada yaşıyorduç
Elliott Belk was living there at the time.
Belk memur Morse'un katkısından da bahsedersiniz efendim.
You might want to mention Constable Morse's part, sir.
belki 3654
belki de 1259
belki bir gün 64
belki de öyle 45
belki daha sonra 97
belkide 50
belki sen 32
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki de 1259
belki bir gün 64
belki de öyle 45
belki daha sonra 97
belkide 50
belki sen 32
belki değil 57
belki mi 36
belki sonra 108
belki başka zaman 69
belki biraz 51
belki de hayır 17
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki bu 38
belki de ben 23
belki biz 32
belki o 36
belki daha az 29
belki biraz 51
belki de hayır 17
belki ben 27
belki bir dahaki sefere 27
belki bu 38
belki de ben 23
belki biz 32
belki o 36
belki daha az 29