Biletler lütfen translate English
152 parallel translation
Biletler lütfen.
Tickets, please.
- Biletler lütfen.
- Tickets, please.
Nokta koymak, parsayı toplamak için bir fırsat. "Son durak, biletler lütfen."
A chance to call it off, to collect. "The end of the line. Fares, please."
- Biletler lütfen.
- Tickets, please
Biletler lütfen.
Tickets please.
- Biletler lütfen.
- Tickets, please,
Biletler lütfen, bayanlar baylar.
Your tickets, please.
Biletler lütfen. Teşekkürler kondüktör bey.
Tickets please.
Biletler lütfen!
Tickets please!
Beyler, biletler lütfen.
Gentlemen, your tickets, please.
Biletler Lütfen.
Tickets please
Biletler lütfen.
Tickets, please?
Biletler lütfen, biletler.
Tickets, please.
Tünaydın, biletler lütfen.
Good afternoon. Tickets, please.
- Biletler lütfen
Tickets, please.
Şu anda hizmette : 937 tuvalet deliğine express servisle Biletler lütfen
Now boarding : the 937, with nonstop service... -... to the toilet bowl. - Tickets, please.
Biletler lütfen
Tickets, please!
- Biletler lütfen.
- Tickets.
Biletler lütfen.
Prepare your tickets.
Biletler lütfen!
Tickets, please.
Kondüktör gelip "biletler lütfen" dedi ben de "Tabii." dedim.
Yeah, it was just a thing, sort of a scene on the bus and the bus conductor come along and, "Tickets please," and I just went, "Yeah, sure, no problem."
- Gelip "Biletler lütfen" dedi ben de "Tamam dostum" dedim.
He comes along and goes, "Tickets please," and I go, "Yeah, no problem. Mate, there you go."
Biletler lütfen. Biletinizi görebilir miyim?
Tickets please, can I see your tickets please?
- Biletler lütfen!
- Tickets please!
Biletler lütfen.
Ticket, please.
Pasaport ve biletler lütfen.
Please passports and tickets.
Kimlikler ve biletler lütfen.
IDs, tickets?
Biletler lütfen.
Your tickets, please.
Merhaba, biletler lütfen.
Hello, tickets, please.
- Biletler lütfen.
- Tickets, please!
Kötü hissediyorum. Biletler lütfen.
Tickets, please.
Biletler lütfen.
Tickets, please!
Biletler, lütfen.
Tickets, please.
Biletler, lütfen...
Fares please...
Biletler, lütfen.
All tickets, please.
Biletler, lütfen!
Tickets, please!
Biletler ve pasaportlar, lütfen.
Please show your tickets and papers.
- Biletler, lütfen.
- Tickets, please.
- Biletler, lütfen.
- Your tickets, please.
Biletler, lütfen!
Your tickets, please!
Biletler lütfen.
- Tickets, please.
Biletler lütfen!
Tickets, please!
Bir dakika lütfen. Bütün biletler bitti.
We're sold out.
Biletler ve pasaportlar lütfen!
Tickets and passports please.
Biletler Bobsled'e, lütfen.
Tickets to that, please.
Biletler, lütfen.
Passes, please.
Biletler, lütfen.
Ticket inspection.
Biletler, lütfen.
Ticket inspection. All tickets, please.
Biletler, lütfen.
Tickets please.
Justin Bieber Indianapolis'e geliyor, ve biletler satışta, lütfen gidebilir miyim?
Justin Bieber's coming to Indianapolis, and tickets go on sale, can I please go?
Lütfen biletler için ona teşekkür et.
Please thank him for the tickets.
lütfen 27333
lutfen 42
lütfen beni affet 105
lütfen yapma 319
lütfen cevap ver 36
lütfen bana yardım et 75
lütfen bekleyin 138
lütfen dikkat 173
lütfen yardım edin 168
lütfen acele edin 66
lutfen 42
lütfen beni affet 105
lütfen yapma 319
lütfen cevap ver 36
lütfen bana yardım et 75
lütfen bekleyin 138
lütfen dikkat 173
lütfen yardım edin 168
lütfen acele edin 66
lütfen dur 103
lütfen cevap verin 89
lütfen beni bırakma 35
lütfen bana inan 22
lütfen beni takip edin 25
lütfen git 141
lütfen ağlama 63
lütfen devam edin 116
lütfen yardım et 85
lütfen beni yalnız bırakın 17
lütfen cevap verin 89
lütfen beni bırakma 35
lütfen bana inan 22
lütfen beni takip edin 25
lütfen git 141
lütfen ağlama 63
lütfen devam edin 116
lütfen yardım et 85
lütfen beni yalnız bırakın 17
lütfen buyrun 60
lütfen otur 142
lütfen baba 87
lütfen beni dinle 56
lütfen oturun 560
lütfen gelin 66
lütfen beni öldürme 34
lütfen ama 60
lütfen anne 70
lütfen gitme 185
lütfen otur 142
lütfen baba 87
lütfen beni dinle 56
lütfen oturun 560
lütfen gelin 66
lütfen beni öldürme 34
lütfen ama 60
lütfen anne 70
lütfen gitme 185