Bir bardak translate English
5,796 parallel translation
Büyük bir bardak.
Ooh, that's a big shot.
Bir bardak çay istiyorum.
I would like a cup of tea.
Bir bardak çay iyi olur.
I would love a cup of tea.
Evet, bir bardak çay iyi gider.
Yes, I would love a cup of tea.
Ona da bir bardak götüreyim.
Maybe I'll bring her a cup.
Bir bardak kahve ve simit alır gazetemi okurum.
I walk there and I get a cup of coffee and a bagel, and I read the newspaper.
Bir bardak şarap alır mısınız?
Would you like a glass of wine?
Bir bardak çay veya kahve ister misiniz, Bayan Connors?
Can I get you a cup of tea, or coffee, Mrs. Connors?
Bir bardak buzsuz soğuk su lütfen.
A glass of chilled water with no ice, please.
Bir bardak döle ne dersin?
Or how about a cup of bloody jizz?
Bir bardak su alabilir miyim?
Could you get me a glass of water, please?
- Bir bardak su alabilir miyim?
May I have a glass of water please?
- Pekâlâ sadece bir bardak.
- All right. One glass.
Bir bardak çay ister misin?
You want a cup of tea?
Ama bir bardak sağlam bir yerli içki bir şişe yabancı içkiye bedeldir.
But one peg of local liquor.. ... is equal to an entire bottle of foreign liquor.
Elimde bir bardak... Tekilayla. Meksika yemeği çiğnerken...
I like to imagine myself just lying in front of a log fire, just with a glass of... tequila, just chewing on a chimichanga, you know?
Bir bardak şampanya içtim.
That's crazy. I had a couple glasses of champagne.
Bir bardak getireyim.
I'll go get you a glass.
Sadece bir bardak ne dersin?
One drink, okay?
Bir bardak içeriz ve sonra seni yolcu ederim.
One drink, and I'll send you on your merry way.
- Bir bardak.
- One drink.
Ve belki de bir bardak
And maybe a glass.
Bir bardak şarap ister misin?
- Would you like a glass of wine?
- Bir bardak alsana Bobby.
Get you a glass, Bobby.
- Bir bardak su olabilir mi o? - Hayır.
- Might that be a glass of water?
Büyük bir bardak şeri iç.
Take a guzzle of brown sherry.
Bir bardak su alabilir miyim?
Could I get a glass of water?
Barbekü yaparken her zaman bir bardak şarap içerim.
I always have a glass of wine when I'm barbequing.
Bir bardak çaydan daha iyi ne vardır?
What is better than a good mug of grog?
ve o... bir bardak su istedi bardağa yetişemiyordu.
He wanted a glass of water. And he couldn't reach the glass.
- Bir bardak daha?
- Another glass?
Bir bardak da şarap alayım.
And a glass of Chardonnay.
Bir bardak da şarap alacağım.
And I will have a glass of Chardonnay.
Bir bardak su alabilir miyim?
Can I have a glass of water?
Harika bir bardak suydu.
That was a great glass of water.
Bir bardak şampanya da alayım.
AND I'LL GET A GLASS OF CHAMPAGNE.
Bir bardak su alabilir miyim?
Can I get a glass of water?
Bende bir bardak çay alabilirmiyim.
I wouldn't mind a cup of tea.
Bu da bir bardak su.
Here's a glass of water.
Hadi şarap içmek için bir bardak alıp bize katıl.
Why don't you grab a glass and join us for some wine.
Tek tek insanlarla tanışmayı elimde bir bardak şarap... ve yüzümde aptal bir gülümsemeyle ayakta durmaya tercih ederim.
I'd rather meet people one on one than stand around... with a glass of wine and a silly grin on my face.
"bana uzun bir bardak ver.."
Please tell us the opening verse of this poem.
Büyüdüğünüzde masanızda istemediğiniz insanları dışlayabilmek için bir kulüp açar, bir bardak votka toniği 22 dolara servis yapar ve şişenin başına kadife fiyonk geçirirsiniz.
When you're too old to exclude the undesirables from your lunch table, open a club, charge $ 22 for a vodka tonic, and put up a velvet rope.
Bir bardak çay.
Cup of tea.
Hadi o zaman. Yanına bir şişe Pouilly-Jouvet'26 bir kova buz ve iki bardak al da yemekli vagondaki uyduruk şeyleri içmek zorunda kalmayalım.
And bring a bottle of the Pouilly-Jouvet'26 in an ice bucket with two glasses so we don't have to drink the cat piss they serve in the dining car.
bisiklet, bardak, şeker, demlik, yakacak vs. vs... ve burada... bir tane taş ve kırmızı renk çay.. çay.. sıcak çay.
bicycle, cup, sugar, tea-pot, gas etc. and here.. a stone and red color. tea.. tea.. hot tea.
Bir büyük bardak viski alabilir miyim?
Can I get a big glass of whiskey?
Neden bize bir çift bardak getirmiyorsun?
Why don't you go and grab us a couple of glasses?
Bir büyük bardak Carling alabilir miyim, lütfen?
Can I get a pint of Carling, please?
Bir şişe Pino ve üç bardak alabilir miyim lütfen?
Can I get a bottle of Pino and three glasses, please?
Bir bardak daha bayım?
Another glass, sir?
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bardak 39
bardaklar 20
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bakar mısın 19
bir bardak su alabilir miyim 42
bardak 39
bardaklar 20
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bakar mısın 19
bir baksana 40
bir bakabilir miyim 22
bir baba 17
bir beyefendi 18
bir bu eksikti 116
bir bakalım 968
bir bayan 21
bir bakacağım 28
bir bakarım 16
bir b 23
bir bakabilir miyim 22
bir baba 17
bir beyefendi 18
bir bu eksikti 116
bir bakalım 968
bir bayan 21
bir bakacağım 28
bir bakarım 16
bir b 23
bir bakın 70
bir bakıma evet 17
bir bak bakalım 22
bir bakayım 536
bir balık 18
bir bakıma öyle 27
bir bira daha 17
bir bira ister misin 16
bir bomba 28
bir bana 21
bir bakıma evet 17
bir bak bakalım 22
bir bakayım 536
bir balık 18
bir bakıma öyle 27
bir bira daha 17
bir bira ister misin 16
bir bomba 28
bir bana 21