English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bir bak bakalım

Bir bak bakalım translate English

809 parallel translation
Bir bak bakalım ne istiyormuş, Cora.
Try and find out what he wants, Cora.
Bir bak bakalım izler Danny Leggett ile uyuşacak mı, New York'lu gangster.
See if you have prints on Danny Leggett, a New York gangster.
- Önde mi, git bir bak bakalım.
- See if he's in the front.
Bir bak bakalım.
Take a look.
Uyanık mı diye bir bak bakalım.
Go see if he's awake.
Şuna bir bak bakalım. Keats'ten :
See if you can help me over this. lt's Keats.
Bu adam işimize yarar mı, bir bak bakalım.
See if you think this guy can be of any use to us.
Git bir bak bakalım.
See what you can do about it.
Wilson, etrafa iyice bir bak bakalım.
Wilson, why don't you take a careful look around the place?
Eşkâl benzerliği var mı diye şu fotoğrafa bir bak bakalım.
Check on this and see if you get a make.
- Yancy, dışarı bir bak bakalım.
- Yancy, take a look around outside.
Gidip bir bak bakalım.
Go find out.
Doktor iyi bir uyku çekmeni sağlayacak bir şey veremez mi, bir bak bakalım.
See if the surgeon can spare you a nightcap, give you a good sleep.
Hey çenesi düşük, sen kuyuya bir bak bakalım içinde neler yapabilirsin?
Hey, talker. Why don't you start running for the well and see if you can make it?
Git bir bak bakalım.
Go have a look.
Otopsi için izin verecekler mi bir bak bakalım.
See if you can persuade them to let us do an autopsy.
"Sam, şu isime bir bak bakalım." Baktım ve çok güzel olmuş dedim.
"Sam, take a look at the new letterheads." So I looked at them and I said, "They look fine."
Önce bir bak bakalım.
Take a look first
Alec, git bir bak bakalım.
Hans...
Şuna bir bak bakalım.
Take a look at this, will ya?
Bir bak bakalım.
Take a crack at it.
Gerçekten yetenekli bir bak bakalım
You go take a look, if he's really skillful
Billy yarın bu iki yere bir bak bakalım.
Ln the morning, Billy, I want you to ride it and check these two places.
Git bir bak bakalım, neden durmuşuz.
Go and see why we've stopped.
Bir bak bakalım, Scotty.
Check it out, Scotty.
Tamam Champ, bir bak bakalım.
All right, Champ, take a look.
Git bir bak bakalım delirmiş mi.
Hop round and see if he's a nutter.
Donald, bak bakalım dışarıda bir adam görebilecek misin.
Donald, look and see if you see a man standing in front of the house.
Kafamın içine girdiğinizde, bir bakın bakalım içinde mantık var mı?
When you get inside my head, see if you can find any sense in it.
- Bak bakalım Wally bir şey istiyor mu?
- Go see if Wally wants you. - He won't.
Bir de bak bakalım Charleston adlı eski bir hırsızla ilgili ne bulabilirsin.
And try and see if you can locate an old-time thief named Charleston, will you?
Ben sözü geçirirken bak bakalım bu çılgın fikrine bir onay getirebiliyor musun.
All right. See if you can get some confirmation on your wacky idea while I pass the word on.
Ve Stella, bir tutam suni menekşe olacaktı kutuda, bak bakalım bulabilecek misin?
Oh, and Stella, see if you can locate a bunch of artificial... violets in that box.
Bir tane aşağı birleştirme yerine bak bakalım yemekhanede çalışıyor mu.
Put another down here at the junction. See if they work through the mess hall.
Selam. Şehir Lisans Bürosuna gitmeni istiyorum... ve Henry Jarrod adında bir adam var mı yok mu bak bakalım.
I want you to go to the City License Bureau... and check up on a man named Henry Jarrod.
Git bak bakalım kardeşin bir şey istiyor mu?
Go see if your brother needs anything.
Bak bakalım ecza dolabında bir şey var mı.
See what you can find in the medical locker.
Kızlara bakmaktan başka bir şey yapamadığına göre... tamam, köle, hadi bak bakalım.
Since all he can do is look at girls... all right, slave, go ahead and look.
Bak George söyle bakalım, keskin bir ağrı mı, hafif bir ağrı mı... -... yoksa kötü bir ağrı mı? - Evet.
Now George, tell me, is it a sharp pain, is it a dull pain, or does it grip, like a vice?
Bakın bakalım bir şey var mı.
See if you can hold on to these.
Norman, sen ve Earl bir bakın bakalım çoban görebilecekmisiniz.
Norman, you and Earl see if you can locate a herder.
Kalan tüm hayatın boyunca beni tanıyan tüm adamlara bak bakalım senden daha iyi bir adam bulamadım mı!
Look, for the rest of your life, at every man that ever knew me and wonder if I didn't find him a better man than you!
Bak bakalım başka bir tane daha bulabilecek misin.
Look around and see ifyou can find another.
Bir bakın bakalım.
See how those are.
Bones, bak bakalım bitki örtüsü ve parazitinle ilgili bir şey bulacak mısın.
Bones, see if you can find out anything about the vegetation and your parasite.
Bir bakın, bakalım orada mı?
Well, just see if it's in there.
Bakın bakalım, oradan bir şey görebilecek misiniz?
See if you can spot anything from up there.
Bir bakın bakalım.
Well, feel it.
Bak bakalım, bir şey bulabilecek misin?
That's the point, nobody looks at window cleaners and I have to get into that club.
Bir adama bir amfi, bir de synthesizer ver, bir şey oluyor mu, bak bakalım.
Give a man an amplifier and a synthesizer and he doesn't become whoever.
Bir kere daha vızılda bakayım. Ve ben de havada yakalayayım da bak bakalım bir daha vızıldayabiliyor musun.
Buzz me one more time and I will snatch you out of the air and you will buzz me no more.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]