English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bir bakıma öyle

Bir bakıma öyle translate English

169 parallel translation
Evet, bir bakıma öyle.
Well, yes, in a way.
Evet, bir bakıma öyle.
Oh, well, in a way, yes.
Evet, bir bakıma öyle.
Yes, in a way I have.
Yani bir bakıma öyle.
I mean, in a way it was.
Bir bakıma öyle bir adam, evet.
In a way, he is. Yes.
Bir bakıma öyle sayılır, bunu aslında yabancılara itiraf etmem,.. .. ancak kuralları bazen çiğnemek gerekir değil mi?
Not a sort of thing I should confess to a stranger, but you have to break the rules sometimes.
- Bir bakıma öyle.
- In a sense, yes.
Tam olarak bu kelimeleri mi kullanırdım bilmem ama bir bakıma öyle.
Well, I don't know that I'd use those words exactly, but from a certain angle, yes.
Bir bakıma öyle.
In a certain sense.
Evet, bir bakıma öyle.
Well, yes, boy, in its way.
Bir bakıma öyle.
Thanks.
Bir bakıma öyle.
In a way...
- Bir bakıma öyle.
- In a way, yes.
Bir bakıma öyle.
- In a sense, sir.
Bir bakıma öyle yaptın.
In a way, you did do that.
- Bir bakıma öyle.
- After a fashion.
Bir bakıma öyle.
In a way, yes.
Evet, bir bakıma öyle, efendim.
Yes, in a way, sir.
Evet sanırım, bir bakıma öyle diyebiliriz.
Yes, I suppose, in a manner of speaking.
Bir bakıma öyle, evet.
Hm? Well, yes. In a sense, I suppose.
Bir bakıma öyle.
In a way.
Belki de bir bakıma öyle çünkü çok anlamsız.
Or maybe more so, because it's totally ridiculous.
Bir bakıma öyle, öte yandan... onunla uzun zamandır görüşemiyoruz... ve her görüştüğümüz de böyle oluyor.
One way or another... I haven't seen much of her lately... so it always moves me so much when I do.
- Sanırım bir bakıma öyle.
- l suppose in a way I do.
Bir bakıma öyle doktor, ancak fiziksellik söz konusu değil.
In a way, Doctor. However, there is no physicality.
Bir bakıma öyle.
In a manner of speaking, yes.
Aslında bir bakıma öyle sayılabilir.
Yeah, well, in a way, I suppose it is.
Bir bakıma öyle.
Sort of.
- Bir bakıma öyle.
- Sort o f.
Bir bakıma öyle. Onu Fillmore'daki evine taşımıştım bayıldığında.
I drove her home from the Fillmore one night... when she passed out.
Bir bakıma öyle sayılabilir.
Well, sort of.
Evet, bir bakıma öyle.
- Yeah, kind of. - Dude!
Bir bakıma öyle.
Something like that.
Bir bakıma öyle sayılır, bayım.
Well, in a manner of speaking, yes, sir.
Bir bakıma öyle komutanım.
In a way, you are, sir.
- Bir bakıma öyle İhtiyar, evet.
Aye, in a manner of speaking, gaffer, aye.
Evet, aslında bir bakıma öyle.
Yeah, actually, in a way, it is.
Evet öyle Bay Rubens, bir bakıma.
Well, yes, it is, Mr Rubens, in a way.
Bakın, kız arkadaşıma kötü bir şaka yaptı, öyle deği mi?
Look, he played a dirty joke on my girl, didn't he?
Bir bakıma öyle.
In a way you are.
- Bu bir bakıma hoş bir karşılaşma. -... olacak gibi görünüyor. - Öyle mi?
That supposed to be some kind of smart crack?
Öyle bir şey olmayacak siz işimi iyi yapıp yapmadığıma bakın...
There won't be any See, if there's something wrong with my work... I'm satisfied with your work
Ve bir bakıma öyle.
And in a way, it fits.
Bir bakıma öyle.
Is this your dog? Well, kind of.
Daha çok New York'taki kendi mahallemden. Öyle ki, bir bakıma bu da ziyadesiyle yabancı bir toprak sayılırdı.
Rather, from my own neighborhood in New York, which was, in a sense, a very foreign land.
Bir bakıyorsunuz kovulma evrağımı imzalıyor bir bakıyorsunuz yüzünü kıçıma öyle bir dayamış ki bıyığı olsa boğazımı gıdıklar.
One minute he's stamping my walking papers and the next he has his face so far up my butt if he had a moustache, it would tickle my throat.
Bir bakıma öyle de denebilir.
Well, in a manner of speaking, yes.
Evet, bir bakıma öyle.
Well, uh... Yeah, actually.
- Bir bakıma öyle de denebilir.
- Well, in a way, you did.
Artık öyle hissetmemek için buraya geldim bir bakıma.
I came here to not feel like that again, I came here to not feel like that again, cos I was so sick of feeling unsafe.
Evet, bir bakıma öyle, ama...
Yes, sort of But does that mean we are all getting to heaven?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]