Bir bu eksikti translate English
382 parallel translation
Bir bu eksikti.
My God, that's done us!
- Bir bu eksikti.
- That's all I needed.
Bir bu eksikti!
That's all we need!
Bir bu eksikti!
That's all we needed!
Bu sabah bir bu eksikti.
That's all I'd be needing this morning.
Müdire. Bir bu eksikti.
The headmistress. " This is all I need...
Bir bu eksikti.
That's all I needed.
Bir bu eksikti...
Well, I'll be... This is...
- Bir bu eksikti.
- That's all I need.
Bir bu eksikti.
This is all I need.
Bir bu eksikti! Emin ol!
It's true.
Bir bu eksikti.
If that don't beat all!
Bir bu eksikti.
That's all I need.
Bir bu eksikti!
Oh, what a thing to happen!
Bir bu eksikti.
That's all we need.
Bir bu eksikti.
That's all I need to make my day perfect.
Bak, bir köpek! Bir bu eksikti!
Look, a dog - that's all I needed!
Bir bu eksikti, Küçükler Ligi psikiyatrisi.
That's all I need, Little League psychiatry.
- Bir bu eksikti.
- Well, who needs that?
Bir bu eksikti şimdi. Neden gidiyorsunuz?
Now that's just what I had been waiting for.
Bir bu eksikti.
Boy, that's all I need.
- Ne oluyor burada? - Doğrusu bir bu eksikti.
- What's goin'on back here?
Bir bu eksikti.
That's the last straw.
Bir bu eksikti.
That's all I need now, is clinical insight.
Bir bu eksikti.
That busts it.
Bir bu eksikti.
This is what we needed.
Bir bu eksikti.
That's all I need!
Bir bu eksikti.
That's all we needed.
Bir bu eksikti. Fransız adli sistemi bir avuç soytarının elinde!
That's all we need, the justice system in the hands of clowns.
- Bir bu eksikti!
- That's all we need!
Bir bu eksikti zaten.
Good. Do I need that.
Bir bu eksikti! Kahretsin!
That's all we need.
Tanrım, bir bu eksikti!
Good Lord! That's all he lacked!
- Evet, bir bu eksikti.
- Yes, that's just what we needed.
Bir bu eksikti.
Just what we need.
Bir bu eksikti.
That's great.
Bir bu eksikti!
That's the last thing I needed!
Bir bu eksikti!
That's all I need!
Bir bu eksikti!
What the hell is this now?
Bir bu eksikti!
That's all I needed!
Bir bu eksikti, Matty.
Nice move, Matty.
Fırtına kopacak, bir bu eksikti.
Storm coming, that's all we need!
Bir bu eksikti.
Just what I need.
Bir bu kaltak eksikti.
This slut is all I need now.
Bir bu ukâlâ eksikti, ha?
A wise guy in on this, huh?
Bir bu eksikti!
That's all I need.
Şafak vakti eve döndüğümde oyuna hile karıştığını hissettim. İskambil destesinde değerli bir kart eksikti. O esnada bu gerçek açığa çıkarılmalıydı.
Coming home at dawn, I sensed the game had been rigged, that a crucial card was missing from the deck, a fact to be made only too clear that very moment.
Bir bu eksikti zaten.
That's all we're short of, that is.
Bir tek bu eksikti.
That's all I needed.
- Bir bu eksikti!
It's starting to rain.
Bu boktan işte bir tek Bröton eksikti zaten!
That's just what we need, a Briton. In this whole mess.
bir buçuk 19
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir bira 56
bir bak 140
bir bilsen 22
bir bardak su 34
bir bardak su alabilir miyim 42
bir bakıma 183
bir bebek 44
bir bardak 18
bir bakar mısın 19
bir baksana 40
bir bakabilir miyim 22
bir beyefendi 18
bir baba 17
bir bakalım 968
bir bayan 21
bir bakacağım 28
bir bak bakalım 22
bir bakıma evet 17
bir bira ister misin 16
bir bakabilir miyim 22
bir beyefendi 18
bir baba 17
bir bakalım 968
bir bayan 21
bir bakacağım 28
bir bak bakalım 22
bir bakıma evet 17
bir bira ister misin 16
bir bakın 70
bir bakıma öyle 27
bir bakarım 16
bir b 23
bir bakayım 536
bir bira daha 17
bir balık 18
bir bomba 28
bir bana 21
bir biraya ne dersin 20
bir bakıma öyle 27
bir bakarım 16
bir b 23
bir bakayım 536
bir bira daha 17
bir balık 18
bir bomba 28
bir bana 21
bir biraya ne dersin 20