English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bunu yapmak istemezsin

Bunu yapmak istemezsin translate English

630 parallel translation
- Bunu yapmak istemezsin Superman.
- No, no, I wouldn't do that, Superman.
Grimes, bunu yapmak istemezsin.
you don't mean that.
- Bunu yapmak istemezsin. - Beni kullandınız.
- You really don't want to do that.
Ama bunu yapmak istemezsin, Şef.
- But you wouldn't want that, chief.
Bunu yapmak istemezsin.
You don't wanna do that.
Bunu yapmak istemezsin, Joe.
You don't wanna do that, Joe.
Bunu yapmak istemezsin...
You just don't want to, you know...
Peki, bunu yapmak istemezsin çünkü elimde bir bıçak var.
Okay, you need to not do that'cause I have a knife.
Bunu yapmak istemezsin evlat.
You don't wanna do that, son.
Ah, bunu yapmak istemezsin.
Oh, you don't want to do that.
Oo hayır bunu yapmak istemezsin.
oh, you don't wanna do that.
Bunu yapmak istemezsin.
Well, you don't want to do that.
Bunu yapmak istemezsin Jenny çok küçük düşürücü.
You don't want to do that, Jenny. It's demeaning.
Hayır, bunu yapmak istemezsin.
No. You don't want to do that.
Bunu yapmak istemezsin, Oliver.
You don't want to go to this mat, Oliver.
Ayakkabılarım biraz tozlu olabilir, bunu yapmak istemezsin, kalk.
There might be a bit of doggy on me shoes, and you're not gonna like that, so get up. Nicola.
Bunu yapmak istemezsin.
You don't want to do that.
Hayır, hayır, bunu yapmak istemezsin.
No, no, you don't want to do that!
Bunu yapmak istemezsin.
You don't wanna do this.
- Bunu yapmak istemezsin.
You don't wanna do that.
Bunu yapmak istemezsin.
You do not want to do this.
Hayır, hayır, bunu yapmak istemezsin.
No, no. You don't want to do that.
Oh, bence bunu yapmak istemezsin.
Oh, I don't think you wanna do that.
- Oğlum, bunu yapmak istemezsin, hayır.
- Son, you don't wanna do this, no.
Jeremy, Jeremy, bunu yapmak istemezsin.
Jeremy, Jeremy, you don't wanna do this.
Frank, bunu yapmak istemezsin.
Frank? Frank, you don't want to do this.
Baba, gerçekten bunu yapmak istemezsin.
Dad, you really don't want to do that.
Diomedes, bunu yapmak istemezsin.
Diomedes, you don't wanna do this.
Gerçekten bunu yapmak istemezsin.
You really don't wanna do this.
Dinle, gerçekten bunu yapmak istemezsin.
Listen, you really don't want to do this.
- Bunu yapmak istemezsin. - İstiyorum.
- You don't wanna do that.
Bunu yapmak istemezsin.
You don't want to do this.
Bunu yapmak istemezsin, Meg.
You don't wanna be doing that, Meg.
Güven bana, bunu yapmak istemezsin.
Trust me, you don't want to do that.
- Bunu yapmak istemezsin.
You don't wanna do that now.
- Bunu yapmak istemezsin.
- And you wouldn't want to do that.
Bunu yapmak istemezsin.
You may not want to do that.
Bunu yapmak istemezsin, dostum!
You don't wanna do this, man! I'm old!
- Bunu yapmak istemezsin.
- You won't want to do it.
Bunu yapmak istemezsin.
- You don't wanna do that.
- İnan bana, bunu yapmak istemezsin.
- You don't want to do this.
- Normal, Bunu yapmak istemezsin.
- Normal, you don't want to do this.
Bunu yapmak istemezsin, Lois.
You don't wanna do that.
Bunu yapmak istemezsin...
You don't wanna do this...
Bunu yapmak istemezsin.
YOU DON'T WANT TO DO THAT.
- Bunu yapmak istemezsin.
- You really don't want to do that.
Bunu kendi kendine yapmak istemezsin.Öyle değil mi?
You don't want to do it on your own, do you?
Bunu gün ışığında yapmak istemezsin.
You don't want to be doing that in broad daylight.
Hayır, hayır, istemezsin, bunu yapmak zorunda değilsin.
No, no, you don't want to, you don't have to do it.
Bunu yapmak istemem. Bunu mahvetmek istemezsin.
I don't want to do that.
Bunu şimdi yapmak istemezsin, değil mi?
You don't want to blow it now, do you?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]