Buraya geldiğinde translate English
1,499 parallel translation
Malcolm buraya geldiğinde sana ne demiştim hatırlıyor musun?
Malcolm do you remember what I told you when you got here?
Sanırım, seni buraya geldiğinde hep yalnız gördüm.
I think I only saw you coming in alone.
18. yy'da ilk Avrupalılar buraya geldiğinde, kendilerini sert ve acımasız bir coğrafyada buldular,
When the first Europeans arrived here back in the 18th century, they found themselves in a severe and hostile landscape,
- Hayate de buraya geldiğinde öyleydi. Yine de sen onu takip etmedin.
So was Ayatai when he came here, yet you did not pursue him.
Buraya geldiğinde konuşuruz.
We'll take that up when you get here.
Buraya geldiğinde ağzına geleni söylüyorsun, öldürülüp öldürülmemen umurunda değilmiş gibi.
You walk in here shooting your fucking mouth off like you don't give a fuck if it gets shot off.
Buraya geldiğinde ya doğru düzgün konuş, ya da hiç konuşma.
Here you will speak properly or you won't speak at all.
Benimle ilgili sorunun umrumda değil ama en azından buraya geldiğinde bana saygı göstermelisin.
I don't care if you got a problem with me... But you show respect when you come to this house.
Buraya geldiğinde Simon'ın gittiğini görecek, dua et de İstanbul'a kadar gitsin.
They'll investigate and realize Simon's gone. Let's wait at least until he gets to Istanbul.
Buraya geldiğinde ölmek üzereydi.
He arrived here at death's door.
- Buraya geldiğinde öldü.
He died when he got here.
Bay Singhania tekrar buraya geldiğinde ona verirsin!
The next time Mr. Singhania is here, you can give it to him!
Ve buraya geldiğinde ilk olarak ne duyuyorsun?
And what's the first thing you hear when you go to work?
Gvozdenoviç, Arnavutlar buraya geldiğinde pantolonuna sıçacak ilk kişi sen olursun.
Gvozdenovic, if the Albanians appear, you'll be the first one to shit your pants.
Kostya buraya geldiğinde benim peder,... ayağına 5 kiloluk çekiç düşünce bile ağlamayan adam çocuğa sarılıp hüngür hüngür ağlamıştı.
When, uh, kostya came here, my father... a man who wouldn't cry... he dropped 10-pound sledgehammer on his foot. Hugged kid, though, and cried like baby.
- Buraya geldiğinde kendinde miydi?
- Were he able-bodied when he come here?
Bak kamyon buraya geldiğinde, seni arayacağım, tamam mı?
Look, I'll call you when the truck gets here, okay?
O buraya geldiğinde, burada onunla kalmasını söyledim.
When she got here, I told her to stay with him.
Eğer gerçeği söylemek hususunda kendini çok güçlü hissediyorsan buraya geldiğinde, Walt'un karısıyla başlayabilirsin.
If you feel so strongly about telling the truth, start with Walt's wife when she arrives.
Buraya geldiğinde hazırlanmış olacak.
- It'll be ready. Are you OK?
KKE buraya geldiğinde ve bariyerler kalktığında öğreneceğiz.
We'll know more when CRT gets here and the barriers lift.
Buraya geldiğinde, ne yapacağımızı öğreniriz.
We'll figure out what to do when he gets here.
Edgar, Chloe buraya geldiğinde tutuklu odasına gideceğinden emin ol.
Edgar, make sure Chloe goes into a holding cell when she gets back.
Hasta buraya geldiğinde gün boyu yaptığı hiçbir şeyi hatırlamıyordu.
When the patient got here, she didn't remember anything about her day.
Ama polis buraya geldiğinde "Aman Tanrım. Katil bir manyak tarafından büyütüldüm" diyeceğim.
But when the cops get here, my official position will be, uh, "oh, my God, I'm being raised by a homicidal maniac."
- Buraya geldiğinde açıklarım.
- I explained to you when you get here.
Jesse buraya geldiğinde çabuk ve sessizce iş bitecekti.
OnceJesse got here... it was going to happen very quickly, very quietly.
Buraya geldiğinde haberim olsun.
Let me know when she gets here.
Michael'a, sen ilk buraya geldiğinde.. -.. senden hoşlandığımı söyledim. - Oh.
I told Michael that I had had a crush on you when you first started here.
Daha önce buraya geldiğinde çok çalışmaya bağlı olduğunu söylemiştiniz.
You said it was due to overworking when she was here before.
Dawn son kez buraya geldiğinde, biraz inişli çıkışlıydı.
Now, I know the last time Dawn was here, it was a little bumpy.
Jennifer Cooper, Samuel Cooper'ın torunu, o dedesini ziyaret için... buraya geldiğinde kurbanı burada bulduğunu söylüyor.
Jennifer Cooper, Samuel Cooper's granddaughter, she says she... came to visit her grandfather and found the victim lying here.
- Buraya geldiğinde açıklarım.
- I'll explain when you get here.
Basın buraya geldiğinde hepsini bodrum katına indirdim.
I moved them to the basement when the press came.
Buraya geldiğinde neler olduğunu çözeceğiz.
When he gets here, we will figure this out.
Buraya geldiğinde hiç kimseyi tanımadığını düşünürseniz çok iyiydi.
Very well, considering he knew no one when he came here.
Ahali sabah buraya geldiğinde de şişkoyu kuyuda bulmuşlar.
When they came out this morning, fat guy was in well.
Galactica buraya geldiğinde, Cylonlar büyük bir isyanla uğraştığı için dikkatleri dağılmışsa, bizi bu gezegenden kurtarma şansını yakalar.
The only way they stand a chance of getting us off this rock is if the Cylons are too distracted battling a full-blown uprising when they get here.
Bölge buraya geldiğinde ve şerefine bir futbol maçı yaptığı günü hatırlıyor musun?
Do you remember when Territory came here... ... and we gave a football match in his honor?
Buraya geldiğinde el değmemiş olsun.
See that it gets here intact.
Buraya geldiğinde bulduktan oldukça farklıydı.
What she found when she got here was something quite different.
Buraya geldiğinde, binadaki her adama cinayet arzusu salgıladı..
When she hit this place, T.J. drove every man in the building into a homicidal rage.
Doug buraya geldiğinde hazır olursun değil mi?
Are you gonna be ready when Doug gets here?
Çitlere ellerinden geldiğinde tutunurlar, çünkü akımın... Buraya uzun zamandır gelmiyordum.
And they cling to the fence the best they can that the current will cure them.
Buraya son geldiğinde 9 yaşındaydın şapşal.
You were nine the last time you came here, silly.
Sen geldiğinde buraya olan haber ekibini hatırlarsın?
Remember the news team that was here when you arrived?
Buraya ilk geldiğinde onu çok zor anladım.
I could barely understand her when she first got her.
Fazla değil ama... her geldiğinde, gözlerimi kapatmamı söyleyip, buraya içine bir dolar bırakırdı.
She didn't have much but every time she came over she told me to close my eyes and she'd drop a silver dollar in here.
Tamam, bak, devlet buraya eşeklerle geldiğinde... Bırak onlarla ben konuşayım.
Okay, look, when the government comes around with all the mules, please let me do the talking.
Buraya ilk geldiğinde sende bir tane yok muydu?
Didn't you have one when you came here?
Jimmy buraya geldiginde ve Devon'u duydugundaydı.
That's when Jimmy came back in here, when he heard about Devon.
geldiğinde 28
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
buraya kadar 304
buraya gel 5102
buraya 1484
buraya gelecek 17
buraya bak 279
buraya kadarmış 49
buraya gelir misin 63
buraya neden geldin 73
buraya geldin 19
buraya kadar 304
buraya getir 71
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16
buraya geri gel 39
buraya gelin 820
buraya gelsene 50
buraya koy 29
buraya gelebilir misin 28
buraya gelip 69
buraya geldim 45
buraya gelirken 28
buraya oturabilirsin 16
buraya geri gel 39