English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Böyle giderse

Böyle giderse translate English

563 parallel translation
Böyle giderse, bu saldırıya hazırlıksız yakalanacağız.
we'll be on the receiving end of a saturation bombing.
Böyle giderse şok olacak.
She'll be in shock if she just goes like that.
Güneş hayatımdan böyle giderse ben yok olurum.
If the sun walks out of my life like this... it's... going to destroy me.
Böyle giderse, kitap satıcısı bile olabilirim.
I could be a bookseller if I wanted.
Böyle giderse ya polis ya da mezarcı beklersin.
Waiting for an undertaker or cops, the life you're leading.
Böyle giderse olmaz.
Well, not if progress goes on.
Hayır, onların sahipleri vardır. Zaten hava da bozuldu. - Böyle giderse, boraya yakalanabiliriz.
No they're private property Anyway, the weather's changing I shouldn't be surprised if we had a squall
Iºler böyle giderse, arabayi kendim sürmek zorunda kalacagim.
If business keeps up like this, I'm afraid I'll have to drive the car myself.
Böyle giderse yufka yürekli olacağız.
So we needn't get mawkish.
- Böyle giderse dükkan açacaksın.
- If this keeps up, you'll be opening a store.
Ancak vaziyet böyle giderse yarın sabah Batum'a ayak bastıktan kısa süre sonra ölmüş olacaksın.
But as things stand at the present, you will be dead within a very few moments of your landing at Batoumi tomorrow morning.
Böyle giderse dokuz günlük desteği iki saatte bitireceksiniz..
At the rate you're going, you'll use up our nine-day supply in two hours.
Böyle giderse, yakında annem kadar iyi bir aşçı olacaksın.
One of these days you're gonna be as good a cook as Ma.
Bu iş böyle giderse para falan kazanamayız.
If this continues, we won't get any money.
Tek bildiğim, böyle giderse kazanamayacağım gibi görünüyor.
All I know is, the way it is now, it looks like I'm not going to win.
Kapatacağım derken, biraz daha böyle giderse, bir şekilde çalıştırırım.
We don't need the bar to live.
Eğer böyle giderse taşınmak zorunda kalacağımızı söylediler.
They said we'd have to move if we didn't improve.
Böyle giderse sen sadede gelene kadar 60 yaşımda olacağım.
At this rate, I'll be 60 before you get to the point.
Böyle giderse, belki Shuichi ile Kikuko da ayrılacak.
With Shuishi this way, maybe Kikuko will also leave.
Böyle giderse bir aşçı ve fırıncıya dönüşeceğim. Başka da neye ihtiyaç varsa.
It's getting so I gotta be the chief cook, and the biscuit-baker... and everything else around here.
Böyle giderse değil.
Not like this.
Böyle giderse denizi boylayacak.
If he keeps it up, he'll wind up in the bay.
Böyle giderse her çiftlikte bir kadın ve her ağılda bir'dana'sahibi olacaksın.
You'll wind up with a woman in every placita and a calf in every corral.
Böyle giderse sonu babasininki gibi olacak. Sigir çaldigi için vurulacak.
The way he's going now, he's going to end up like his father, shot down for stealing cattle.
Böyle giderse, onunla bir konuşma yapmam gerekecek.
If this keeps up, I'm gonna have to have a talk with that kid.
- Böyle giderse sonunda o da bunu kabul edecek.
- He put an end to that fast.
Hava böyle giderse yarın size iyi bir şey kazandırabilirim.
If the weather holds up, I may be able to give you a winnertomorrow.
Böyle giderse çok mu zor?
Too tough the way things stand?
Ve böyle giderse bakmak zorunda kalacak.
And he could too, the way I'm going.
- Böyle giderse seni birgün vuracağım.
- One day, I'll shoot that hand off.
Böyle giderse hiç ilerleyemeyiz.
This way we never get through.
İyi de böyle giderse çocuklara kim bakacak?
But ifthis goes on, who will provide for the kids?
Böyle giderse dönem sonuna kadar bir tonun üstünde olacaklar.
Thus, almost exceed 1000 Time to acabr.
Böyle giderse, gülmekten kırılacağız.
- We'd hold a grudge forever.
Böyle giderse buradan cenazen çıkacak.
If you're not careful, you'll be leaving here in your wooden suit.
Böyle giderse, hanın itibarı tam olarak boşa gidecek.
At this rate, the inn's reputation will go right down the drain.
Böyle giderse, insanlar bana "Patron" falan demezler.
But then, people don't call me "Boss" for nothing.
Para böyle giderse eyerimi satmam gerekir.
The way money goes, I'd be sellin'my saddle.
Böyle giderse bitkisel hayata girecek fakat sonuçta bana öğrenmek istediklerimi anlatacak.
He'll become a vegetable, but he'll eventually tell me what I want to know.
Böyle giderse bebeklerden oyuncak ayıları da alacaklar.
Next step, they'll be taking teddy bears away from babies.
Böyle giderse ölebilir!
He could die like this!
Böyle giderse, ayakta kalamayız.
If this keeps up, captain, we can't last.
Bir kaç gün daha böyle giderse onları indirecek yer bulamayız.
Few more days like this... and we won't be able to get them down anywhere.
Böyle giderse yağmur dansı yapacağız.
I guess we'll have to dance for that.
Böyle giderse ölüp kalacak.
At this rate, she'll die.
Böyle giderse burada sabaha kadar konuşacağız.
At this rate we shall stand here talking till morning..
Bay Moran bu iş böyle kötüye giderse Çocuk Esirgeme Kurumu'nu bilgilendirmekle mükellefim.
- Yeah, Mr. Moran, if this continues to go downhill, I'm required by law to notify Child Protective Services.
Böyle giderse, ak saçlı halimle beni ister misin?
Yeah, I think you'd look dandy with white hair.
Böyle giderse onu öldürecek.
Rusconi!
Kulaklarına böyle bir söylenti giderse bizden onları dağıtmamızı isteyebilirler.
If such a rumour reached them, they might order us to disband
Ama o tek kollu adam sıvışır giderse ben öldüm.. ... çünkü ya öyle ya böyle bir Kimble hikâyesi vermeye söz verdim.
But if that one-armed guy skips town, I'm dead, because I promised to deliver a Kimble story one way or the other.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]