English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ D ] / Devam edemeyeceğim

Devam edemeyeceğim translate English

270 parallel translation
Devam edemeyeceğim.
I can't go on anymore.
Devam edemeyeceğim!
I can't go on!
Devam edemeyeceğim.
Can't go on.
Araştırmalarıma devam edemeyeceğim gibi görünüyor, hayatımı kızamık kabakulak, boğmacayla harcayacağım ya da onun ciddi itirazına direneceğim.
Seems I must discontinue my research, spend my life diagnosing measles mumps, and whooping cough or encounter his serious disapproval.
Ama burada devam edemeyeceğim.
But I won't be able to carry on here.
Efendim, daha fazla devam edemeyeceğim.
My Lord, I regret that I can go on no longer.
Daha fazla devam edemeyeceğim.
I can't keep this pace up much longer.
Bay Abeel, bu zıplamaya daha fazla devam edemeyeceğim!
Oh, Mr. Abeel, I can't keep this up any longer!
- Devam edemeyeceğim.
I can't go on.
Devam edemeyeceğim.
Am forced to discontinue.
Sevgilim ben bu şekilde devam edemeyeceğim.
Darling, I just can't go on like this.
Devam edemeyeceğim, Joe.
I can't go on, Joe.
Hayır, devam edemeyeceğim!
No, I can't go on!
Bu iyi değil Ian, Ben... ben devam edemeyeceğim.
It's no good Ian, I... I can't go on.
Artık, tarih derslerine devam edemeyeceğim.
I'm unable to continue this history course.
- Devam edemeyeceğim.
- I can't go on.
Devam edemeyeceğim!
I cannot go on.
Daha fazla devam edemeyeceğim.
I can't go on any more. Honestly, I can't.
Hal, böyle devam edemeyeceğim.
I can't go on like this anymore.
Daha fazla devam edemeyeceğim.
I can't take any more.
Bu gözleri izlemeye devam edemeyeceğim.
I can't keep watching those eyes.
Carlos, devam edemeyeceğim!
Carlos, I can't go on!
- Ben daha fazla devam edemeyeceğim.
I can't go any further.
Ve oldukça da açık fikirli olduğumu düşünürüm. Ama birbiriyle değiştirilebilir o kadınlar hakkında yazı yazmaya devam edemeyeceğim.
But I can't go on typing... about all those interchangeable women.
Daha fazla devam edemeyeceğim!
I can ´ tt go on anymore!
Devam edemeyeceğim.
I can't stay with you!
Hayır, devam edemeyeceğim...
No, I can't go on.
Devam edemeyeceğim.
I can't continue.
Daha fazla devam edemeyeceğim.
Just couldn't go through with it.
Böylesine yıkıcı bir potansiyele sahip bir projede körlemesine çalışmaya devam edemeyeceğim.
I am unable to continue blindly working on a project of such phenomenal destructive potential.
Devam edemeyeceğim.
I can't go on any further.
Çok ağrıyor, Peg. Tıka basa yedim. Devam edemeyeceğim.
Peg, I'm raw, I'm full, and I can't go on.
Evet, çünkü devam edemeyeceğim bir noktaya gelmiştim.
Yeah, I'd got to the point where I couldn't continue.
Doktor ben bu şartlar altında çalışmaya devam edemeyeceğim bildirecektim.
Doctor, I'm... giving you my notice. I won't work under these conditions.
Ben devam edemeyeceğim.
I can't go on with this.
... buna devam edemeyeceğim.
I can't do it any more.
Söylemeye devam edemeyeceğim,
I keep not telling you,
Tanrı yardımcım olsun daha fazla devam edemeyeceğim.
But I, so help me God, I cannot read anymore.
Devam edemeyeceğim, devam edemem.
I won't go on. I can't go on.
Gerçekten devam edemeyeceğim.
I really can't go on.
Çünkü yanında kalıp, bunu yapmaya devam edemeyeceğim artık.
Because I can't stand by and do it anymore.
Artık böyle devam edemeyeceğim.
Michael, I can't go on like this anymore.
Arttırmaya devam edemeyeceğim, ama bu manzara bana çok şey ifade ediyor.
I can't continue bidding, but this landscape means a lot to me.
- Buna daha devam edemeyeceğim.
I can't go on with this.
Seninle daha fazla devam edemeyeceğim.
I just can't keep up with you no more.
Üzgünüm. Devam edemeyeceğim.
Sorry, I can't.
Susmazsan devam edemeyeceğim.
Just be quiet!
Devam edemeyeceğim.
I can't go on.
Ben daha fazla devam edemeyeceğim.
They've be... I can go no further.
İnandığınız bu kızgın huysuz yaşlı adamı övüp ibadet etme hizmetine devam etmeyeceğim ve edemeyeceğim.
I will not and cannot continue to conduct services in praise and worship of this..... angry, petulant old man in whom you believe.
Daha fazla devam edemeyeceğim hayatım.
I can't go through this any more.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]