Evim translate English
7,638 parallel translation
Evim aslında yukarıda.
My quarters are actually up there.
Tüm evim, rüzgâr ve su enerjisiyle çalışıyor.
My entire house is powered by wind and water.
Orası benim evim.
I mean, that's my house there.
Evim evim güzel evim.
Home sweet home.
Hadi. Hadi, evim orada.
Come on, my house is over there.
Tatlı evim.
Uh, it's pretty sweet.
Orası benim evim!
That is my home!
Evim sağlam ve ben yaşıyorum.
My house was intact, and I'm alive.
Burası benim evim, tamam mı? Burası için kira bile ödemiyorsun.
You don't even pay rent here.
Evim, güzel evim.
Home sweet home.
- Evim kirli mi ki?
Is this place messy?
Burası benim evim, unuttun mu?
This is my house, remember?
Ya buraya evim diyen insanlar ne olacak?
What about all the people that call this place home?
- Burası benim evim.
- Hello, sir. - Pleasure.
Benim evim sizin eviniz.
This is my home.
- Olamaz. Evim.
Oh no, my house!
Burası benim evim.
This is my house.
Gidebileceğim bir evim olabilir.
I can have a place to return home to.
efendim o kadar nazik ki artık burayı kendi evim gibi hissediyorum.
I beg your pardon, but the master is so kind that I often think of this home as my own.
Bu benim evim!
This is my house!
Burası benim evim ve geri alacağım.
This is my house, and I will get it back.
Aslında evim buradan üç sokak ötede.
Actually, my apartment is like three blocks from here. - Whatever. Yeah, yeah.
Artık evim sensin.
You are my home now.
- Burası benim de evim.
This is my house, too.
Çok fazla adresim var ama bir evim yok.
I had many addresses but not a home.
Evim nerede biliyorsun değil mi?
You know where my house is, right?
Bu evim.
This is home.
Hadi ama, burası benim evim.
Come on, this is my house.
Evim ve eşyalarım var.
I got a home and stuff.
Evim de fiil olarak kullanırım.
It was used as a verb in my house.
Eski evim çok daha iyiydi ve büyüktü.
My old house was so much better and bigger.
Evet. Benim eski evim de yenisinden daha büyüktü.
Yeah, my old house is way bigger than this new one.
Benim evim senin evin.
Mi casa es su casa.
Bi'dakika, burası benim evim.
Wait, this is my house.
Ayrıca Max'e göre evim mezbele gibi görünürse daha gerçekçi olurmuş.
Oh, also Max thinks that it will feel more real if my house looks like a pigsty.
- Ne zaman benim evim senin evin oldu?
When did my house become your house?
Evim çok uzakta değil.
My house, it's not very far.
Benim evim, dua evi olarak adlandırılacak!
My house will be called a house of prayer!
Tıpkı bir saat gibiydi, nihayet ahenk içinde çalışan sonra beni bu içerisinde olduğumuz rüyadan kaldırdı ve hâlâ evim olarak gördüğüm bu dünyadan ne kadar ayrı olduğumu anımsattı.
It's like she's some sort of clock that's finally struck its chime and woken me from this dream we've been living, reminded me how many years separate me from a world I still think of as home.
Burada evim olsaydı, işim olsaydı o zaman farklı olurdu.
If I had a home here, I had a job here... That'd be different.
- Bir evim var.
I have a house.
Yerim burası, benim evim sizsiniz.
This is my place, you're my place.
Burası yıllarca evim oldu.
This was my home for many years.
Gerçek istiyorsan şunu dinle, burası benim evim.
The fact is that this is my house.
Evim için iyi bu.
Good to my house.
Evim bu serseriler tarafından işgal edildi.
My house was violated by these lowlifes.
" Varoş New Jerseydeki evim kapalı.
How about " the escrow
Düşünüyordum da okullar tatil olduğunda evin karşısında boş bir evim daha var.
Hey, I was just thinking, you know about the school holidays? Well, I got this spare house across the road from me.
Burası benim evim.
It's my home.
- Burası benim evim.
It's my house.
Kira yok. - Evim güzel evim, beni anlıyor musun?
Free of charge.
evimiz 42
evime gel 16
evimi 36
evimdeyim 21
evime 52
evimden defol 20
evimde 50
evime gidiyorum 21
evime gitmek istiyorum 18
evim güzel evim 23
evime gel 16
evimi 36
evimdeyim 21
evime 52
evimden defol 20
evimde 50
evime gidiyorum 21
evime gitmek istiyorum 18
evim güzel evim 23