English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Götür onları

Götür onları translate English

633 parallel translation
Götür onları!
Take them away!
- Götür onları.
- Take them out.
Tamam Flynn, götür onları.
All right, Flynn, take them out.
Götür onları.
Will you not take them away?
- Götür onları buradan.
- Get them out of here.
Kaptan, götür onları.
Driver, take them on over.
Götür onları.
Take them away.
Götür onları!
Roll them out of here!
- Tapınağa götür onları.
- Deliver it to the temple.
'Tamam, muhafız, götür onları.
All right, guard, take them away.
Willis, onları havaalanına götür.
Willis, get'em to the airport.
Onları kodese götür.
Take'em to the cooler.
Onları hücreye götür.
Take'em to the cooler.
Onları nereden aldıysan oraya götür.
Take'em back where you got'em.
Onları o tarafa götür.
Push them along there.
Onları içeri götür. İçeri girin.
Take them inside.
Pierre, Iütfen onları arabaya götür.
Oh, Pierre, take them into the carriage, please.
Bats, onları Camp 18'e götür ve yemek ver.
Bats, take them down to Camp 18 and feed them.
Onları götür.
- Take them anyway.
Onları yola kadar götür, dönerken de paletli cipi getir.
Start them on their way and bring up the half-track on the way back.
- Onları ilkyardım istasyonuna götür.
- Guide them into the first-aid station.
Onları Missouri'ye götür Matt.
Take'em to Missouri, Matt.
bay Bush bu subayları lydia götür ve onları zincirle.
Mr. Bush, will you remove these officers to the Lydia and put them in irons?
Onları götür buradan.
Get them out here.
Hadi onları buradan götür.
Go on, get them out of here.
- Onları içeri götür.
- Take'em inside.
AyıIt onları ve korsan gemisine götür.
Sober them up and take them to the pirate ship.
Aklın varsa onları eve götür çocuk.
If you're smart, you'll take them home, boy.
Onları madene götür.
Okay, take them back to the mine.
Onları aşağı götür, onun başını ağrıt.
Take them down and give her the headache.
Onları çabuk geri götür.
Take them back to her
İIk sırayı tepeye götür ve onları alıp getir.
Take your first rank up the hill and bring them in.
Onları kraliçeye götür, bana değil.
Bring them to her, not to me.
Saraya götür onları.
Taleek!
- Onları üsse götür Yüzbaşı.
- Take them back to base, Captain.
Onları hemen Gerra Belediyesi'ne götür.
Take them to the Comune di Gerra, quickly.
Doktor, onları büyükelçiliğe götür.
Doc, take them to the embassy.
Jubilee, onları götür.
Jubilee, lead them out.
Sen onları büroya götür ve kilitle, ben birazdan geliyorum tamam mı.
Guard them till the sheriff arrives. Use as many men as you need.
Paris'ten götür beni, Terry. Onlar bulmadan götür.
Take me away from Paris, Terry, before they find me
Geri götür ve ısıt onları.
Take them back and warm them up.
Her neyse. Onları konferans odasına götür.
- Take that into the conference room.
Onları çadıra götür.
Take them to a lodge.
Onları anlaşmayı yapana götür.
Take them to the one who made the deal.
Şimdi onları buradan götür.
Now you get them out of here.
- Onları lojmana götür..
- Take them to the barracks.
- Onları geri götür.
- Put them back. - But there s only one room.
Onları yatak odasına götür.
- What? - Put them in the master bedroom.
Ama akşamları onları da beraberinde götür.
And feel free to take them home at night.
Jessie, tatlım, her yer ıslanamadan önce onları mutfağa götür hadi.
Take them on out to the kitchen, Jessie, honey, before they drip all over.
Onları götür ve boşalt.
May as well go ahead and douse it.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]