English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ G ] / Gözlerimin içine bak

Gözlerimin içine bak translate English

666 parallel translation
Gözlerimin içine bak.
Look me in the eyes.
- Gözlerimin içine bak ve öyle söyle.
- Look me in the eye and say that.
Gözlerimin içine bak!
Look me in the eye!
Gözlerimin içine bak.
Look me in the eye.
Gözlerimin içine bakıp, beni sevdiğini söyleyebilir misin hâlâ?
Will you look into my eyes and tell me that you love me now?
Gerçeği bilmek istiyorsan gözlerimin içine bak.
If you want to know the truth, look me in the eyes.
Gözlerimin içine bak.
Look into my eyes.
Gözlerimin içine bakıp bana söyle!
Look at me. Look me right in the eye and tell me.
Şimdi dik dur ve gözlerimin içine bak. Sağ elini kaldır. Yemin et :
Now stand up straight, look me in the eye and raise your right hand.
Gözlerimin içine bak.
Look into my eye.
Gözlerimin içine bak ve bana doğruyu söyle...
Now look me in the eye and tell me the truth...
Bob Dace gözlerimin içine bak.
Bob Dace... look me right in the eye.
Gözlerimin içine bak!
Look into my eyes!
Gözlerimin içine bak Kruvajan'ın o gece baktığı gibi.
Look into my eyes, like Kruvajan did that night.
İyi bak. Gözlerimin içine bak.
YOU CALLED THEM THE MOST BEAUTIFUL YOU'D EVER SEEN ONCE, A LONG TIME AGO.
Gözlerimin içine bak.
Always look me in the eye.
Gözlerimin içine bakıyor.
He looked me in the eyes.
Gözlerimin içine bakıyorsun, bu hiç kibarca değil.
You are staring straight into my eyes, which is impolite.
Gözlerimin içine bakın!
Look me in the eyes!
Seninle konuşurken gözlerimin içine bak.
Look me in the eye when I'm speaking to you.
Gözlerimin içine bak ve sesimi dinle. İsteklerin seni terk ediyor. Sessizce gidiyor.
For, as you look into my eyes and listen to my voice, your will is leaving you, slipping away -
Gözlerimin içine bak, kadın pazarlayan birine mi benziyorum?
Look me in the eyes, do I look like a guy who exploits women?
Gözlerimin içine bak.
Look straight in my eyes.
Gözlerimin içine bak!
Look me straight in the eyes!
Osiris ve Apis adına, bana bak, gözlerimin içine bak!
By Osiris and by Apis, look at me, look into my eye!
Osiris ve Apis adına, gözlerimin içine bak, bir kuşa döndün.
By Osiris and by Apis, look into my eyes, you have turned into a bird.
Osiris ve Apis adına bana bak! , Gözlerimin içine bak!
By Osiris and by Apis look at me, look in my eyes!
Osiris ve Apis adına gözlerimin içine bak!
By Osiris and by Apis look in my eyes!
Seninle konuşurken gözlerimin içine bak.
Look at me in the eyes when I'm talking to you.
Gözlerimin içine bak.
Go for the eyes.
Gözlerimin içine bak ve cevap ver.
You look me in the eye and you answer me.
Gözlerimin içine bak ve bana ne gördüğünü söyle.
Look into my eyes and tell me what you see.
Gözlerimin içine bak, Kont Vladimir Dracula.
Look into my eyes, Count Vladimir Dracula.
Gözlerimin içine bak ve Farley Wrye'a gerçeği anlattığını söyle.
Look me in the eye and tell me you told Farley Wrye the truth.
- Gözlerimin içine bak.
- Look into my eyes.
Gözlerimin içine bak evlat ve bana bunu en az benim kadar araştırmak istemediğini söyle.
Look at me and tell me you don't want to study that fish as much as I do.
Gözlerimin içine bakıp, "Sen kimsin?" deyişini gördünüz mü?
And did you see the way he looked in my eyes when he said, "Who are you?"
Gözlerimin içine bak, Darlene.
LOOK ME IN THE EYE, DARLENE.
Gözlerimin içine bak ve bana o çanı almadığını söyle.
LOOK ME IN THE EYE AND TELL ME YOU DIDN'T BUY THAT BELL.
Evet, müşkül bir durum olduğunun farkındayım, ama, malum, bir tuhaf oldum. sonra da gözlerimin içine bakıp... "Sincabım, seni seviyorum" deyince de...
Yes, I-I-I know it's a mess, but, you see, it got me scriffy, and then when he looked into my eyes and said, "Chipmunk, I love you"...
Tam gözlerimin içine bak ve yüzümü hafızana iyice kazı.
Look me right in the eye, and burn my face into your brain.
Yine de,... gözlerimin içine bak.
Yet, look in my eyes.
Gözlerimin içine bak. 50.000. Evet!
Look me in the eye. $ 50,000.
Sonra gözlerimin içine bak ve Adam'ın, kasabalının uydurması olduğunu söyle.
And-and then you-you look me square in the eyes, you tell me that Adam is just a figment of this town's warped imagination.
- Gözlerimin içine bak ve söyle.
Look me in the eyes and tell me.
- Haydi, gözlerimin içine bak.
- Come on, look me in the eyes, tell me there's no Adam.
Gözlerimin içine bak ve bana birbirinizi sevmediğinizi söyle.
Look me in the eye, tell me you don't love each other.
Sanki gözlerimin içine bakıp çak bana diyordu.
Like hit me right in the eye, you know?
Ölü bir adamın gözlerine bakar gibi gözlerimin içine bakıyorsun.
Of anything to say. It's like my eyes are open and
"Bir bak önce gözlerimin içine"
Look into my eyes Hitomi wo mitsumete
Gözlerimin içine bak.
- Look in these eyes.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]