Haline bak translate English
3,605 parallel translation
Haline bak.
Look at you now.
Şu haline bak, dostum.
Look at the fucking state of you, mate.
Şu haline bak!
Look at yourself!
Şu haline bak.
Look at you.
Reagan, bir bebeğin olduğuna inanamıyorum. Şu haline bak.
Reagan, I can't believe you had a baby, look at you.
Vay be şu haline bak.
Wow, look at you.
- Şu haline bak.
Look at you.
Şu haline bak.
Oh, look at you.
Her dakika orada olacağım haline bakılırsa da çok da uzun sürmeyecek.
I will be there every minute, and from the look of you, it's not gonna be that long.
Sonra da okulda sonra Şimdi haline bak.
Then again right after school. Now look at him.
Ruh haline bakılırsa, götürme.
Given his mood, you'd better not.
- Şu haline bak. Çok iyisin.
Look at you.
Rob, şu haline bak.
Not so pretty in the daylight, is it?
Bir de şu haline bak.
Now look at him.
Şu haline bak.
Look at yourself...
Şu haline bak.
Look at you!
Ama şimdiki haline bak.
Now look at you.
Haline bak.
Look at you.
Şu haline bak, gitmek için can atıyorsun.
I know you want it too
Bir tasarımcıyla görüşeceksin ama şu haline bak.
No matter how, we are going to see a designer. Look at you.
- Tanrım, şu haline bak.
Good Lord. Look at you.
Şu haline bak. - İyi misin?
Wow, look at you.
Merhaba. Şu haline bak.
Hey.
- Haline bak.
Look at you.
"Ve şimdiki haline bakın!"
'And look at him now!
Şu haline bak.
Look at the state of you lot.
Şu haline bak.
Well, look at you.
Bu imkânsız, haline bak.
It's impossible. Look at him.
Etrafın haline bak!
Look at this place!
Oh, şu gelinlikli haline bak.
Oh, look at her in that dress.
Haline bak, kıskanç ve seksisin.
Look at you, sounding all jealous and sexy.
Şu haline bak Christine!
Look at you, Christine!
Şu haline bak, borca batmışsın
Look at you, deep in debt
Şu haline bak, günah kadar fenasın
Look at you, foul as sin
Şu haline bak...
But just look at you...
Carla, şu haline bak.
Carla, look at you.
- Şu haline bak!
Look at you!
Şu haline bir bak.
Well... look at you.
Şu haline bir bak.
Look at you.
Haline bir bak.. seni tanıyamıyorum artık
God, dude, look at you. I don't even know who you are anymore, asshole. Who are you calling asshole, cock?
Bak, bunu uluslararası bir olay haline getirmek istemeyiz.
Look, we do not want to make this an international incident.
Keyif almak bir bakıma garip, sapkın bir görev haline gelmiştir.
Enjoyment becomes a kind or a weird perverted duty.
Şu haline bak!
Look at you!
Şu haline bir bak!
Look at you!
Tanrım, bak şu haline, ne kadar sofistike olmuşsun.
God, look at you, you... woman of the world. Me?
Alcide, su haline bir bak.
Alcide, look at you.
Ruh haline bakılırsa buna hiç şaşırmam.
Mood he's in, I wouldn't be surprised!
Bak şu haline, yeni eğlenceli kelimelerin var.
Look at you with new fun things to say.
"Önceki haline bir bakın."
'Look at him before.
Benden daha kötü darbelere maruz kaldığın halde şu haline bir bak.
yet look at you.
Şunun haline bir bak... Bizim ne kadar cahil olduğumuzu düşündü kim bilir.
Look at him, he totally thinks that we just fell off the turnip truck.
bakın 5588
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
baktım 85
bakin 38
baker 135
bakalım 1238
bakersfield 28
bakar mısınız 174
bakıyorum 163
bakire 33
bakarım 81
baktım 85
bakma 203
bak sen 266
bakire misin 19
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bak sen 266
bakire misin 19
baksana 1623
bakarız 131
bakacağım 88
bak ne diyeceğim 537
bakan 73
bakar mısın 103
bakalım neler olacak 16
bakmadım 27
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50
bak ne buldum 97
bakın kim gelmiş 88
bakalım ne olacak 31
bak baba 73
bakayım 533
bakmak yok 20
bakire meryem 30
bakın şimdi 40
bakın bayan 50