Harikasin translate English
40 parallel translation
Harikasin.
That's a good girl.
Harikasin hayatim.
You're invaluable, darling.
Harikasin.
You're a darling.
Öyle. - Harikasin.
- You're doing great.
- Tek kelimeyle harikasin.
- You are absolutely wonderful.
Harikasin.
Strut, girl, strut.
Harikasin.Seni Karayip'lere götürmek için sabirsizlaniyorum.
You look great. I can't wait to get you down to the Caribbean.
Harikasin goster onlara.
You look great. Knock'em dead.
Harikasin Ted
You're good, Ted.
Harikasin.
- You were wonderful.
Harikasin!
You are so great!
Harikasin!
Way to go, Tiny!
- Harikasin.
- Oh, you rock.
Tesekkurler dostum, harikasin.
So, thanks man, you're beautiful.
Verona, kendine bir bak, harikasin!
Oh, Verona. Look at you! You look so good!
Ah! Harikasin.
Oh, thank you.
Harikasin.
You're amazing.
Gercekten harikasin.
God, you're hot.
- Her zamanki gibi harikasin.
You look fantastic as usual.
Harikasin sen, muhtesemsin!
You're brilliant, you're amazing!
- Harikasin!
- You'regreat!
Çok harikasin Janie.
You're so amazing, Janie.
Harikasin iste.
You're perfect.
Harikasin Ellie.
You're the best, Ellie.
Seryog, harikasin... Copperfield gibi adamsin!
Sergej, you're better than David Copperfield.
Harikasin anne ama eminim aynilarini Sedona'da da satiyorlardir.
Great, mom, but I'm pretty sure they have all that stuff in Sedona.
Sen böyle, oldugun sekilde harikasin.
You are great the way that you are.
- Harikasin.
- You're amazing.
Harikasin.
You're wonderful.
Çünkü harikasin ve bu berbat çünkü istedigim bu degil. Ayrica güzelsin ve bu da iyi degil.
'Cause you're, like, awesome and that sucks because it's, like, that's not what I want.
- Evet... zor bir oda ama evet harikasin.
Yeah, you're... it's a tough room, - but yeah, you're great.
- Harikasin.
- You're the best.
- Harikasin.
- You're the best ever.
- Hayir, harikasin.
- No, you don't.
- Harikasin. - Muhtesem.
- Just wonderful.
ALEX SEN BİR HARİKASIN Şimdi onları geldikleri doğal ortamlarına gönderip yaşamlarını arzuladıkları özgürlük içinde geçirmeleri sağlanacak.
They are to be sent back to their natural habitat, where they will live their lives in the freedom they desire.
Bence sen harikasïn.
I think you're terrific.
HARİKASIN!
YOU'RE AWESOME!
Harikasin.
You're fantastic.
harikasın 412
harikasınız 87
harika 10247
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harikasınız 87
harika 10247
harikulade 158
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harikaydınız 54
harika olurdu 53
harika bir kadın 31
harika olur 206
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harikaydınız 54
harika olurdu 53
harika bir kadın 31
harika olur 206
harika bir yer 43
harika bir duygu 21