Hârikâ translate English
35 parallel translation
- Evet, hârikâ.
- Yes, fine.
Diplomatik dokunulmazlık. Hârikâ.
Diplomatic immunity.
Onun sayesinde Viktor Rosta'yı bulursak, hârikâ olur.
a loose cannon. If he helps us find Viktor Rosta, great.
Hârikâ, beni hiç etkilemiyor.
You want a parakeet, it's okay with me. I don't give a shit.
- Hârikâ!
Thank you.
- Nasılsınız çocuklar? - Hârikâ!
- How are you two fellows doing?
- Hârikâ teşekkürler arkadaşlar.
- All right, thank you, folks.
Doğrusu eski çalışmaların çok ilgi çekici özellikle de şu Pillsburry Pastacılık Yarışması'nın foyasını açığa çıkararak yaptığın hârikâ haber.
Well, your early work is very entertaining. I mean, I especially like the story you did... blowing the lid off the Pillsbury Bake-off contest.
Hârikâ.
Great!
- Hârikâ görünüyor.
That looks great.
Hârikâ!
Great!
Seninle sadece aynı kulvarda olmak bile hârikâ.
It's amazing just being in the same arena with you, really.
- Tamam, hârikâ.
- Okay, great.
Tüm bu hârikâ şeyler.
All that wonderful stuff.
Hafızan hârikâ.
You've got such an amazing memory.
Bugün hârikâ görünüyorsunuz.
- You look very nice today.
Şimdi benimle gelirseniz, size bir filmle burada Chess'de yaptığımız hârikâ şeyleri gösterelim.
Now, if you'll Come with me, I'd like to show you a film... that highlights some of the exciting things we're doing here at Chess.
Evans, bu hârikâ.
Evans, this is great.
- Şimdi hârikâ.
- Ooh, great now.
Hey hârikâ bir fikrim var, kimsede fotoğraf makinesi yok mu?
Hey, I got a great idea! Does anybody have a camera?
Hadi, hârikâ görünüyorsun.
Come on, you look great!
Bu hârikâ ve kutsal olayda boşuna masraf yapmayın.
Spare no expense on such a marvelous and holy occasion.
Hârikâ.
Very good.
- Hârikâ.
- Perfect!
Her şeye ad koymaya çalışmaktan vazgeçince, Trey'le ilişkimizin ne kadar hârikâ olduğunu anladım.
Once I stopped defining everything, I realized how great we have it.
- Hârikâ gözüküyorsun.
- Hey, all right. You look wonderful.
Hârikâ görünüyorsun.
And you look great.
Geçen hafta hârikâ bir belgesel izledim.
I saw this incredible documentary last week.
- Hârikâ.
Fantastic.
Bu Stuart, hârikâ insandır.
This is Stuart. Stuart's amazing.
- Hârikâ değilim de... - Nasıl gidiyor?
- I wouldn't say amazing, but...
Hârikâ.
Oh, perfect.
Hârikâ.
Oh, cool.
- Hârikâ.
- Amazing!
harika 10247
harikasın 412
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harikasın 412
harikaydı 604
harikayım 109
harika görünüyorsun 610
harikalar 75
harikasınız 87
harika bir adam 26
harika bir gün 57
harika bir kız 40
harikaydın 273
harika biri 117
harikadır 84
harika olurdu 53
harikaydınız 54
harika bir kadın 31
harika olur 206
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41
harika biri 117
harikadır 84
harika olurdu 53
harikaydınız 54
harika bir kadın 31
harika olur 206
harika bir yer 43
harika bir duygu 21
harika bir haber 41