Işim bu translate English
7,374 parallel translation
Benim işim bu.
My job is this.
Benim işim bu.
That's my job.
Benim işim bu mu?
And is that my job?
Benim işim bu.
That's what I do.
Benim işim bu işte Ethan.
But I know he's the key. Ethan, this is what I sign up for.
- Benim işim bu.
That's my job.
Şarkıcıyım, benim işim bu!
I'm a singer, that's what I do!
- Benim işim bu.
- It's my job.
Benim işim bu değil.
That is not my business.
Benim işim bu.
This is what I do.
Benim işim bu!
That's what I do!
Şey, benim işim bu.
Well, that's my job.
- Özür dilerim ama benim işim bu.
I'm sorry. This is what I do.
- Bu Winston'dan daha iyi bir isim mi?
- Is that a better name than Winston?
- Nereden geliyor bu isim?
- What's that from?
Bu yüzden isim listesini size gönderdim. Siz de çöpe attınız.
So I sent you guys a list of names and you buried it.
Evet, bu şerefsizlere yardım ettim ama bu benim işim Robby.
Yeah, I helped defend these scumbags, but that's my job, Robby.
Ve bu benim işim, benim görevim.
And it's my job, my duty.
Bu adamların güvenliğini sağlamak benim işim.
It's my job to keep these men safe.
Bu gerçekten benim işim değil.
That really wasn't my business.
Bu benim işim değil Pinky.
I'm not up to it, Pinky.
- Bence bu odaya isim koymalıyız. - Bence her odaya isim koymalıyız.
I think we should christen this room.
Ne biçim bir isim bu?
What kind of a name is Bubbles?
İşim bu.
It's my job.
Bilmem, hoşumada gitmiyor bu takma isim.
I know, yes. I do not like that name.
Dışarıya geri çıkacağım çünkü bu benim işim.
But I'm going back out there because it's my job.
- Bu benim işim Cam, tamam mı?
- This is my job, Cam, okay?
Bu isim bir şey ifade etmiyor mu?
Don't that name mean anything to you?
Bu sadece bir isim değil, bir Marka.
This isn't just a name, it's a Brand.
- Bu isim size bir şey çağrıştırıyor mu?
Does that name mean anything to you?
- Bana verdikleri tek isim bu.
What? That's the only name they ever gave me.
O isim Shark Fin veren şey, bu 1500 metrelik bıçak olduğunu... Bu güzel, kusursuz granit... yol kadar yüksek, bilirsin, 20,000 feet.
The thing that gives it the name the Shark's Fin is this 1,500-foot blade... of this beautiful, flawless granite... way up high, you know, 20,000 feet.
Ayrıca bu benim ilk işim. Daha önce çalışmamıştım.
I mean, hell, this is the first job I ever had.
Bu bir isim değil.
That's not a name.
Bu benim işim.
This is what I do.
Bu benim işim.
It's my job.
İşim bu ama benim.
Well, it's my job.
Bu benim işim.
That's my job.
"Benim işim gücüm bu!" Bu odadaki kimse benden çok sevemez.
Oh! Oh, oh! I am all about this!
Daha sonra görüşürüz. Nicholas Ray'in yeni filmi "Rebel Without a Cause" ve bunun başlangıç olduğundan emin olabiliriz. Çünkü bu akşam herkesin ağzındaki isim James Dean.
Ray's new film "Rebel Without a Cause", and we can be sure this is just the beginning, as the name on everybody's lips this evening... is James Dean.
Çünkü bu benim işim.
Oh, Jesus! Because it was my job!
Hey, bu şarkıdan sonra ailem bana isim verdi.
Hey. I was named after that song.
Ben hırsızım. Bu benim işim.
I am a thief.. and this is my job.
Hayır, bu benim işim.
No, this is my job.
Biliyorsun, çok fazla işim olmadı. Schwinnimle etrafta dolaşıyorum, bu tür şeyler. * ve sana çok aşığım, tamam mı?
Well, you know, me not having much of a job and riding around on a Schwinn, that sort of thing, and I am so much in love with you, okay?
Bir soru daha. Bu dövüşte kullanacağın efsane isim hakkında çokça şey söyleniyor.
There's a lot of talk about legacy in this fight.
Bu serin bir isim, dostum.
That's a cool name, man.
Bu benim işim.
This is my job.
Sence bu isim daha mı iyi?
Really? You think this title's better?
Bu benim işim.
This is my work.
Bu onun ikimize taktığı isim Çünkü ben büyük ayıyım.
Yogi and boo boo.