English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Karar senin

Karar senin translate English

3,003 parallel translation
Connie, karar senin.
Connie, it's up to you.
Karar senin kararın ama bir sorun varsa hepimizi ilgilendirir.
It's your business, but if it's an issue for you, it's an issue for all of us.
Yüzbaşı, eğer yardım eskortu gelmezse filo amiri olarak, karar senin.
Captain, if your relief doesn't arrive, as squadron leader, it's your call.
- Karar senin. - Hayır, hayır!
It's your choice -.
Karar senin.
- It's your call.
Karar senin.
- It's your call. - Yeah.
Her neyse. Karar senin.
It's your call.
Karar senin, Eileen.
It's all you, Eileen.
Bomba gibi sesimi ön plana çıkartacak ama aynı zamanda senin ürkek yumuşaklığını vurgulayacak bir parçaya karar verdim bile.
I took the liberty of choosing a song to show off my vocal bombasity while at the same time highlighting your mousy softness.
Hâlâ Ozren'le senin aranda karar veremiyorum.
I'm still making my mind between you and Ozren.
Senin kararın.
Your call.
Bu kararı senin adına ben vermemeliyim.
I-it's not a decision I should be making for you.
"Bu kararı senin adına ben vermemeliyim."
"It's not a decision that I should be making for you."
"Bu kararı senin adına ben vermemeliyim."
"It's not a decision that I should be making for you!"
"Bu senin adına verebileceğim bir karar çünkü." Tamam.
"That's the kind of decision I should make for you."
Bu senin kararın.
It's your call.
Senin müşteri hizmetlerinin karar mekanizmasını biliyorum.
I just know the shape of your customer service decision tree.
Ben bu soruları kendim için cevapladım ama senin karar vermen gerek Josh.
Now I've answered those questions for myself, but you need to decide, Josh.
Karar senin.
It's your call.
Hemen gitmen gerekiyor. - Senin için bir sürpriz olabilir ama Vincent kararını verdi Dedektif. - Gitmem.
You need to go now.
Nihayet nerede olmak istediğime karar verdim, senin olduğun yer.
I finally realized where I wanna be, and it's here, where you are.
Bu kolay bir karar olsaydı senin tavsiyeni istemezdim.
I wouldn't be asking your advice if this were an easy decision.
Senin kararın değil o.
That's not your call.
Kelepçe istersen olur istemezsen olmaz, senin kararın.
With or without cuffs, it's your call.
Bu aptal uçak kazasının kararı senin adına vermesi gerekti.
You have to let this stupid plane crash make the decision for you.
Karar verdim, senin senen takdir edilesi. - Buyur bakalım.
I judge your year as... admirable.
Karar verdim, senin senen haşarı! - Çanağı alamazsın!
- You can't have the bowl!
Karar verdim, senin senen haşarı.
I judge your year as impish.
Bu senin karar vereceğin bir şey değil.
That's not something we can decide.
Mikey, bu senin lanet kararın.
Mikey, it's your fucking call.
Bu senin yetkini aşan bir karar.
That's a call made above your pay grade.
Sen kalmak istiyorsan, senin kararın.
You want to stay, that's your decision.
Bu senin Kararın.
THAT IS FOR YOU TO DECIDE.
Bu yüzden senin kararına güveniyorum, Franklyn.
So I'm trusting yourjudgment, Franklyn.
Bunun senin için ne kadar zor olduğunu biliyorum. Bu yüzden biz de gelmeye karar verdik.
So, knowing how hard-headed you are, we have decided to come with you.
Bu senin kararın değil memur.
That's not your call, Officer.
Sen kararını verdin, ben senin suçunla yaşamayacağım.
You made your decision, I'm not gonna live with your guilt!
Sonra karar verdim çıkar çıkmaz senin için bir parti düzenleyecektim.
And so I decided as soon as I got out, I would host a partyjust for you.
Hayatının geri kalanını bana kızgın olarak geçireceksen bu senin kararın.
If you're gonna spend the rest of your life being angry with me, that's your decision.
Ben kararımı verdim senin hayatından çıkacağım.
I have decided... I will leave your life... end of story.
Cidden bana bakıp söyler misin.. bir hayvana allerjinin olduğu "Sevimli Ayıcıklar" ı adlandırman sonucu olduğuna karar vermen senin fikrince gerçekten kabul gördü mü?
Are you gonna look at me with a straight face and tell me that your opinion was actually considered in the decision that resulted in an animal you're allergic to being named after a Care Bear?
Bunlardan hiçbirini senin yapmadığını ispat edemeyiz, bu yüzden, günün birinde, karar juri'ye gider ve belki beraat edersin, buradan kendi başına yürüyerek dışarı çıkarsın.
We can't argue that you didn't do any of that, so, one day, it goes to the jury and maybe they acquit, you walk out of here on your own.
Sekiz yargı. Senin lehine karar verdi. " Bana sıkı sıkıya sarıldı.
8 judges all voted in your favor, and he just hugged me and squeezed me and he was this short...
Şimdi, farzedelim ki portakal rengi toplara duyduğun fetiş zevkini yatıştırmaya çalışıyorsun, Son dersimize gelmeye karar vermiş bulunuyoruz, doğruca senin oturma odana.
Assuming you're appeasing your fetish of bouncing large orange balls right now, we decided to bring our last lesson, straight to your living room.
Senin karar anın.
Your moment of truth.
Bu senin vermen gereken bir karar, midenin durumuna göre.
That's a decision that you have to make, based on how your tummy is feeling.
Garrett bu konuyu enine boyuna düşündü ve senin kongrede kalmana ihtiyacımız olduğu kararına vardı.
Garrett has thought long and hard about this, and he's decided we need you to stay in Congress.
Yani, Senin elemandan ayrılmaya karar verdin, o zaman?
So, you've decided to leave your fella, then?
Korkarım ki bu senin kararın değil, Chris.
I'm afraid that's not your decision, Chris.
Pekala, bu senin son kararın ise... - Dur!
So, if that's your final answer... stop!
Sadece senin seçimin olduğu için uzlaşmaya karar verdik.
We have decided, a compromise is the only option for you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]