English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ K ] / Kendimi suçlu hissediyorum

Kendimi suçlu hissediyorum translate English

435 parallel translation
Kendimi suçlu hissediyorum.
I feel terribly guilty about it.
Ama Jacqueline yokken eğlenince, kendimi suçlu hissediyorum.
But I feel guilty. It doesn't seem right for me to enjoy myself with Jacqueline gone.
Olanlar için... kendimi suçlu hissediyorum.
I feel... guilty about what's happened.
Jim, onu bu şekilde bıraktığım için kendimi suçlu hissediyorum.
Jim, I feel so guilty deserting him like this.
Bu yüzden, affetme ile küçümsemeyi birbirinden ayırmadığım için kendimi suçlu hissediyorum.
And I feel guilty about not knowing how to separate scorn from forgiveness.
- Kendimi suçlu hissediyorum.
- I feel so guilty about you.
Kendimi suçlu hissediyorum.
I feel guilty.
Evet, ama kendimi suçlu hissediyorum.
Yeah, but I feel I'm involved in it.
Kendimi suçlu hissediyorum.
I do feel guilty.
Anlıyorum ve bu yüzden kendimi suçlu hissediyorum.
I do, and I kind of feel guilty about it.
Kendimi suçlu hissediyorum.
Because I'd feel guilty.
- Kendimi suçlu hissediyorum.
- Oh, I feel so guilty.
Ve bu konuda kendimi suçlu hissediyorum.
And I feel lousy about that.
Scotti ile yaşanan hadise beni üzdü, kendimi suçlu hissediyorum.
That incident with Scotti has upset me, I feel like I'm to blame.
Bu filmden sonra kendimi suçlu hissediyorum.
That movie makes me feel guilty.
Bir yandan da Alvy'nin bazı şeylerin parasını vermesi nedeniyle onunla birlikte olmadığımda kendimi suçlu hissediyorum.
I feel so guilty, because Alvy is paying for it. So I feel guilty if I don't sleep with him.
Onunla konuşacağım. Kendimi suçlu hissediyorum.
I'll try talking to him.
- Annemi orada bıraktığım için kendimi suçlu hissediyorum.
God, now I'm guilty because I left my mother standing there.
Bak, ben senin iyi olmanı istiyorum ama..... sen hala tepeden bakıyorsun. Kendimi suçlu hissediyorum.
I've cared for you so, and you have nothing but disdain for me, and yet I feel guilty.
Kendimi suçlu hissediyorum, evet.
All right! I feel guilty, yes!
Bunu yapmayı bırakmak istediğimden değil ama evet, kendimi suçlu hissediyorum.
Not that I want to stop doing it. But yes, I feel guilty.
Larissa, kendimi suçlu hissediyorum. Ben...
Larissa, I feel guilty. I was...
Anlayacağın, kendimi suçlu hissediyorum.
I'm feeling guilty.
Ben sadece kendimi suçlu hissediyorum.
I just feel so guilt-ridden.
Sana ev hapsi verdiğim ve ders çalışmanı istediğim için kendimi suçlu hissediyorum.
I just feel bad about grounding you and everything and making you study. I just want you to do your best.
Her kilo alışımda kendimi suçlu hissediyorum.
I MEAN, EVERY TIME I PUT IT ON I JUST FEEL GUILTY.
Peki neden hala kendimi suçlu hissediyorum?
Then why do I still feel guilty?
Ne diyeceğimi bilmiyorum, ama kendimi suçlu hissediyorum.
I don't know what to say, but I feel guilty.
Dinle, Dan, Bunu bilmek zorundasın, uh... Biliyosun, Kendimi suçlu hissediyorum.
Listen, Dan, you must know that, uh... you know, I feel kind of guilty.
Kendimi suçlu gibi hissediyorum.
Why, I'm beginning to feel like a criminal.
Kendimi biraz suçlu hissediyorum.
I feel a little guilty.
- Kendimi çok suçlu hissediyorum.
- I really feel very guilty about this.
Mark'ın ilk evliliği için kendimi çok suçlu hissediyorum.
I blame myself so much for Mark's first marriage.
Bir suçlu gibi hissediyorum kendimi ve annemin hep acı çektiğini görüyorum.
I feel guilty, like a criminal and I see my mother suffering all the time.
Kendimi suçlu gibi hissediyorum.
It makes me feel like a criminal.
Kendimi çok suçlu hissediyorum.
I feel like a criminal for some reason.
Sanırım, kendimi biraz suçlu hissediyorum, yarım gün uzakta uyumadan... yapılması gereken çok işi var.
I guess I feel a little guilty, having slept half the day away... when there's so much to be done.
Nankörlüğümden dolayı suçlu hissediyorum kendimi.
The sin of my ingratitude was heavy on me.
Ama rüşvet almadığım için kendimi suçlu gibi hissediyorum.
But I feel like a criminal cos I don't take money.
Tanrım, kendimi çok suçlu hissediyorum.
Oh, God, I feel so guilty!
Çıldırmışçasına etrafta koşturup " Evet, karımı aldatıyorum ama bakın kendimi ne kadar da suçlu hissediyorum!
You go around like an open nerve saying, "Yes, I'm cheating, but look how guilty I feel, so I must really be a nice guy."
Zaten kendini suçlu hissediyor. Polise de gidip "kendimi şuçlu hissediyorum" derdi.
He looked so damned guilty, he might even say he did it just...
Kendimi çok suçlu hissediyorum.
I feel very guilty.
Kendimi suçlu gibi hissediyorum.
I feel guilty that you argue about me.
Sanırım kendimi biraz suçlu hissediyorum. - Suçluluk saçmadır.
Well, I guess I f eel, you know, a little guilty.
Burada seninle konuşurken bile kendimi suçlu gibi hissediyorum.
I'm suddenly wracked with guilt just talking to you.
Kendimi sadece suçlu hissediyorum.
It's just that I feel so guilty.
Bana yaptıkların.Senin hakkında kendimi çok suçlu hissediyorum.
You did to me. I feel so guilty about you.
Parayı Marcie'den sakladığım için kendimi çok suçlu hissediyorum. Onun için bana bir iyilik yap ve kendi paranı harca ben de benimkini paylaşabileyim.
I'm really feeling guilty about hiding that money from Marcy, so could you do me a favor and spend yours so I can share mine?
Beth'i ve kızları terk ettiğim için kendimi çok suçlu hissediyorum.
I felt so guilty leaving Beth and the girls.
Senin yüzünden kendimi adi bir suçlu gibi hissediyorum.
You make me feel like a dirty crook.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]