Korkak translate English
6,263 parallel translation
Evine, bebeğine koş korkak tavuk Chance!
That's right. Run home to your baby, Scaredy-pants Chance!
Seni şerefsiz korkak piç.
You... You bloody gutless bastard!
Seni küçük korkak bir çocuk olarak gördüğüm için bağışla beni.
You know, forgive me for seeing you for what you really are.-.
Siktir oradan Frank, seni sikik korkak!
Fuck you, Frank, you weak fuck!
İzlerini kaybettirmek için de korkak tavşanlar gibi çöle kaçtılar.
Now they're running for cover like scared jackrabbits in the desert.
Sen bir O.... Çocuğusun, Javier, ancak bir korkak olduğunu sanmazdım.
You're a son of a bitch, Javier, but I didn't think you were a coward.
Korkak rezil biri gibi kaçıyormuş görünsün diye gizlemişler cesedini.
They hid his body to make it look like he'd run off like the cowardly blackguard he was.
Korkak olduğun için kaçıyorsun.
You're running away because you're a coward.
Yüksek ya da düşük, korkak ya da cesur hemen herkes omuz omuzaydı.
High and low, shoulder to shoulder, as brave or scared as the next man.
Sen çok maço birisin, ve işteki herkes senden korkuyor ama iş ne zaman duygusal olarak incinmeye gelse... -... korkak bir tavuk oluyorsun!
You are so badass, and everyone at work is so scared of you, but when it comes to maybe getting hurt emotionally, you are such a chicken.
- Bu kadar korkak olma.
- Don't be such a coward.
- Alçak korkak!
Bloody coward!
Geceyi iyi ektin, korkak.
Nice bailing tonight, wuss.
Sana "korkak nedime" dedi.
He called you the "afraid of honor."
Yaptığın o atış beni hayatta kalanların gözünde bir korkak olmaktan kurtardı.
That shot you fired saved me from looking like a coward before the survivors.
Hepiniz burada olduğunuza göre, Benham Parsa denen adi, korkak piç kurusunun peşini bırakmadığınız için teşekkür etmek istiyorum.
Hey, since you're all here, I would like to thank you for taking out that evil, coward bastard, Benham Parsa.
Ilk tuketilecek olan.. Ates ve kukurt.. bunlar korkak olanlardir...
The first to be consumed by fire and brimstone will be the cowards.
Sen korkak misin?
Are you a coward?
Sorunun cevabı çok salak çok bencil, çok korkak bir adam olmam. Ama artık o adam değilim.
The answer to your question is that I was a very stupid... very selfish, very frightened young man, and I'm not that man anymore.
Neden ölü kalamıyorsun korkak!
Why can't you stay dead, coward!
aynı korkak komplocu kuklanın iplerini tutan sahibi gibi... arkadaşın nasıl?
Just as the cowardly plotter deserves no better than his hidden puppeteer. How is your friend, the Queen?
Tabii, neymiş o? Korkak mı?
Yeah, what's that?
Ve korkak insanları soymak kadar kolayı yoktur.
And scared people are easy to fleece.
Eskidünya cadıları dünyayı ele geçiremeyecek kadar korkak ya da yaralanmışsınız.
Well, perhaps you old-world witches are simply too scared or too scarred... To claim this new world.
Çok daha büyük bir korkak olabilirsin.
You could be a bigger pussy.
Bu kadar korkak olma!
Don't be a coward!
Şimdi eğer onu benden çalmaya çalışan korkak yüzünü gösterirse ben de ona hak ettiği cezayı veririm.
Now, if the coward who tried stealing her from me would kindly show his face, I'll give him the punishment he deserves.
- Sen pek çok şeysin, ama korkak değilsin.
You're many things ; never a coward.
Çiftliğinden çok uzaklarda gezinen korkak bir çobanın kokusu...
The stench of a scared shepherd boy who strayed too far from his farm.
Bu söylediklerini sanki sen söylemiyorsun Kristina korkak olmak gerçekçi değil.
Doesn't sound like you, Kristina, being afraid of something unrealistic.
Korkak biriyimdir ben. Linda gibi değilim.
I was always too scared... not like Linda.
- Gordon yeni ya da farklı bir şey denemeyecek kadar korkak çünkü tüm hayatı boyunca bir ezik olmanın travmasını yaşıyor.
Gordon is too scared to try anything new or different because he's traumatized from being a loser his entire life.
Bütün askerleri korkak ve aşağılık bir akıbete maruz bırakmak için.
Only to subject each and every soldier to a cowardly and ignoble fate.
Tamam, korkak kuşlar.
OK, scaredy-birds!
Umarım korkak değildir.
I hope he is not faint-hearted.
Korkaklar her zaman önce ölür, ve sen bana bir korkak gibi görünüyorsun
Cowards always die first, and you look like a coward to me.
Mayonezde elinizi korkak alıştırmayın.
Never stop squirting mayo.
Bu kadar korkak olma, Kapoor.
Don't be such a sissy, Kapoor?
Seni, korkak tavuk.
You, chicken shit
Eğer ben bu kadar korkak olmasaydım, belki de Cindy hala hayatta olurdu.
If I wasn't such a chickenshit, Cindy might still be alive.
Korkak mı dedi?
Call you a pussy?
Korkak.
Coward.
Benim geldiğim yerde böylelerine "korkak" denir.
Word for someone like that where I'm from is "coward."
İstediğim o korkak şapkayı direğin üzerine koyan herif.
I want the- - the coward... who put the hat on the pole.
Gidip elini sıkmazsam nankör bir korkak gibi görünürüm.
I'll look like an ungrateful coward if I don't go out there and shake his hand.
Ağzın iyi laf yapıyor, Joe mühendis olmasan da ve kesinlikle vizyon sahibi olmasan da aslında senin bir korkak olduğunu tahmin edemezdim.
You know, you can spin a good word, Joe, even though you're not an engineer and you are certainly no visionary, but I never thought you were a coward.
Kimsenin seni korkak sandığını sanmam.
I don't think anyone thinks you're a wimp.
Korkak olmamak gerek, değil mi?
It's like, grow a pair, right?
Korkak gibi kaçtım.
I ran like a coward.
Hey, korkak!
Hey Coward!
Ateşle o silahı, korkak. Ben korkak değilim.
- Take the shot, you pussy.
korkak tavuk 28
korkaklar 102
korkak mı 17
korkarım 528
korkarım öyle 172
korkarım ki 232
korkacak bir şey yok 225
korkacak hiçbir şey yok 25
korkacak birşey yok 22
korkarım ki öyle 54
korkaklar 102
korkak mı 17
korkarım 528
korkarım öyle 172
korkarım ki 232
korkacak bir şey yok 225
korkacak hiçbir şey yok 25
korkacak birşey yok 22
korkarım ki öyle 54