Korkarım bu imkansız translate English
56 parallel translation
Kapısını kırmadıkça korkarım bu imkansız.
That's impossible... -... unless you break her door down.
Korkarım bu imkansız.
I'm afraid that's impossible.
- Korkarım bu imkansız.
I'm afraid I can't manage that.
Korkarım bu imkansız.
Well, I'm afraid that's impossible.
Korkarım bu imkansız.
I'm afraid it's impossible.
Korkarım bu imkansız.
I'm afraid that's impossible at the moment, captain.
- Korkarım bu imkansız.
I'm afraid not.
- Korkarım bu imkansız.
I'm afraid that's impossible.
Korkarım bu imkansız.
I'm afraid not.
Korkarım bu imkansız.
I'm afraid that's not possible.
Korkarım bu imkansız.
I ´ m afraid it ´ s impossible.
- Korkarım bu imkansız.
- I'm afraid that's impossible.
- Korkarım bu imkansız.
- I'm afraid that's not possible.
Korkarım bu imkansız.
Oh, I'm afraid that's impossible.
Korkarım bu imkansız, Bay Block.
I'm afraid that will be impossible, Mr. Block.
Korkarım bu imkansız.
Impossible, I'm afraid.
Korkarım bu imkansız.
That's impossible I'm afraid.
Korkarım bu imkansız.
I'm afraid that's quite impossible.
Korkarım bu imkansız sayın Senatör.
I'm afraid that's not possible, Senator.
Korkarım bu imkansız
I'm afraid it's impossible.
Oh, korkarım bu imkansız.
Oh, I'm afraid that's quite impossible.
- Sayın Hakim, korkarım bu imkansız.
- Your Honor, that's impossible.
Korkarım bu imkansız, Jimmy.
I'm afraid that's not possible, Jimmy.
- canım korkarım bu akşam imkansız.
- My dear, I'm afraid tonight is impossible.
Korkarım ki bu imkansız, tatlım.
I'm afraid this is impossible, dear.
- Korkarım ki bu imkansız.
- I'm afraid it's impossible.
Korkarım bu oldukça imkansız olacak.
I'm afraid that's going to be quite impossible.
- Korkarım, bu imkansız.
- Impossible, I'm afraid.
Korkarım ki bu imkansız.
I am afraid that wouldn't be possible.
Korkarım bu şuan imkansız.
Afraid that's impossible right now.
- Keşke şimdi gelebilsem. - Korkarım ki bu imkansız.
- I am afraid that is not possible.
Korkarım ki bu küçük randevuyu sürdürmemiz imkansız.
COME ON IN. I-I-I'M AFRAID IT'S, UM, GOING TO BE IMPOSSIBLE FOR US TO KEEP THIS LITTLE TRYST.
Korkarım, bu imkansız.
It's impossible, I'm afraid.
Korkarım ki bu imkansız.
I'm afraid that's impossible.
- Korkarım ki bu imkansız.
I'm afraid I can't.
- Hayır, korkarım ki bu imkansız.
No, Fritz, not possible.
Korkarım, bu imkansız.
That's impossible, I'm afraid.
Korkarım ki bu imkansız.
Impossible, I am afraid.
Korkarım ki beni kurtarman imkansız. Şartlar böyle... ve sana güveniyorum. Bu senin hatan değil!
But circumstances have made that impossible, Im afraid.
Korkarım, bu devirde imkansız.
I mean, I'm afraid it's the age we live in.
Korkarım ki bu imkansız hanımefendi.
I'm afraid that's not possible Maam
korkarım ki bu imkansız.
I'm afraid that's going to be impossible.
Ama korkarım ki bu imkansız.
I'm afraid that's not possible.
Korkarım ki, bu imkansız.
I'm afraid that's not possible.
Korkarım ki, bu konserin gerçekleşmesi imkansız.
I'm afraid that it is impossible that this concert should proceed.
Korkarım bu verici acayip yaygın bu da izini sürmek neredeyse imkansız demek.
I'm afraid this transmitter's incredibly common, which makes tracking it almost impossible.
Korkarım ki bu imkansız, General.
I'm afraid that would be impossible, General.
Korkarım, ne yaparsa yapsın... bu diyara dönmesi imkansız.
I'm afraid, no matter what he tries, returning to this realm is impossible for him.
korkarım bu mümkün değil 24
bu imkansız 710
bu imkânsız 174
imkansız 865
imkânsız 174
imkansız değil 30
imkansız mı 25
korkak 247
korkak tavuk 28
korkaklar 102
bu imkansız 710
bu imkânsız 174
imkansız 865
imkânsız 174
imkansız değil 30
imkansız mı 25
korkak 247
korkak tavuk 28
korkaklar 102