English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ N ] / Ne yaptım

Ne yaptım translate English

22,467 parallel translation
Ne yaptım?
What did I do?
- Ne yaptım?
- I did what?
Ben ne yaptım?
What do I do?
- Pekâlâ, yine ne yaptım Theo?
- Xander. - Okay, what I do now, Theo?
- Ne yaptım dedin?
- You did what? !
Ben ne yaptım?
What did I do?
Buna layık olmak için ne yaptım?
What did I do to deserve this?
Seni beklerken ne yaptım biliyor musun?
You know what I did when I was waiting around for you?
Asılmaya mı gittin ne yaptın?
What, did you go jerk off or something? - Ha.
Olacağını düşündüğüm şeydense bunun olmasını tercih ederdim ve oldu da. Herkesin ne yaptığımı öğrenmesi.
- Well, I preferred that to what I knew would happen, and did, that everybody would find out what I was doing.
Bu korkunç şeyi yaptım, ne olacaksa olsun.
You know, I do this awful thing, so come what may.
Yaptığımız işte en sıradışı şey izleri takip etmek,... tehdidin arkasında kimler var, neler yapıyorlar ve amaçları ne? Ve olayı kaynağında engellemeye çalışırız.
The most interesting thing that we do is detective work where we try to track down who's behind a threat, what are they doing, what's their motivation, and try to really stop it at the root.
Ormanda ne yaptığını anlatır mısın?
Describe what she's doing up in the woods?
Ne yaptığımı çok iyi biliyorum.
I know exactly what I'm doing.
Tam olarak ne istediğimi, nereye gittiğimi, ne yaptığımı ve niye yaptığımı bildiğimi düşünürdüm.
I thought I knew exactly what I wanted, where I was going, what I was doing and why I was doing it.
Bu dünyada ne yaptığımı düşünerek.
♪ Wondering what in the world I do? ♪
Şimdi, uterusa doğrudan masaj yaptığımızda ne olur?
Now, what happens when we massage the uterus directly?
Kim bilir ne oldu ama olur da bir şans varsa Alice'e elimizden gelen her şeyi yaptığımızı söyle.
Who knows what happened, but if there's any chance, you should let her know that we're doing everything we can.
Ne yaptığımı görüyor musun?
See what I'm doing?
zamanlamasını da yaptım, o yüzden ne kadar süreceğini biliyorum.
I timed it, so I know how long it'll take.
Hathorne ne yaptığımızı biliyor mu?
Does Hathorne know what we do?
Ama önce, bir bakalım 1.5 sene önce burada ne yaptığımı bilen biri var mı.
But first, let's see if anyone knows what I was doing here a year and a half ago.
8 milyon başka insanlar beraber, ki bunlara o sıralarda ne yaptığıma şahit olacak asistanım da dahil.
So were 8 million other people, including my assistant, who can prove my whereabouts at all times.
Ne yaptığımı söyledi mi?
What did he say I was doing?
Ne yaptığımı biliyorum.
I know what I did.
- Ona ne yaptığımızı söylemeyecek misin?
Aren't you going to tell her what we did?
Onun ne iş yaptığını biliyordun, uyuşturucu işinde olduğunu. Sen de şeriftin ama pek sorun değildi senin için. Hiç anlamadım o kısmı.
I mean, you knew what he was doing, that he was in the drug trade, and you were the sheriff, but that didn't, like, really matter, so I never quite understood that part,
Aslında kim olduğumu ve büyük büyük büyükbabalarına ne yaptığımı öğrenmeleri an meselesi.
- It is just a matter of time before they figure out who I really am and what I did to their great-great-granddaddy.
Ben ne yaptığımı bilmiyorum.
I don't know what I did.
Ne yaptığımı da anlayamadım.
And I didn't understand what I had done.
Eğer burada ne yaptığımıza dair bir fikrin olsaydı, bunu biliyor olurdun.
And if you had any idea about what we're doing here, you would know that.
Âşıktım ama ne yaptığım umurumda değildi.
Whatever, I was in love, I didn't care what I did.
Ayrıca Amerikan halkı ve seçilmiş temsilcilerinin ne yaptığımızı, nasıl yaptığımızı yada bizlerin kim olduğunu bilmelerine gerek yoktur.
And the American people and all the elected officials don't need to know what we do, how we do it, or who we do it to.
Az önce ne yaptığımızı fark ettin mi?
Did you see what we just did there?
Sanırım halkın genelinin Roadies'in ne yaptığına dair hiçbir fikri yok. Tanrı affetsin hepsini.
_
Ne yaptığımızı biliyorum.
I know what we're doing.
Ne yaptığından haberin var mı?
Do you know what you've done?
Bak, o adamı bu kadar üzecek kadar ne yaptığımı bilmiyorum.
Look, I don't know what I did to that guy to upset him so bad.
Otobüsle gitmem için bu yaptığın reklam değilse ben de ne olayım.
Man, if this isn't an advertisement for taking the bus, I don't know what is.
Restoranımızı ateşe veren orospu çocuğu Yunan'ı ne yaptın?
What have you done about the Greek who burned down our restaurant?
- Tanrım ne yaptı, baksana!
- Oh, my God, what has he done?
- Ne yaptıysam yaptım!
! I done what I done!
Umarım ne yaptığını biliyorsundur.
I hope you know what you're doing.
Belki ama ben NYPD'den değilim. Bu adamlar da ne yaptığını, kimin için yaptığını kayda almadan anlaşma yapamaz.
Maybe, but I'm not with the NYPD, and these guys can't entertain a deal without you first going on record about what it is you do and who you do it for.
Ama sanırım can sıkıcı serserinin ne yaptığını anladım.
No. But I think I see what the annoying punk's doing.
Ne zaman ben yarım yamalak iş yaptım ki?
When have I ever done anything half-cocked?
O kızlarla ne yaptığını biliyorum. Seni ahlaksızlıktan tutukluyorum.
I know what you've been doing with those servant girls, and I'm arresting you for indecent behavior!
Bunun ne olduğunu ya da ne iş yaptığını bilsem ben de sana bunu alırdım.
Now, that is exactly what I would've gotten you if I had any idea what it is or what you do.
Ne yaptığımı sanıyorsun?
What do you think is happening here?
- Ne yaptınız? - Uzaklaştırma emri çıkarttım.
I got a restraining order.
Şu an ihtiyacın olan şey tam da bu. - Çünkü yarın çok geç olacak. - Ne yaptığımın farkındayım.
- No, Harvey, right now is exactly when you need this, because tomorrow's gonna be too late.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]