Ne yaptığını translate English
26,212 parallel translation
Bana ne yaptığınızı söyler misiniz?
Could you tell me what you're doing?
Ne yaptığının farkında mısın sen?
You realize what you've done?
Ne yaptığını biliyor musun?
Do you know what you're doing?
Roger Nelms gibi bir adam oğlunun ne yaptığını itiraf ettirene kadar onu ateşe atabilir miydi?
So, could I see a man like Roger Nelms holding his 16-year-old son's feet to the fire till Chris caved and admitted what he had done?
Görüyorsun Carl, ben ona tecavüz ettiğimi hiç düşünmedim ama Chris ne yaptığını biliyordu.
You see, I never thought that I raped her, Carl, whereas Chris knew he did.
Ne yaptığınızı biliyorsanız, bu zayıflık işareti ya da kötü annelik değildir.
That's not a sign of weakness or bad parenting, if that's where you're going with this.
- Ne yaptığını biliyorum.
- I know what you're doing.
Ne yaptığının farkında mısın?
Do you realize what you have done?
- Ne yaptığını bilmiyorsun.
- You don't know what you're doing.
Ne yaptığını sanıyorsun?
What the hell do you think you're doing?
- Ne yaptığını biliyorum.
I know what you've done.
Orada ne yaptığını söyle bize evlat.
- Yo. Tell me what you got going over here, buddy.
Kocama ne yaptığını gerçekten çok bilmek istiyorum.
- I really do need to know what you did to my husband.
Ne oldu, paralarını saymaktan bu pisliğin insanlara ne yaptığını unuttun mu?
What, were you, uh, too busy counting your money to think about what this garbage does to people?
Burada ne yaptığınızı bilmiyorum, Mr. Frink, ancak tamamıyla kabul edilemez.
I don't know what you think you're doing here, Mr. Frink, but this is completely unacceptable.
Ne yaptığınızı sanıyorsunuz?
What are you doing?
Jim, dün akşam ne yaptığını biliyorum.
Jim... I know what you did last night.
- Edward, ne yaptığını biliyorum.
And I was not gonna tell you this, but then... Edward, I know what you did.
Bunu her kim yaptıysa, kesinlikle ne yaptığını biliyormuş.
Whoever did it knew exactly what they were doing.
Ne yaptığını bilmiyorsun.
You don't know what you're doing.
- Jim, umarım ne yaptığının farkındasındır.
Jim, I hope you know what you're doing. Me, too.
Bullock ne yaptığını söyledi.
Bullock told me what you did.
İblis ne yaptığını biliyor.
The devil knows what you did.
Başka şansım yoktu, ne yaptığının farkında değilsin.
I don't have any choice, you don't know what you're doing.
Ne yaptığını söylemek ister misin?
You want to tell me what the hell you were doing?
- Ne yaptığını sanıyorsun?
Oh. What do you think you're doing?
Kim bilir katil ne yaptığını sanıyordur?
Who knows what the killer thinks she's done?
Ne yaptığını şimdi anladım.
I see what you did there.
Ne yaptığının farkındayım. Silver City'e dönmenize yardımcı olması için Lucifer'ın dünyadaki evini elinden almaya çalışıyorsun.
I know what you're doing, trying to take away Lucifer's home on Earth, so he can help you get back to the Silver City.
Onun ne yaptığını biliyor musun?
You have any idea what she's done?
Magda ne yaptığını bilmiyordu.
I mean, Magda didn't know what she was doing.
Bu güzel aptal insanlara ne yaptığını anlat.
Tell these nice, stupid people what you did.
Adını bilecekler Bucky, ne yaptığını bilecekler.
They're gonna know your name, Bucky, know what you did.
Burada ne yaptığınızı sanıyorsunu?
What do you think you're doing?
İnanılmaz, yaşamak için ne yaptığını bir göz önünde bulundurursak, artık yapmıyoruz bunu.
Amazing, considering whatyoudo for a living, Which we're not doing anymore.
- Ne yaptığını biliyoruz.
We know exactly what you did.
Ne yaptığının farkında mısın?
Do you realise what you've done?
Ben de senin ne yaptığını biliyorum.
And I can see what you're doing, too.
- Ne yaptığını sanıyorsun sen?
What do you think you're doing?
Ne yaptığını bilmeyen, hip-hop seven basit biri işte.
He's one of these misguided niggas who loves hip-hop.
Neler olduğunun farkına vardığınızda ne yaptınız peki?
So what did you do when you realised what had happened?
Axl çöp kutusundan kule yaptığında Yaşlı Kadın Graber'ın polisi aramasına ne demeli?
What about the time Axl invented "garbage-can Jenga" and Old Lady Graber called the cops?
Burada ne yaptığın hakkında en ufak bir fikrim yoktu, ama bu harika bir şey. Öyle mi düşünüyorsun?
I didn't know what you were doing in here, but this is pretty rad.
Umarım ne kadar olağanüstü bir şey yaptığının farkındasındır.
You know, I hope you realize what a rare thing you've done.
Ne yaptığın hakkında en ufak bir fikrin yok mu?
Do you have any idea what you've done? Yes!
Yılın dışında herhangi bir tarih de tam olarak ne yaptığımı sana söyleyebilirim, saatine kadar.
You pick any day out the year, I can tell you exactly what I'm doing, up to the hour.
Demir Adam, burada bu adamlarla tek başına savaşarak ne yaptığını sanıyorsun?
[roars ] [ grunting] Iron Man, what are you doing fighting these guys on your own?
Yaptığın en kötü şey ne?
What's the worst thing you've ever done?
Ne yaptığımın tam olarak farkındayım kardeşim.
I know exactly what I'm doing, brother.
Ne kadar kötü bir şey yaptığımı düşünmem için beni nezarete mi atacaksın yoksa?
- Why? Are you gonna put me on the naughty step, so I can have a think about what I've done?
Ne yaptığının farkında mısın, bilmiyorum.
- Look, man.