English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ O ] / Oh evet

Oh evet translate English

47,627 parallel translation
Oh evet.
Oh, yes.
Evet.
Oh, yeah.
- Evet.
- Oh, dear.
Evet, elbette. Gidin.
Oh, yes, of course.
Evet, bunu hallettik.
Oh, yeah! We got this!
"Evet, paketi biz götürürüz."
"Oh, yes, we'll deliver the package. We'll deliver the package."
- Evet, lütfen.
- Oh, yes, please.
Evet!
Oh, yeah!
Evet, ne oldu?
Oh, what's up?
- Evet, ne güzel denk geldik.
- Oh yes. It's good to see you!
Evet, bu kıyılmış balık kekinde de baharat olarak tuzlanmış kömür balığı var.
Oh, this one! This one has minced fish cake mixed in with some salted pollock roe as seasoning.
Evet.
Oh, yes.
Ha, evet. Şey vardı...
Oh, yes.
Oh, evet, bıraktım.
Oh, yeah, I did.
- Oh, evet mi?
- Oh, yeah?
- Oh, evet, Harikayım.
- Oh, yeah, I'm great.
Ah evet?
Oh yeah?
Oh, evet, Hall of Fame'e layık dostum.
Ah, yes, worthy of the Hall of Fame, friend.
Evet. Emin olabilirsin.
Oh, yeah, you bet.
Evet, affedersin.
Oh! Yeah, sorry.
Evet, evet.
Oh, yes. Yes.
- Haa, Fo. Evet.
Oh, Fo, yes.
Evet, şişmanlatacağım.
Oh, yeah, lam.
- Ah evet?
- Oh, yeah?
- Ah evet.
- Oh, yeah.
Evet, evet.
Oh, yeah.
Oh, evet, şu taraftan.
Oh, yeah, right up that way.
Evet!
Oh! Yeah!
Duyduğuna inanıyorum, evet.
Oh, I believe he does, yes.
- Evet.
Oh, sure.
Evet!
Oh, yes!
Evet, aynısı.
Oh, it was the same.
Oh, ah, evet
♪ Oh, oh, yes ♪
- Erkencisin. Evet.
- Oh, you're here early.
Tabii ki, evet.
Oh, yes, yes, I do.
- Öyle mi? - Evet.
- Oh, yeah?
Evet, işte böyle.
Oh, come on. - Yeah, yeah.
- Evet. En iyisiyim.
- Oh, yeah, I'm the best.
- Şimdi de iltifatlar... Evet.
Oh, so now compliments?
- Disiplinli değilim. - Evet, hep koşuyorsun.
- Oh yeah, you're always running.
Evet. Eminim.
Oh, yeah, I know that.
Ah evet.
Oh, yeah.
Oh hayır. Evet, kesinlikle.
Yeah, absolutely.
Ah evet, Eminim verebilir.
Oh, yeah, I'm sure he could.
Evet, evet.
Oh, well, yeah.
Doc bana, yaşamak için bir ay verdi. Bu bana yaklaşık bir hafta veriyor, öyleyse evet.
Doc gave me, oh, a month to live, which gives me about a week now, so, yeah.
Ah evet?
Oh, yeah?
- Evet, istedim!
Oh.. yes.. I.. did!
"Saçını mı kestirdin?" "Evet Al, kestirdim."
"Did you get your hair cut?" "Oh yeah, Al, I did."
- Oh, evet, burası bizim yerimiz.
Oh, yeah, this is our spot.
Evet, Yolun Sonu. En Uzun Mesafe. Navajo Joe.
Oh, yeah, cannonball run, the longest yard, navajo Joe, hooper.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]