Ona sorarım translate English
248 parallel translation
Eve döndüğünde, ona sorarım ve bana herşeyi olduğu gibi anlatıp itiraf edecektir.
When he gets back home and I ask him, he'll confess and tell me everything.
Ona sorarım.
I'll ask him.
Krause kendine gelince ona sorarım.
I'll get it from Krause when he comes to.
- Yarın sabah ona sorarım. - Hayır.
- I'll ask him tomorrow morning.
Evet, ona sorarım.
Yes I'll ask him.
Yarın ona sorarım.
I'll ask him tomorrow.
Tabii, ona sorarım Artie.
Sure, I'll ask her, Artie.
Ona sorarım dedim.
I told them I'd ask you.
Eğer borcunu ödemezse ona sorarım ben.
I'll show her if she doesn't pay up.
Ona sorarım, bilmiyorum.
I'll ask her. I don't know.
Biraz daha iyi olunca ona sorarım.
When she's better, I'll ask her.
Jean François belki evet der. - Ona sorarım.
Maybe he won't mind.
Ona sorarım.
I will ask him.
Gelince ben ona sorarım.
I'll ask him when he gets back
Ben de ona sorarım, böylece iyi olduğunu anlayabilirsiniz.
Then I'll ask him for you, and that way, you'll know that he's OK.
Ona sorarım.
I'll ask her.
- Pekala, ona sorarım.
- All right, I'll ask her.
Kalktığında ona sorarım.
I'll ask him when he gets up.
Ama bu akşam ona sorarım.
But I'll ask him tonight.
Bir daha onu gördüğümde, ona sorarım.
Next time I see him, I'll ask him.
Ona sorarım.
Well, I can ask.
Bu akşam eve gelip sizinle birlikte olacak, yoksa ben ona sorarım.
He'll welcome you home tonight or I'll know the reason why.
Ona sorarım.
I'll check with him.
- İyi, ona sorarım.
Fine, I'll ask her. Ma'am!
- Ona sorarım.
- I'll check it out.
Ona sorar mısın?
Can you ask?
-... ona görmeme izin verip vermeyeceğini sorar mısın?
- if she will grant me an audience?
Ona sorar mısın?
Would you ask him?
Lütfen ona neden benimle güreşmek istediğini sorar mısınız?
I mean... I would... I would...
Ona sorar mısın acaba beni tanıştırma şansı olabilir mi diye?
And I want you to ask her if she won't, you know, kinda introduce me.
Ona ben sorarım.
I'll do the asking.
Sorarım ona.
I'll ask him.
Ona neden son anda sepetleri değiştirdiğini sorar mısınız?
Could you ask him why he made the last-minute switch?
Ona sorar mısınız, imparatorun Madame de Lionne'la yaptıklarının neresi onurluymuş?
Ask him what the honor of the emperor has to do with Madame de Lionne?
İyi. Ona, nasıI bir tecrübe yaşayacağımı sorar mısın?
Ask him what kind of an experience I can expect.
Ona ben kendim sorarım.
I'll ask her myself.
Bana bir iyilik yapıp ona Joe diye birini tanıyıp tanımadığını sorar mısın?
Could you just do me a little favour? Just go ask him if he knows a guy named Joe.
- Bunu ona nasıl sorarım?
- How will I ask him this?
Yakaladığımızda ona sorarız.
We'll ask him when we catch him.
Florida'da oturan annesini ararım ve ona sorarım.
L'll call his mother in Florida.
Ona, "Kız su takımının maçını mı yoksa zehirli atık olayını mı takip etmek istersin?" diye sorarım.
I ask him, "Do you want to cover the girls'water polo match, " or do you want to do the toxic waste story? "
Ona da sorar mısın?
Will you ask her as well?
Görürseniz lütfen ona sorar mısınız onu ne zaman görebilirim ve ne zaman- -
Please, if you see her, ask her to let me know... when I can see her and when I can -
Ona sorar mısınız,.. ... herkese sahibim ama sen en iyisisin derken ciddi miymiş?
Could you ask her if she meant it when she said she'd had them all, but I was the best?
Bunu ona sorar mısın?
Would you ask her that?
Benim için ona soru sorar mısın?
You mind laying some cards on him for me?
Madem bu işte o kadar iyi... görürsen ona sorar mısın, satış yapmayı denemek ister mi?
Because if you do, could you ask him I mean since he's so good, if he might want to try selling?
- Onunla bir daha görüşürsen benim için ona sorar mısın, en güçlü Power Ranger hangisiymiş?
- Next time you talk to him could you ask him which one the strongest Power Ranger is?
- Ona ben sorarım.
I'll ask him myself.
Az önce içeri giren genç bayan... Ona, bizimle bir kadeh şampanya içmek ister mi diye sorar mısın?
The young lady who just came in, would you ask her if she'd care to partake of a flute of champagne?
Pekala onun evine gideriz ve ben ona, Şuna benzer bir soru sorarım :
So we go over to his house, and I casually ask him something like :
sorarım 34
sorarım size 22
ona sor 138
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona sorun 49
ona söylemedin mi 18
ona söyledim 87
sorarım size 22
ona sor 138
ona söylemelisin 22
ona sordum 39
ona söyle 131
ona sordun mu 17
ona sorun 49
ona söylemedin mi 18
ona söyledim 87