Onu öldürdük translate English
190 parallel translation
Biz de onu öldürdük.
So we put him away. You see...
Anında onu öldürdük.
Right up to the time we killed him.
Onu öldürdük.
We killed him.
Ama değildi, yine de onu öldürdük.
It wasn't, but we killed him anyway.
Onu öldürdük.
We killed her.
Onu öldürdük mü?
Do you think we killed him?
Biz onu öldürdük.
We killed her.
Onu öldürdük ve yok oldu.
We did it. He's gone.
Biz onu öldürdük.
We killed him.
Biz onu öldürdük, ama biz masumuz.
We killed him, but we are innocent.
- Şerif Meeker onu öldürdük.
Sheriff Meeker, we killed him.
Bu yüzden onu öldürdük. Kafasını kestik.
We cut off his head.
Onu öldürdük!
We killed it!
Onu öldürdük.
We killed it.
Aaa, onu öldürdük ama aldırma.
Oh, we've killed him but never mind.
Onu öldürdük.
We've killed him.
Onu öldürdük!
We killed the bitch.
Yıllar boyunca hepimiz onu öldürdük.
Join the club. Many of us have killed him over the years.
Onu öldürdük.
We've killed it.
Onu öldürdük!
We killed her!
Aman Tanrım, onu öldürdük.
Oh, my God, we killed him.
- O öldü. Onu öldürdük.
- We killed him.
Biz, biz onu öldürdük.
We, uh, we killed him.
Onu öldürdük!
We have killed it! Ah, yes.
"Çok üzgünüz komiser bey, onu öldürdük, ama bir daha olmaz."
"Sorry, Officer, we killed her, but we promise not to do it again."
Sanırım onu öldürdük Onu öldüremezsin, hamamböceği gibidir.
- I think we just killed him. - You can't! He's like a cockroach.
Onu kullandık, ve onu öldürdük.
We used him, and we killed him.
Onu öldürdük çünkü o bizi öldürecekti.
We killed him because he was going to kill us.
- Kahretsin! Tanrım onu öldürdük.
Jesus, we killed him.
O biz onu öldürdük!
But we killed him.
Onun için geri geliyordu, ve biz onu öldürdük.
He was coming back for it, and we killed him.
Bir fareyi labirentte koşması için eğittik. Sonra onu öldürdük ve ikinci fareyi onun hücresinden oluşturduk.
A rat was trained to run a maze killed, then ground up and fed to a second rat.
O bir ölü ve onu biz öldürdük.
He's dead and we've killed him.
Onu biz öldürdük.
We killed her.
Onu öldürdük.
Ok, he's dead.
Onu dün gece öldürdük.
We killed him last night.
"Onu biz öldürdük" yazıyordu.
"We killed him", signed Morty.
boğazını kancalı iğneyi güzelce geçirip öldürdük onu da!
He's been taken care of with a throat barb... which slit his throat
Öldürdük onu.
We killed him!
Onu öldürdük.
We killed him!
Onu kendimizi savunurken öldürdük!
We killed him in self-defense!
Onu öldürdük.
Come on!
Kendi kendini yarattı ve onu biz öldürdük.
He invented himself, then we killed him.
Onu tam bir yıl önce bugün öldürdük.
We killed her exactly one year ago today.
Öldürdük onu!
We killed him!
Öldürdük onu.
We killed him.
Onu Pazar günü öldürdük.
Uh, we killed her on Sunday.
- Onu öldürdük!
- We killed him!
Brian öldü. Onu biz öldürdük.
He's dead now and we killed him.
Tanrım, öldürdük onu!
- Jesus Christ, we killed her!
Aylar önce onu gizlice öldürdük!
- We secretly took him out months ago.
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu özlüyorum 59
onu öldür 51
onu öldürdüm 156
onu öldürürüm 54
onu öldüreceğim 271
onu öldürdün 172
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17
onu öptüm 18
onu özlüyorum 59
onu öldür 51
onu öldürdüm 156
onu öldürürüm 54
onu öldüreceğim 271
onu öldürdün 172
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17
onu öldürmek istiyorum 19
onu öldürmek istedim 16
onu öldürme 43
onu öldürmek 19
onu öldürdünüz 18
onu öldürecek misin 26
onu öldürün 23
onu öldürdü 49
onu öldürdün mü 48
onu öldürecek 39
onu öldürmek istedim 16
onu öldürme 43
onu öldürmek 19
onu öldürdünüz 18
onu öldürecek misin 26
onu öldürün 23
onu öldürdü 49
onu öldürdün mü 48
onu öldürecek 39