Onu öldürürsen translate English
310 parallel translation
Onu öldürürsen tekrar yargılanmak zorunda kalacaksın.
If you kill him, you'll have to stand trial again.
Onu öldürürsen, jüri buna cinayet diyecektir.
If you kill him, murder is what any jury'll call it.
- Onu öldürürsen sandalyeyi boylarsın.
- If you kill him, you'll get the chair.
- Onu öldürürsen ne olur?
- And if you kill him, what?
- Üçe kadar sayacağım, yolumdan çekilmezsen... Joe, onu öldürürsen, seni tutuklamalarını emrederim, bunu yapacağımı biliyorsun.
You kill him, you'll go back to Battalion under guard.
Onu öldürürsen evini asla göremezsin bir daha.
If you kill him you will never see your home again.
Onu öldürürsen, bir daha hiç kimse iglosuna girmene izin vermez.
If you kill him no one will ever admit you in his igloo again.
Ölümsüz olabilirsin, ama onu öldürürsen,... senin yerine ölecek kadar aptal birini bulamazsın.
You may be immortal, but if you kill him, you won't find anybody stupid enough to die in your place.
Eğer onu öldürürsen inan sana destek veririm.
If this kills you, to nourish me, sagt's only.
Bizim için onu öldürürsen...
If you'll kill him for us...
- Eyer onu öldürürsen, sende ölürsün.
If you kill her, you will be killed, too.
Onu öldürürsen, ben de öldürmeyi bırakırım! Kılıcımı mühürler, bir daha dövüşmem!
After you kill him I'll be like you pack up my sword and not kill again
Zeigler, onu öldürürsen, beni burada tutmanın anlamı kalmaz.
Zeigler, if you kill her, you no longer have a hold on me.
Onu öldürürsen ne yaparız ha?
Now, you keep all your killin'feelings for what we gotta do.
Onu öldürürsen, her şey benim olacak.
If you kill him, all this be mine.
Onu öldürürsen kız serbest kalır
If you kill him, she is yours.
Eğer onu öldürürsen geçmişi unutacağım.
Help me get rid of Cheuk Yi Fan and I'll forget the past
Eğer onu öldürürsen... Kocamı öldürmüş olacaksın
If you kill him... you'd have killed my husband
Onu öldürürsen benimkini de mahvedeceksin. Lütfen!
All right, Malik... you win.
Onu öldürürsen beni bir daha göremezsin.
If you kill Flash, you'll never have me again.
Eğer onu öldürürsen. Bir çete savaşı başlatırız.
If you kill him, we've got gang war on our hands, right?
Onu öldürürsen, malımı nasıl geri alıcam?
If you killed him, how am I going to get my stuff back?
Eğer onu öldürürsen ne olacak?
What if he kills you?
Eğer onu öldürürsen bunun bize ne faydası olur ki?
What good'll it do any of us if you murder him?
Onu öldürürsen, seni öldürürüm.
You Kill Him, I Kill You. And Who Loses More?
Onu öldürürsen, çete, onun gücünü aldığını düşünür.
You'd Have To Kill Him So The Posse Thinks You've Taken His Power.
Şef Onu öldürürsen... Yaşlı Kuk'un yerini öğrenemeyiz!
Chief, if you kill him, nobody will know the whereabouts of Elder Kuk.
Onu öldürürsen... hepimizi öldürmeye hazır olsan iyi olur.
You kill him... you better be prepared to kill all of us.
Onu öldürürsen burada kafası kopan, sen olacaksın!
If you kill him, what do we say to Cyclops?
- Onu öldürürsen, seni öldürürüz.
You kill her, we kill you. It's that simple.
Onu öldürürsen bir takımımız olmaz.
Kill him and we don't have a team.
Onu öldürürsen, beni de öldürmek zorundasın.
If you kill him, you will have to kill me.
- Baba, onu öldürürsen...
- lf you kill him...
Onu öldürürsen... HER GÜN KULLANlLAN BEŞ KÜÇÜK KARDEŞİZ. hiç bir şey öğrenemez.
If you kill him he won't learn nothing.
- Eğer onu öldürürsen, beni de öldürmek zorunda kalırsın!
If you kill him, you'll have to kill me too.
Onu öldürürsen... o kazanacak.
If you kill him... he will win.
Onu öldürürsen, kendini de öldür aşağılık herif!
- I wanna talk! - You kill him, you kill yourself, you motherfucker!
Onu öldürürsen şehit olur.
If you take him down, he's a martyr.
Wilson, onu öldürürsen oğlumu öldürmüş olursun.
Wilson, you kill him, you kill my son.
Gidip onu öldürürsen vicdanının temizleneceğini mi sanıyorsun? Bu delilik.
You think that you'll have a clean conscience if you go and kill him?
Ama gidip onu öldürürsen o seçeneği kaybedeceksin.
But if you go and you kill her, you're gonna lose that choice.
Ama eğer onu öldürürsen, barış imkansız olacak.
But peace would be impossible if you kill her.
- Zeyna! Eğer onu öldürürsen...
- Xena, if you kill her, she...
Onu öldürürsen, polisler peşimize düşer.
You kill him, the cops will be all over us.
Eğer onu öldürürsen bana borcunu ödeyemez.
If I kill him, he ain't gonna pay me.
Onu öldürürsen kazanırsın.
If you kill him, you win.
Bıçakla öldürürsen, onu koklayacak kadar yakınsındır.
You kill him with a knife you're close enough to smell him.
Beni öldürürsen, onu öldürürüm.
You kill me and I'll kill him.
Beni öldürürsen onu da öldürürsün!
If you kill me, you kill her!
Onu benim için öldürürsen sana sakso çekerim!
I'll suck your cock if you kill him for me!
sen beni öldürürsen bende onu öldürürüm.
you kill me, I'll kill him.
onu özledim 21
onu öptüm 18
onu özlüyorum 59
onu öldür 51
onu öldürürüm 54
onu öldürdüm 156
onu öldürdün 172
onu öldüreceğim 271
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17
onu öptüm 18
onu özlüyorum 59
onu öldür 51
onu öldürürüm 54
onu öldürdüm 156
onu öldürdün 172
onu öldüreceğim 271
onu özlüyor musun 19
onu öptün mü 17
onu öldürmek istiyorum 19
onu öldürmek istedim 16
onu öldürme 43
onu öldürmek 19
onu öldürdünüz 18
onu öldürecek misin 26
onu öldürün 23
onu öldürdü 49
onu öldürdün mü 48
onu öldürecek 39
onu öldürmek istedim 16
onu öldürme 43
onu öldürmek 19
onu öldürdünüz 18
onu öldürecek misin 26
onu öldürün 23
onu öldürdü 49
onu öldürdün mü 48
onu öldürecek 39