English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ O ] / Orada kalsın

Orada kalsın translate English

235 parallel translation
Orada kalsın.
Leave it there.
Oraya mümkün olduğunca çabuk gitsin ve orada kalsın.
He's to get there as quickly as possible then stay there.
Bırakalım orada kalsın.
Tucker : we'll let him stay there.
Herkes kendi tüfeğini alıp siperlere gitsin ve orada kalsın.
Every man get his rifle, go to his bunk and stay there.
- Orada kalsın.
- Leave it there.
Herkes kamarasına gitsin, ve orada kalsın.
Let every man go to his quarters and remain there.
Orada kalsın mı yoksa elinde mi taşımak istersin?
You want to keep it there, or do you want to carry it around in your hands?
Bırak orada kalsın.
Let it stay there.
Bırak orada kalsın.
It's gonna stay there.
Ona söyle ikinci bir emre kadar orada kalsın.
Tell him to stay right where he is until further orders.
Bırak o orada kalsın.
Leave her out there.
- Ellerin orada kalsın.
- Leave your hands where they are. - What?
Ellerini başının üzerine koy ve orada kalsınlar.
Put your hands over your head and keep them there.
Bırak, orada kalsın.
Just leave it, right there.
Güzel, orada kalsın..
Better stay there.
Silah ceket altında, orada kalsın.
It's hidden there under the jacket... You just let it stay like that...
Ressam da orada kalsın.
- Get the painter out as well.
Orada kalsın.
Hold him back.
Orada kalsın öyleyse.
Leave him there, then.
"Sonsuza ve sonsuza kadar orada kalsın."
"Leave her there for ever and ever and ever."
Orada kalsın, çürüsün!
He can stay there and rot!
Bırakın orada kalsın.
Leave him up there.
Orada kalsın.
Right there.
- Orada kalsın! - Bir el atın şuna.
Hold it there!
Bir saat orada kalsın.
Leave it on for one hour.
Bunlar güneşli bir gündeki yaşlı bir köpek gibi orada kalsın.
THAT STUFF'S GOING TO SIT THERE LIKE AN OLD DOG ON A SUMMER DAY.
Bırakın orada kalsın.
Leave him hanging out there for a while.
Pekala, para orada kalsın.
All right. All right. Let the money lie.
Yani eğer bu bir maskeyse onu şimdi çıkar ya da sonsuza kadar orada kalsın.
I mean, if that is a mask Take it off now or keep it on forever.
Orada kalsın.
Leave him there.
Orada kalsın.
Make sure she stays.
Bırak orada kalsın.
Leave it there.
Nezarethaneye götürün ve kabul töreni bitene kadar orada kalsın.
Take him down to Holding and keep him there until the reception's over.
Hayır, orada kalsın.
No, no, leave her where she is.
Orada kalsın.
And he can stay there.
Bırakın orada kalsın.
Let him stay there.
Orada kalsın.
Keep him there.
Orada kalsın.
Leave it in.
Teğmen, adamların orada kalsın!
Lieutenant, hold your men there!
Orada bırak. Orada kalsın.
Leave it there.
- Ellerin orada kalsın.
- Hands are good right there.
Bırak orada kalsın.
Just let it rest.
Hepsi orada kalsın.
Should we risk it all?
Lizzie orada onunla kalsın mı diyorsun?
You want Lizzie out there with him?
- Clint orada ne yapacağını bilemedi... ve az kalsın bay Smith'e çarpıyorduk.
- Well, Karen? Grandpa, Clint didn't know what he was doing out there, and we nearly ran Mr. Smith down, so we fished him out.
Ben yapılacak en iyi şeyi bulana kadar o biraz daha kalsın orada.
Just leave him there a little longer while I figure out what's the best thing to do.
- Evet, Reynolds serbest kalsın ve Graham'ı da orada.
- Yeah. let's cut Reynolds loose. and then Graham out here.
Az kalsın orada birini öldürüyordum.
I almost killed somebody out there.
Cenetteki Baba'mız, ismin kutsal kalsın ve Krallığın hep orada olsun, dünya da Cennet'teki gibi olsun.
Our Father, who art in heaven, hallowed be thy name. Thy kingdom come. Thy will be done on earth, as it is in heaven.
Kalsın orada.
Leave it.
- Bırak orada yatsın kalsın.
- Just let him lie there.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]