Sen ki translate English
15,928 parallel translation
Sen kimsin ki benim için bir şeyler yapıyorsun?
Who are you to do anything for me?
Sen kimsin ki bu tavsiyeyi veriyorsun?
Who are you to give me this advice?
- Neden sen dileyesin ki?
- Why should you apologise?
Neden sen özür diliyorsun ki?
What do you mean please?
Sen nereden bilebilirsin ki? Gerçekçi bir sebep olmalı. Aptal gibi görünmek istemiyorum.
There was friction between the new school board and our principal, so the board decided to promote him right out of his job.
# Sen bu değilsin ki #
This is not who you are
Şimdi düşündüm ki, sen orada, arkada, aşağıdayken görmüş olabilirsin...
I just figured you might have seen it underneath there when you were, you know, down below...
Umuyorduk ki odanın rengini sen seçersin ve işte, bilirsin, sadece senin odan olur.
We were really hoping that you would pick the paint color for the room and, you know, just make the room your own, really.
Sana söylemek istedim ki sen ve Rashad iseniz Sana yardım edecek üçüncü bir kız arıyordu, Biliyor musun, poppin olsun Ya da böyle bir şey,
I did want to tell you that if you and Rashad was looking for, like, a third girl to help you out, you know, get it poppin or anything like that,
- Sen nereden bileceksin ki?
- How would you know?
- İnanmazsın ki sen onlara.
- You don't believe that.
Sonra sen geldin, diz çöküp bana baktın ve dedin ki : "Cesur olmalıyız." "Artık yalnızca ikimiziz."
And you came, and you knelt and you looked at me, and you said... that we needed to be brave... and that from now on, it's just us.
Sen parfüm bile sıkmazsın ki.
I mean, you don't even wear perfume.
Sen neden etrafta dolanıyorsun ki?
What are you doing poking around anyway?
Sen buraya nasıl girdin ki?
How did you even get in here?
Ve biliyorum ki sen...
And I know that you're...
David, sanıyordum ki sen ve ben...
David, I thought you were...
O kadar eğlenceli ki, al bir de sen dene Moran.
Whap, whap, whap, whap, whap, whap, whap, whap, whap, whap, whap, whap, whap, whap, whap, whap... It's so fun, you have to try it Moran.
Ne bilirsin ki sen?
What do you know?
Belli ki, sen de ona vurulmuşsun.
And frankly, you're crushing on her.
Sen nereden bileceksin ki?
How could you know?
Yüzemezsin ki sen.
You can't swim.
Arabada sen varken birayı nasıl unutabiliriz ki?
And how can we forget about beer with you in the car?
Sanıyorum ki sen çözdün bile?
And you've solved it already, I assume?
Yani diyorum ki eğer sen haklıysan, bu şey ruh ya da hayalet neyse...
What I am saying is that if you're right and this is a spirit or a ghost or...
Ta ki sen iyi hissedene kadar
So, um...
Oh, Bob, sen bir kadınla 5 dakika bile oturamazsın ki bu soruyu sormadan...
Oh, Bob, can't you sit with a woman for five minutes without bringing that one up?
Tam senlik. Ama demeliyim ki sen sadece kızlar korosundan sorumlusun.
It was very kind of you, but I have to say it again that you're only in charge of the girls'choir.
Dedim ki ona, "Owen. Sen olmak nasıl bir duygu?"
I say to him, "Owen, Owen, how does it feel to be you?"
Sen ne bilirsin ki?
Dude, what do you know about anything?
Biliyordum ki her ne olduysa beni terk etmeyi sen seçmemiştin, bir şey seni benden almıştı ve bu gece anlattığın her şey en azından bunu doğruluyor.
I knew that whatever had happened, you did not choose to leave me, that something had taken you from me, and everything that you have told me tonight confirms at least that.
Dedi ki "Sen de bana öyle vur" Anlayamadım metaforu ama
She said, "Do me like that" But I couldn't track the metaphor
Ta ki sen İskoçya'yı ziyaret edecek bir bahane buluncaya kadar!
Until you found an excuse to visit Scotland?
- Ama sen dedin ki...
You said...
- Pekâlâ, diyelim ki sen haklısın.
Okay, let's say for a second that what you're suggesting is true.
Louis bitkisel hayatta iken zihnini kontrol edebiliyor olsun ki eminim bunun imkânsız olduğunu sen de kabul edersin.
Louis is controlling your body from a comatose state, an idea I'm sure you'll agree is as far-fetched as they come.
O da dedi ki, "peki, evet ama sen onun esnetilmiş hali gibisin."
And he says, "well, yeah, ya do, but a stretched-out version of him."
- Sadece sandým ki ı - Sen ne düşündün?
- I just thought- - - what did you think?
Eğer lanet iyi ki bok sen herkes var satılan biliyorum. O adada tozu dumana katıyor!
You know damn well that shit you sold everyone's wreaking havoc on that island!
Ona dedim ki, " Dostum sen mahallendeki haydutlarla ilgilen. kırıp döken, kafası güzel, kavgacı tiplerle.
So I said, " Man, you should be concerned about the local thugs crashing the thing, getting high, fighting.
Şey, söylemeliyim ki, Bence sen kesinlikle idealsin.
Well, I must say, I think you're absolutely ideal.
Berbere dedim ki ; "İstediğim saç kesimi bu değil, ve sen istediğimi yapana kadar bu sandalyeden kalkmıyorum."
I tell the barber, "This ain't the cut I asked for, and I ain't leaving the chair until I get it."
Sen öyle sertsin ki küçük bir yağmurdan mı korkuyorsun?
You're so hardcore, you're just, like, afraid of a little rain?
Farzedelim ki evinin kapısı kilitli ve sen dışarıda kaldın?
What if you got locked out of your house?
Diyecektim ki bu şekilde yaşamak zorunda değilsin ama sen aslında gerçekten hayatı yaşamak istemiyorsun, haksız mıyım?
I was going to say it's a shitty way to live life, but you don't really live life, do you?
Ona bakma sen, hamile olunca tabii ki kocasını arayacak.
Don't worry about it. When she's pregnant, she's to call a cop.
Claire, sen o kadar güzelsin ki, hiçbir şey için özür dilemen gerekmiyor.
Well, Claire, you... you are far too beautiful to ever apologize for anything.
Sen de biliyorsun ki bu işte bir bit yeniği var.
Something's off about this and you know it.
- Sen dedin ki "Çocuğunuzla ilgili bir şey söyleyin." ben de tombiş bebeklere bayılırım çünkü iştahlarının iyi olduğunu gösterir.
- Because you say : "Say something about children," and I love fat babies - because it means they're eating well.
Sen en başında biletle pasaportları neden attın ki be adam?
Why did you throw the fucking ticket and the passport away in the first place?
Jan, sen saldırı noktasının gerisinde dur ki eğer silahlı korumalar gelirse el bombası atarsın.
Jan, you stand behind the attack point so you can throw grenades at the armed escort if there is one.
sen kimsin 1268
sen kimsin ki 21
sen kim oluyorsun 19
sen kimin tarafındasın 24
sen kim olduğunu sanıyorsun 77
sen kiminle konuştuğunu sanıyorsun 22
kirk 419
kırk 72
kira 164
king 176
sen kimsin ki 21
sen kim oluyorsun 19
sen kimin tarafındasın 24
sen kim olduğunu sanıyorsun 77
sen kiminle konuştuğunu sanıyorsun 22
kirk 419
kırk 72
kira 164
king 176