Senin suçun değildi translate English
524 parallel translation
- Stanley, senin suçun değildi.
- Oh, Stanley, it wasn't.
Senin suçun değildi.
It wasn't your fault
Bak, senin suçun değildi.
Now, look, it's not your fault.
Hayır, senin suçun değildi, Cindy.
No, it's not your fault, Cindy.
Senin suçun değildi.
I'm not blaming you.
Bu senin suçun değildi.
It wasn't your fault.
Senin suçun değildi.
It weren't you.
Bones, senin suçun değildi.
Bones... it wasn't your fault.
Senin suçun değildi.
It wasn't your fault.
Geçen yıl her ne olduysa, senin suçun değildi.
What happened last year wasn't your fault.
Ne de olsa senin suçun değildi.
After all, it wasn't your fault.
Tanrım Kat, en azından bu senin suçun değildi, senin suçun değildi.
Oh, God, Kat. Well, at least it isn't your fault, you know. It's not your fault.
Bak, Seymour, senin suçun değildi.
Look, Seymour, it's not your fault.
Senin suçun değildi, bunu unutma.
It wasn't your fault, remember that.
Senin suçun değildi. Canım.
Well, it's not your fault, honey.
Strazza, senin suçun değildi.
Strazza, it wasn't our fault.
Senin suçun değildi, tatlım.
That wasn't your fault.
Jimmy'nin başına gelenler senin suçun değildi.
It wasn't your fault what happened to Jimmy.
Bunların hiçbiri senin suçun değildi baba.
None of that was your fault, Dad.
Senin suçun değildi, Doug.
It's not your fault, Doug.
Senin suçun değildi Jude.
It wasn't your fault, Jude.
Tod da değildi. Senin suçun değildi, Tod.
It wasn't you, Tod.
Beni yanlış anlama, Nishi. Olanlar senin suçun değildi.
Don't take me wrong, Nishi.
Tanaka'nın ölümü de senin suçun değildi.
Tanaka's death wasn't your fault.
Aynen Josh'da olduğu gibi, bu senin suçun değildi.
It is as for Josh, it is not your fault.
Senin suçun değildi.
You weren't really to blame.
- Ama eminim senin suçun değildi.
- I'm sure it wasn't your fault.
Senin suçun değildi, Byron.
It is not your fault, Byron.
- Senin suçun değildi.
- It's not your fault.
Bu senin suçun değildi, Teal'c.
This was not your doing, Teal'c.
Hayır, tamamıyla senin suçun değildi.
No, it's not your fault at all.
Prue, bu senin suçun değildi.
Prue, it's not your fault.
Abby'nin ölümü senin suçun değildi.
Abby's death wasn't your fault.
Olanlar senin suçun değildi.
What happened was not your fault.
İşte bu. Senin suçun değildi, biz seni dövdük.
There you go - lt wasn't your fault, we beat you up.
Oğlum, senin suçun değildi.
Oh, son, that wasn't your fault.
Senin suçun değildi, Brendan.
It wasn't your fault, Brendan.
Angel, senin suçun değildi.
Angel, it wasn't your fault.
Bu senin suçun değildi.
- It wasn't your fault.
- Dawson, bu senin suçun değildi. - Evet, benim suçumdu.
- Dawson, that wasn't your fault.
Senin suçun değildi.
- You're wrong.
- O senin suçun değildi.
- That wasn't your fault.
Senin suçun değildi. Eğer iblisler gelmeseydi bile büyünün işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorduk...
We don't know if the spell would've worked, even if the demons...
- Senin suçun değildi.
- lt wasn't your fault. - Well....
Tamamen senin suçun değildi.
It wasn't all your fault.
Senin suçun degildi Kate.
It's not your fault, Kate.
Senin suçun değildi, Rach.
It wasn't your fault.
Senin suçun değildi.
It's not your fault.
Bu senin suçun değildi, Barry.
All I was trying to do was help him out, and I nearly get him killed.
Senin suçun değildi.
That wasn't your fault.
- Hepsi senin suçun da değildi.
- It wasn't all your fault.
senin suçun değil 91
senin suçun 40
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
senin suçun 40
değildi 207
değildir 62
değildim 75
değildin 22
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
senin derdin ne 338
seninleyim 95
seninle gurur duyuyorum 314