Seninle geleyim translate English
804 parallel translation
Woody, ben de seninle geleyim, hı?
Woody, let me go with you, yeah?
Woody, ben de seninle geleyim, lütfen.
Woody, let me come with you, please.
Hayır... -... seninle geleyim.
Actually, why don't I just come with you?
- Seninle geleyim.
- Let me go with you.
- Seninle geleyim, olur mu, Bud?
- Let me go with you, will you, Bud?
- Seninle geleyim mi?
- Shall I go with you?
Bırak seninle geleyim!
Let me go with you!
- Bırak seninle geleyim.
- Let me go with you.
Ben de seninle geleyim Graham.
I'd better go with you, Graham.
Oh David. Lütfen izin ver seninle geleyim.
Please let me come with you.
Aldırmazsan, seninle geleyim.
- I'll come with you, if you don't mind.
Seninle geleyim.
I'd better go with you.
Ben de partiye seninle geleyim orada, öğreninceye kadar benimle dans edersin.
I'll go with you to the party, and you can dance with me until you learn.
İzin ver seninle geleyim sen de ondan özür dile.
Let me come with you and apologise to him
Ben de seninle geleyim.
Let me go with you.
- Seninle geleyim.
- I'll come with you.
Biraz seninle geleyim.
I'll come with you for a bit.
Seninle geleyim.
I'll come with you.
Kapıya kadar seninle geleyim.
I'll walk to the gate with you.
- Seninle geleyim Jane.
- I'll come with you, Jane.
Seninle geleyim Lewt.
I want to go with you.
- Seninle geleyim.
- I'll go with you.
İzin ver seninle geleyim.
Dennis, let me come with you.
Seninle geleyim.
I'll go with you.
- Seninle geleyim mi, Vurucu?
- Will I come with you Biffer?
İzin ver seninle geleyim.
Let me go with you?
- Betty, seninle geleyim.
Betty, let me come along with you, please.
- peki ben seninle geleyim.
- Then I shall come with you.
- Bırak seninle geleyim, lütfen.
- Let me go with you, please.
- Ben veririm. Bende seninle geleyim.
- I'll go with you.
- En iyisi seninle geleyim.
- Better let me ride with you.
- Tabii, seninle geleyim.
- Yeah, sure. I'll go with you.
Seninle geleyim mi?
Shall I come with you?
Ben de seninle geleyim.
Take me with you.
- Seninle geleyim Lou.
- I'll go with you, Lou.
Ne olur seninle geleyim.
Let me go with you.
Ben de seninle geleyim.
I'll go with you.
- Seninle geleyim.
- I'll come.
- Seninle geleyim.
- Let me go With you.
Dur da seninle geleyim.
I'll go with you.
Seninle geleyim, Bill
I'll go in with you, Bill.
- Peki, seninle geleyim.
- All right, I'll go with you.
- Seninle geleyim mi? - Gel!
- Not paying the fare?
Ashley, izin ver seninle istasyona kadar geleyim.
Ashley, let me go to the depot with you.
- Seninle ben geleyim Tambul.
- I'll come with you, Tambul.
Seninle ne yapmaya geleyim?
Go for what?
Seninle ahıra kadar geleyim.
I'll walk down the stable with you.
Seninle aşağı kadar geleyim.
I'll walk down with you.
Frank, bırak seninle geleyim.
Frank, take me with you.
Bana 40 dakika veremez misin? Ben de seninle otogara geleyim.
Will you give me 40 minutes more to try?
Batıya seninle birlikte geleyim.
You gotta take me out West with you.
seninle geleyim mi 31
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adın nedir 33
senin adın ne 311
senin 814
seninle 184
seninle olmak istiyorum 35
senin için çıldırıyorum 35
seninle konuşmak istiyorum 561
seninle evlenmek istiyorum 67
senin yüzünden 95
senin adına sevindim 78
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196
senin için 556
seninleyim 95
senin derdin ne 338
seninle gurur duyuyorum 314
seninim 46
senin neyin var 538
seninle evleneceğim 47
senin adına çok sevindim 42
senin mi 196