Söylemediniz translate English
1,435 parallel translation
Ama su ana kadar, ikiniz de nedenini söylemediniz.
But so far, neither of you will tell me why.
- Tamam, birşeyleri söylemediniz.
- OK, you left something out.
Yaşınız hakkında yalan filan söylemediniz değil mi?
I bet you guys are actually lying about your ages!
Bunu neden daha önce söylemediniz?
Why didn't you tell me earlier?
Evet... A-ama...? Neden daha önce söylemediniz ki?
Why didn't you say so earlier?
Bana neden söylemediniz?
Why didn't you tell me?
Neden daha önce söylemediniz?
Why didn't you say so in the first place?
Ama bana, düğün hazırlarken onun eski sevgilisiyle hala yattığını söylemediniz.
But hey, wait a minute... you didn't tell me she's still screwing her ex-boyfriend... while you're fixing her marriage.
Neden bir şey söylemediniz?
Why didn't you say something?
Bana kendiniz söylemediniz mi?
You told me so, non?
Belki de bir şey söylemediniz.
Perhaps you didn't speak?
- Daha bir şey söylemediniz.
- l don't hear nothing.
'Kurgu film'çekeceğinizi söylemediniz.
You didn't say it was gonna be a work of fiction.
lşe yarayacak bir şey söylemediniz Bayan Dacos.
I doubt, Miss Dacos, if you have supplied anything that will help.
- Bunu daha önce niye söylemediniz?
- Why didn't you tell me before?
Evet, ama galibiyet kazanacağiniz konusunda hiçbir şey söylemediniz.
Yes, but you never said anything about winning.
O yüzden mi söylemediniz?
ALLY : So you didn't tell her?
Ama doksan santim olduğunuzu söylemediniz.
But you left out you were three feet tall.
- Bana söylemediniz.
- You didn't tell me.
Onu geri getirdiniz ve bana söylemediniz.
You brought her back and you didn't tell me.
- Bize neden söylemediniz?
- You know, and you didn't tell us?
- Tabii ki söylemediniz...
- Of course not.
- Niye doğruyu söylemediniz?
Why didn't you just tell the truth?
Peki niye gerçeği o zaman söylemediniz?
So, why didn't you tell the truth then?
Yani o biliyor, siz de bildiğini biliyorsunuz. Ama ikiniz de bu konuda hiçbir şey söylemediniz.
So she knows, and you know she knows and neither one of you said anything about it.
Neden bana burada et olduğunu söylemediniz?
You didn't tell me you had steak here.
Neden daha önce söylemediniz?
Why didn't you mention this before?
İfadenizde bunu söylemediniz. Bu tip davranışlarda genlerin tek faktör olduğunu söylediniz gibiydi.
It sounded to me as if you were saying genes are the only factor in violent behavior.
Söylemediniz...
You haven't...
Neden bana burada olduğunuzu söylemediniz?
Why didn't you tell me you were here?
Neden daha önce söylemediniz?
Why didn't you tell me about this before?
O kadar uzun süre burada kalamayacağımızı söylemediniz mi?
Well, did you explain to them that we wouldn't be here that long?
İnsanlarınızın bir hastalığı olduğunu neden söylemediniz?
It's more like... old age. is it contagious?
Bir hafta önceden nedem ona söylemediniz
THAT is why you don't tell him a week ahead of time.
Neden söylemediniz?
Why didn't you say so?
- Hayır, bayan, söylemediniz.
- No, ma'am, you didn't.
Annene niçin nişanlandığınızı söylemediniz?
Why haven't you told your mother you're engaged?
Peki Michael'ın bir kız arkadaşı olduğunu bana niye söylemediniz?
Well, they broke up several weeks ago.
Hiçbir şey söylemediniz!
You didn't say anything!
- Vurulabileceğimi niye bana söylemediniz?
Why didn't you tell me we could get shot at?
Hiçbir şey söylemediniz.
You said nothing.
Neden başından söylemediniz? İçeri gelin.
Why didn't you just come out and say that?
Bana söylemediniz.
You didn't tell me.
Ne? Bunu niye iki gün önce söylemediniz? O zaman fark etmedim.
Because he killed isabel and wanted to let me in, find out how much i knew.
Çocuk sahibi olmaya çalışıyordunuz ve bana söylemediniz mi?
You were trying to have a kid and didn't tell me?
- Bunu neden evde söylemediniz? - Yapmayın.
- Why didn'tyou tell me this at the house?
Neden bana soylemediniz?
Why didn't you tell me?
- Neden bana söylemediniz?
Down there, behind those trees.
- Peki neden bana söylemediniz?
- SO WHY DIDN'T YOU TELL ME?
Bana söylemediniz bile!
I'm fuckin'on video tape no firing handguns with no mask on!
- Hiçbir şey söylemediniz mi?
- And you said nothing?
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemedin 49
söylemek istediğim 130
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediler 23
söylediğim gibi 241
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39
söylediler 23
söylediğim gibi 241
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söylemem gerek 33
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söylemedim mi 39