Söylemeliyim translate English
8,036 parallel translation
Söylemeliyim ki zahmetlerime değdi.
And I must say... the effort paid off.
Daha kaç defa sana bizi takip etmemini söylemeliyim.
How many times do I have to tell you to stop stalking us?
Başka bir zaman anlatacaktım ama sanırım şimdi söylemeliyim.
I was going to tell you some other time, but I guess I should just tell you now.
Söylemeliyim ki burası harika bir yer.
This is Kate. And may I just say, this place is amazing.
Peki, sana bir şey söylemeliyim Wendy.
All right, I need to tell you something, Wendy.
Şunu söylemeliyim ki,... hayatımda eşim Alicia Florrick'den daha adil ve daha dürüst birini hiç tanımadım.
Let me, uh, just say that I have not met a more fair and honest person than my wife, Alicia Florrick.
Ona gerçeği söylemeliyim.
I should just tell him the truth.
Ama bunun oldukça lezzetli olduğunu söylemeliyim.
But I have to say, this is pretty delicious.
şunu söylemeliyim... işinde gerçekten iyisin.
I'll say this- - you're good at what you do.
ve şunu da söylemeliyim, işin mide bulandırıcı pis bir iş.
It's a pity that what you do is so damn corrupt.
Ayrıca, şunu da söylemeliyim ki, bugün, adayımızın ilk yangınıydı.
Also, I think it's worth mentioning that today was our candidate's very first fire.
Francis'e kendim söylemeliyim ve...
I have to tell francis myself and...
Sana bir şey söylemeliyim.
I need to tell you something.
Geleceğim için hayalimin tam olarak bu olmadığını söylemeliyim.
I gotta say, this is not exactly the vision I had for my future.
Ama şimdi şunu söylemeliyim : Bu evin önceki sahipleri burada ölü bulundu.
Now, I am obligated to disclose that the previous owners were murdered in this house.
Brian'a anlaşmayı feshettiğimi söylemeliyim.
Thank God. I got to go tell Brian the deal's off.
- Sanırım söylemeliyim,
Then I guess I'd say
Olan olay şuydu, Cezalandırıcı ve Wolverine gibi karakterler sırf toplumu aşağıladıkları veya her neyse onun için süper popüler değillerdi. Çünkü bence şunu size söylemeliyim ki 7, 8, 9, 10 yaşında biri için birisinin gidip birilerini tokatlaması...
What was happening is that characters like the Punisher and Wolverine were just super popular, not because it was a degradation of society or whatever... because I just think, I got to tell you, that I'm 7, 8, 9, 10 years old,
Oldukça hızlı bir balık, bunu söylemeliyim.
He's a quick fish, I'll give him that.
Söylemeliyim ki güzel bir iş çıkarmış.
It must be said, he did a rather good job.
Söylemeliyim, hayaletlerden nasibimi aldım ama hiçbiri senin kadar gerçek değildi.
I got to say, I have seen my share of ghosts, But none as real as you!
Ama sana şunu söylemeliyim. Çok kötü bir tanık.
But I have to tell you, he is a bad witness.
Benim de eve dönmem gerekiyor, aileme mavikuşa dönüşmelerinin benim suçum olduğunu söylemeliyim.
I... I got to go home, too, admit to my family it's my fault they're bluebirds.
Şaşırdığımı söylemeliyim.
I wish I could say I was surprised.
Söylemeliyim ki bu, bu zamana kadar yaptığım en heyecanlı şeylerden biri, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndan dönen bir uzay aracını beklemek, bu...
I've got to say this is one of the most exciting things I've ever done, waiting for a spaceship to return from the International Space Station, it's just...
O zaman sana Fentanyl ve Oxy verebilirim ama arkadaşın olarak söylemeliyim ki senin için endişeleniyorum.
Well, what I can give you is a couple of Fentanyl and some Oxy, but I got to tell you, Cynthia, as a friend, I am worried about you.
Ona da iyi haberleri söylemeliyim.
I want to break the good news to him.
- Ama söylemeliyim ki çok küçük bir olasılıkla...
- But that being said, it is less than...
Sana bir şey söylemeliyim.
I have to tell you something.
- Hayır, ona söylemeliyim.
- No, I-I've got to tell him.
- Onlara söylemeliyim.
- I must tell them.
- Söylemeliyim ki bu çok mantıksız.
I gotta say, this is kind of convenient.
Söylemeliyim ki buraya sizden önce gelmemizi endişe verici buluyorum.
I must say, I find it alarming that we were able to get here before you and your men.
Sonuna kadar yalan söylemeliyim o zaman.
I just gotta keep the lie going until then.
Pekala, şunu söylemeliyim ki senin gerçekten reklamcılıkta harika bir kariyerin varmış.
Well, uh, I must say, you've had, uh, quite a smashing career in advertising.
Buranın oyun randevusu * için muhteşem bir yer olduğunu söylemeliyim.
I got to say, this is a great spot for a playdate.
Sana bir şey söylemeliyim.
Christy... I got to tell you something.
Ona defolup gitmesini söylemeliyim.
I should tell her to go to hell.
Eğer birbirimizi tanıyacaksak, ikisinin de öldüğünü söylemeliyim galiba.
And if we're getting to know each other, I guess I should tell you they're both dead.
Evet evetl, şunu söylemeliyim ki..
Yes, well, let's just make sure..
Şunu söylemeliyim ki durumlar sizin için o kadar da iyi değil, Bay Peabody.
I must say, it does not look good for you, Mr. Peabody.
Şimdi sana şunu söylemeliyim ki kızımın nerede olduğundan çok hiçbir şeyi önems...
Gotta say, Peabody... regarding my daughter, nothing is more important...
Sadece şunu söylemeliyim ki tatilde onun evinde kalmak istemezsin.
Only say, do not want to do vacation home.
Bunu söylemek kalbimi kırsa da söylemeliyim. Noel Baba seni bulamayacak. Ne burada ne de başka bir yerde.
It breaks my heart to tell you this, but Santa ain't gonna find you, not here, not anywhere.
Karıma ne söylemeliyim?
What should I tell her? My wife?
Ama gerçekten müthiş bir iş çıkardığını söylemeliyim Jane.
But I have to say, you've really done something amazing here, Jane.
Sana bir şey söylemeliyim!
I have to tell you something!
Sana bir şey söylemeliyim.
I gotta tell you something.
Kurbanlar arasında bağlantı kurduk ki, açıkça söylemeliyim, daha önce böyle bir şey görmemiştim.
We've established connections between victims that, I freely admit, I could never have seen.
Şaşırdığımı söylemeliyim. Normalde yâverini kaptanın kendisi seçer.
I say, I was surprised, normally a captain gets to choose his first mate.
Ama şunu söylemeliyim ki tatil günlerinde aile ile birlikte olmak gerçekten çok güzelmiş.
it sure is nice to be around family for the holidays.
söylemeliyim ki 66
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söyle 2270
şöyle 191
söyledim 318
söyledi 132
söyledin 99
söylemiştim 315
söylemiştin 61
söyleme 186
söyle bana 1105
söylemeyeceğim 91
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemem 123
söyleyeceğim 241
söylemedim 113
söylesene 1323
söylemek istediğim 130
söylemedin 49
söylerim 244
söyleyeyim 186
söylemeyecek misin 32
söylemiyorum 60
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305
söyle ona 443
söylediğim gibi 241
söylediler 23
söylemem gerek 33
söyleyin bana 123
söyle bakalım 455
söylemedi 153
söyledin mi 33
söyleyemem 305