Ve onu translate English
83,378 parallel translation
Ve onu sadece iki kez giydim.
And I only wore it like twice.
Yarın babamla yemek yiyeceğim ve onu ikna etmek hiç de kolay olmayacak.
I have dinner with my dad tomorrow night, and convincing him to do it is not gonna be easy.
Bir seferinde, bir bluz için tek katılımcı bendim ve onu gayet ucuz bir fiyata, 69 dolara aldım.
I was once the only bid on a Nasty Gal top, and I got it for a very low price, $ 69.
Çünkü o bizim arkadaşımız ve onu özledik.
Because she's our friend and we miss her.
Teşekkür ediyorum beklediğiniz için. Ve onu öldürmediğiniz için.
Well, thanks for waiting and not just, you know, killing him.
Bana bakacak ve onu sevdiğimi anlayacak.
She will look at me and know that I love her.
- Basit bir görev ve onu beceremiyorum.
One simple task, and I'm failing. No.
- Evet ama sonra sen geldin ve onu karşılaştırdığın...
- Yeah, and then you come along - and you expose him to all this...
Ama May'in hiç sorun çıkarmayacağını ve onu feda etmekle karşı karşıya kalmak zorunda kalmayacağımızı umuyorum.
But I hope that May won't give us any kind of problem at all, and we don't have to face... sacrificing her.
Ve onu herhangi birine benzetebilirdi.
And he could have made her look like anyone,
Bu adam bir sadist ve onu vurabilirim.
The man is a sadist, and I have a shot.
Ve onu bugün olduğu yere ben getirdim.
And I raised him to be the man that he is today.
Uyandık, birleştik ve onu durdurmak için her şeyi riske atacak kadar öfkeliyiz.
We're awake, we're unified, and frankly, pissed off enough to risk everything to stop her.
Çünkü ben olsam Tanrı'ya dua eder senin seçiminden daha farklı bir şekilde onu onurlandırırdım.
Because I pray to God that I would honor his sacrifice a little differently than the way in which you've chosen to do it.
Bak, saçlarını ya da sosyal hayatını doğrudan etkilemediği için... önemsemeni beklemiyorum ama Reynard'ı serbest bıraktığından beri... bir düzineden fazla kadını öldürdü ve... bu kitap onu öldürmek için son şansım olabilir.
Look, I don't expect you to care'cause this doesn't directly affect your hair or your social life, but since you let Reynard free, he has murdered over a dozen women, and this book might be my last shot at killing him.
Onu çağırdık. İki gün içinde gelecek. Tamam.
We've called her She'll be here in 2 days okay
- Onu duymuştum.
- I've heard of it
Onu telefon hattina bagliyorsun ve ulkenin obur ucundaki baska bir bilgisayara belgeler gonderebiliyorsun. Dakikalar icinde.
And you plug that into your phone line and you could send a document to another computer clear across the country in a matter of minutes.
Eğer farklı bir versiyonunu istiyorsan, buna uygun bir kumaş bulup, onu kalıp olarak kullanabilirdin.
If you wanted an altered version, you should've found a comparable fabric and used it as a pattern.
Ve Violet onu havaalanında, üzerinde o bahar akşamı aldığı elbiseyle kolları açık bir şekilde...
And Violet greeted him at the airport with open arms, wearing the dress she bought...
Onu tanımamın tek yolu, kıyafet dolabına bakmaktı çünkü babam ondan kalan her şeyi saklamıştı ve bu çok iyi oldu.
So, the way I got to know her was through her closet'cause my dad kept everything of hers, which was a really good thing.
Tek yapmam gereken onu anlaması gereken kişiye sürekli maruz bırakmak ve geri dönüşlerle nasıl daha çok sen olabileceğini anlamasını sağlamak.
All I need to do is continually expose it to what it's not providing and eventually the feedback loop will show it how to be more like you.
Ama onu üstlendiği davanın altında bocalarken sadece izleyebildim. Yardım edemedim ve bu yüzden bir kadın çocuğuyla evinden oldu.
But I had to watch him tank a case without being able to help him and a woman ended up out on the street.
Onu diyorum ya!
Well, that's what I've been saying.
Sadece onu yalnız olduğuma.. ... ikna edeceğim ve konuşacağım sadece.
I just have to convince him that I've come alone, and all I want to do is talk.
Ve eğer ihtiyacım olursa, aileni yola getirmek için onu kullanabilirim.
And, if I need to, I can use him to keep your family in line.
Kardeşin beni acımadan öldürdü ve sen de onu savundun.
Your brother killed me in cold blood and you defended him.
Elijah ve diğerleri şu an onu kurtarmaya gidiyorlar değil mi?
Elijah and the others are on their way to rescue him right now, right?
Adam'ı bulacağım ve sana geri getireceğim onu.
I'm gonna find Adam, I'm gonna bring him back to you.
- Beni Gary'yle aldattığını ve benim öğrenip onu öldürdüğümü düşünüyor.
- He thinks you and Gary were having an affair, and I found out and killed him.
Başsavcıda onu okudu, bu ülkeyi uyuşturucu ve fuhuştan temizlemek onun en önemli görevi oldu...
The D.A. read it, and now it is his mission in life to rid this county of drugs and prostitution...
Sen... onu gidip gördüğünden bu yana, sana bir şeyler oldu... bilmiyorum.
Well, ever since you... You went and saw her, you've been, like... I don't know.
Onca depremi, savaşı ve 64 yılında yemekhanede çıkan et sosu yangınını atlattıktan sonra onu kaybeden ben olmayacağım.
I'm not gonna be the one to lose it after it's survived earthquakes and wars and the lunchroom gravy fire of'64!
Açıkçası, onu ben aradım. Bana karşı örgütlediğiniz sekiz şirketin, sizinle anlaşmadan bana ulaştığını ve anlaşmaya vardığımızı söyledim.
Well, I called him, actually, to tell him that the eight companies you apparently tried to organize against me have reached out to me preemptively to settle.
Coulson ve Mack prosedürü uygulayıp onu güvenli eve götürüyor.
Coulson and mack are following protocol, taking him to a safe house.
Onu ezebilirdin.
You could've crushed him.
Uygun bir adayı alıp, onu ihtiyacımız olan kahraman ve lidere dönüştürdük. - Nasıl yaptınız peki?
Just took a very well-vetted candidate and turned him into the hero and leader that we needed.
- Onun hakkında izinsiz bir soruşturma başlattığınızı fark ederse bu onu sizi soruşturmaya teşvik eder.
If she discovers you've launched an unauthorized investigation into her, it's gonna trigger an investigation into you.
S.H.I.E.L.D.'ın elindeki o kadar cihaz ve teknolojiye rağmen onu bulamıyor muyuz yani?
So you're telling me with all the tools and tech that S.H.I.E.L.D. has at its disposal, - we can't find him?
Onu ve Billy'yi bulacağız. Ve belki Nadeer'i alt edeceğimiz bir yol.
We find him, we find Billy, maybe a way to bring down Nadeer.
Onu izliyorduk ama zararsız biri gibi görünüyor.
We've been surveilling her, but she seems uncompromised.
Ve yanlış hatırlamıyorsam, onu bir güzel benzetmiştim.
And if memory serves, I quaked his ass.
- Onu bulmalıyız ve tarama -
- We need to find her, scan her...
Onu yakalayabilirdim.
I... Would've caught him.
Onu ve ona yardım eden herkesi bulmam gerekiyor.
I need to find her and expose anyone who's helping her.
O seni seviyor ve sen de onu seviyorsun. O gerçek bir insan. Senin beynini yıkayan Hydra'nın ölüm ro...
She loves you and you love her and she's a real person, not a hydra murder-bot who's got your brain...
Aradığımız adam önemli bir bilgi taşıyor. İçeri girip, onu bulacak ve çıkacağız. Hızlı ve sessiz bir şekilde.
Guy we're looking for has some important intel, so we get in, find them, get out... quick and quiet.
Burada kötü şeyler yaptığını biliyorum ama bir şey onu değiştirmiş olmalı. Benim tanıdığım Fitz kibar, kişiye önem veren ve insanlara yardım eden biridir.
I understand he's done some bad things here, but something must have changed him, because the Fitz I know is a kind, caring person, someone who helps people.
- Onu kaybettik.
- We've lost him.
- Onu açıkça belli etmiştin.
- You've made that clear.
Onu almak için geldim.
I've come for that.
ve onun 18
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onur 51
önünde 25
onun 448
onu severim 35
onun bunun çocuğu 24
onun adı ne 35
onu görmek ister misin 19
onunla 141
onu bul 30
onun neyi var 30
onu buldular 16
onu sevdin mi 31
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu buldular 16
onu sevdin mi 31
onu bana ver 330
onu buraya getir 82
onu ben buldum 23
onu sevmiyorum 46
onu bana getir 26
onun için 179
onu buldum 214
onu seviyorum 468
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23
onu bilmiyorum 36
onu biliyorum 95
onu seviyorsun 78
onu duydum 61
onu seviyor musun 173
önüne bak 138
onun yerine 89
onu geri ver 55
onun da 23