Yoldayız translate English
936 parallel translation
Uzun bir yürüyüş olur dostum, neredeyse bir saattir yoldayız.
Be a long walk back, pal, we've been driving for nearly an hour.
Biz yoldayız.
To Usher :
Bence doğru yoldayız.
I think we're on the right track.
Yan yoldayız ve trenin arkasını ayırmışlar.
We're on a branch line and they've slipped the rear of the train.
- Yoldayız.
- On our way.
Tek bir insan görmeden bir haftadır yoldayız, farkında mısın?
Do you realise we've been riding a week without seeing a single human being?
Bugünden ya da yarından korkmamalıyız. Çünkü doğru yoldayız.
We mustn't be scared of today or tomorrow because we're on the right path,
- Doğru yoldayız, anlıyor musun?
- we're in the right, understand? - Yes, Francesco.
Dört gündür yoldayız.
And we been gone four days.
O zamandan beri yoldayız.
Been riding'ever since!
- Üç saattir yoldayız.
- Three hours out.
- Rezil bir yoldayız.
- We're on the bad road.
O zaman hepimiz bu yoldayız.
Then we're all in on it.
White Butte'ye giden tali yoldayız.
Halfway up the secondary road to White Butte.
- Yoldayız!
- On the road!
Doğru yoldayız.
We're on the right track.
Ama saatlerdir yoldayız.
But we've been riding for hours.
Öyleyse doğru yoldayız.
Then that's the way it will be.
Bu ne anlama geliyor? Doğru yoldayız demek.
We've been shown the right path.
Çünkü hep yoldayız!
Today we're here, tomorrow there.
Demek ki doğru yoldayız.
Then it has to be this road.
Doğru yoldayız.
We are on the right track.
Uzun zamandır yoldayız.
We've been on the road.
Üç saattir yoldayız!
Three hours by car!
- Yoldayız.
We're on our way!
Vulcan üzerinden Altair VI'a gitmek üzere yoldayız.
On course, on schedule, bound for Altair VI via Vulcan.
- Yoldayız.
Good, commodore.
- Yoldayız.
- You're in the way.
Tam iki saattir yoldayız. Peki eviniz Paris'e kaç kilometre mesafede?
How far's your house from Paris?
Doğru yoldayız.
We're headed in the right direction.
Bayım, tam 3 aydır yoldayız.
Mister, we've been on this trail for three months.
Neredeyse yarı yoldayız.
We're near halfway in.
Yoldayız bebek.
We're on our way, baby.
Söylediğim gibi, bizi savaşın içine götüren lanet bir yoldayız.
Like I said, it's a hell of a way to fly into a war.
Yoldaşlar, doğru yoldayız.
Companeros, we're on the right trail.
Yoldayız.
We're on our way.
Yoldayız, ama diğer motoru almak için bir araç gönderseniz iyi olur.
We're on our way in, but you'd best send a truck for that other motorcycle.
Yine de doğru yoldayız.
And yet both right.
Teğmen Peters ile yoldayız.
I'm coming over with Lt. Peters.
- Neredeyse üç saatir yoldayız... ve bir saat içinde gördüğümüz ilk kişilersiniz.
We've been on this road for practically three hours straight, and you're the first souls we've seen in an hour.
Yoldayız. Galanos'a yaklaşık 15 mil var.
We're on the road, about 15 miles south of Galanos.
Kilise'nin dışında, yanlış yoldayız. Kilisenin dışında, hatalıyız!
Outside the Church we're at fault, outside the Church we're mistaken!
- Ama yanlış yoldayız.
- But... this is the wrong direction.
Hayır, yoldayız. Ama evde kimse yok sen sonra ailemi arayıp haber verebilirsin.
And there's no one at home, so can you call later and tell my parents we'll be in -
- Yok canım doğru yoldayız.
No, we're on the right way.
Sen sadece birazcık uyu, çünkü Kansas'a giden yoldayız!
You just get some sleep,'cause we're on our way to Kansas City!
Hala yoldayız, Tanrı aşkına!
We're still on the way, for Christ's sake.
Yanlış yoldayız.
We took the wrong road.
Sabah yoldayız.
We're on the road in the morning.
Anne! Tatlımın kız kardeşi yoldayımış!
Mother, Sweetie's sister is on her way!
Sentinel Dağı ile El Paso arasında yarı yoldayız.
You know where we are?
yoldayım 53
yoldaş 232
yolda 98
yoldaşlar 278
yoldan çekil 147
yoldalar 39
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yoldan çekilin 174
yoldaşlarım 16
yoldaş 232
yolda 98
yoldaşlar 278
yoldan çekil 147
yoldalar 39
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yoldan çekilin 174
yoldaşlarım 16