Yoldaş translate English
4,608 parallel translation
Tamam yoldaş, sona geldik, işlerini bitir.
Alright, let's end this Comrade, you finish them off
Yoldaş Li, otobüse bin!
Comrade Li, get on!
Jeju Adasındayken Yoldaş Lee Jae Ha'ya söylediğim bir şey vardı.
There's something I said to Comrade Lee Jae Ha when we were in Jeju Island.
Yoldaş Lee Jae Ha.
Comrade Lee Jae Ha
Yoldaş.
Comrade, comrade.
O iş arkadaşımızdı arkadaşımızdı, ama en önemlisi yoldaşımızdı. Ve, aniden gitti.
He was our colleague, he was our friend, but most of all, he was our brother in arms, and, um, suddenly he's gone.
Diğer zamanlar da yavaş olacak,... metodik turnuvalarda. "Güzel hareket, yoldaş."
Other times it's gonna be slow, methodical tournament play, you know? "Nice move, comrade."
"Böylece tüm mülkümü, ki buna Groton Vadisi'ndeki çiftliğim ile 1188 hektar arazi de dahil, 20 yıllık dostum ve can yoldaşım Zeus'a bırakıyorum."
"I hereby grant and bequeath all property, which includes all 1188 hectares pertaining to the Groton Valley Station, to my friend and companion of 20 years..." "... Zeus. "
Olağanüstü yoldaşımız tam 200 sayı elde etti. Sonra da kesinlikle sadece dost olduğu kişilerle sıcak duş almaya gitti.
Our brilliant comrade scored 200 points and then went hot-tubbing with a couple guys he's definitely just friends with.
Bir adama duyulan sevgi, yoldaş bir askere duyulan saygı.
The love of one man, the respect of one fellow soldier.
Anneme yoldaş oluyor işte.
So it's for me mom, isn't it.
İnan bana ben tek başıma gezerken, yalnız bir kız için en iyi yoldaş buydu.
- I do. When I was travelling alone, this was the best companion for a single girl.
Bir yoldaşın çıkmasına yardım eder misin?
Help a fellow out?
Seni bütün gün görmeyeceğim, bana da yoldaş olur.
I won't see you all day, so he'll be company.
Kyoto'yu koruyacağımıza göre, artık yoldaş sayılırız.
We're going to be protecting Kyoto, which means we're comrades now.
Yoldaş olmak o kadar kolay bir şey değil.
It's not so easy to become comrades.
Yoldaş!
Comrade!
Haksız mıyım Yoldaş Kim?
Right, Mr. Kim?
Yoldaş Ahn Byung Jik.
Comrade Ahn Byung-jik
Yoldaş Baek Yeo Jin.
Comrade Baek Yeo-jin
Yoldaş Lim Jung Su.
Comrade Lim Jung-su
Yoldaş Yoon'u sen öldürdün!
You killed comrade Yoon!
Beni bir arkadaş, bir yoldaş, dost savaşçı olarak düşün.
Think of me as a friend, a compadre, a fellow fighter.
Ne istersin, yoldaş?
So, uh, what do you fancy, comrade?
Sonra seni özel bir yere götüreceğiz yoldaşımın dileğinin gerçekleşeceği bir yere.
Then we take you somewhere special where my comrade's wish can come true.
O yolda yanınıza yoldaş olmasını istediğinizde o kadar mutluydu ki. Evlenme teklifi alan bir genç kız gibiydi adeta.
She was so happy... when you said you wanted her on that journey with you, like a girl who just received a marriage proposal.
# Sen canıma yoldaş oldun.
♪ You were the companion to my soul
Ben senin yoldaşınım, Makai Savaşcısı.
I am your comrade, the Makai Knight.
Yani şimdi dünyanın en çirkin şahsı olsa bile onu can yoldaşı yapardım diyorsun?
So, you're saying you'd rather do the prettiest dude in the world than the ugliest broad?
Hitler kısa bir kurs için Münih Üniversitesi'ne gönderildi. Sonrasında yoldaş askerlere muhafazakar konuşmalar yapmaya başladı. Onları komünizmin tehlikeleri karşısında uyardı.
Hitler was sent on a short course here at the University of Munich and then started giving right-wing speeches to his fellow soldiers, warning of the dangers of Communism.
Yoldaş Tasha.
Comrade Tasha,
Yoldaş Tasha...
Comrade Tasha...
Usta, Yoldaş An ve Yoldaş Jin ile gideriz.
Teacher, Comrade Ahn, Comrade Jin, and I will go.
Yoldaş Damsari seni evlendirmem için bana para bırakmıştı.
It's the money Comrade Dam Sa Ri left to marry you off.
Yoldaş Damsari en son geldiğinde ikinizi evlendirmek için her şeyi hazırlamıştı.
When Comrade Dam Sa Ri came back this time, he came fully prepared to marry you two.
Yoldaş Damsari'nin düğünde sana eşlik etmesini isterdim ama bugünlük baban ben olmak isterim.
It would've been great if Comrade Dam Sa Ri had walked you down the aisle, but today, I'd like to be your father. What do you think?
Yoldaş Damsari adına, içtenlikle teşekkür ediyorum.
I'll thank you for Comrade Dam Sa Ri. We're sincerely grateful.
Sağ olasın Yoldaş.
Thank you, Comrade.
Yoldaş Damsari orada bir keresinde bomba patlatmayı denemişti. Bu yüzden bize muhtemelen inanacaklardır.
Commander Damsari did attempt a bombing there before, so they will likely believe it.
Yoldaşımız Dos Passos Moskova'nın iyiliğe devam etmesini zorlaştırıyor.
Our comrade, Dos Passos... is making it hard for Moscow to continue granting this.
Benden 14. yoldaşınızı bulmamı istediniz.
You asked me to find the fourteenth member of this company.
Yoldaş San Jing ve Renli okullarının başkanıdır.
That's quite a battle formation. Sister San heads our Peking Opera troupe.
Yoldaş Yong. Senin maytapların sesleri pek gür çıkmadı.
Yong, your fireworks have fizzled.
Doğru yoldasın Ron!
Way to be, Ron!
Yoldaş.
Comrade Lee Jae Ha.
Şu anda kötü bir yoldasın ve o yoldan çıkman gerekiyor.
You're on a bad road and you need to get off it.
Yanlış yoldasın ahbap.
You're barkin'up the wrong tree, bro.
Dönüşü olmayan bir yoldasın sanki.
They make it sound like the Sword of Damocles.
Yanlış yoldasın.
You're getting colder.
- Yoldaş Shou haklı!
Isn't that right?
Yoldaş San, bana kıyak geçiyorsunuz.
Sister San, it's just practice.
yoldaşlar 278
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yoldaşlarım 16
yoldaş başçavuş 27
yoldaş binbaşı 17
yoldaş tito 18
yoldaş teğmen 20
yoldaş kumandan 25
yoldayım 53
yoldaş stalin 26
yoldaş general 60
yoldaşlarım 16
yoldaş başçavuş 27
yoldaş binbaşı 17
yoldaş tito 18
yoldaş teğmen 20
yoldaş kumandan 25
yoldayım 53