Yukarı çek translate English
427 parallel translation
Pantolonunu yukarı çek!
Pull up your pants!
İki çarşafı birbirine bağlayıp beni yukarı çek.
Tie two sheets together and pull me up.
— Hey Dave, yukarı çek.
- Hey, Dave, hoist away.
Yukarı çek Jack!
Hoist away, Jack!
Sonra on beş santim filan yukarı çek. Böylece balık şöyle bir bakar ve, " Şuraya bak.
Then pull up about six inches, maybe so he look fish straight in eye and say, " Look here.
— Tamam, yukarı çek.
- All right, pull him up.
Hadi, yukarı çek onu.
Come on, pull him up.
Kendini yukarı çek, şimdi.
Lift yourself up, now.
- Burada ne işin var? - Hadi beni yukarı çek.
- What are you doing here?
Bizi yukarı çek.
- Pull us up!
Ağını yukarı çek!
Pull up your net!
- Beni yukarı çek!
Oh, pull me up!
Çoraplarını yukarı çek.
Pull your socks up.
Yukarı çek.
Haul it up.
- Yukarı çek.
- Pull it up.
- Kendini yukarı çek!
- Up! - I can't make it!
Pantolonunu yukarı çek.
Hitch up your pants.
Yukarı çek!
Pull up!
Kendini yukarı çek!
Bring yourself up!
Uh... yukarı çek ve içeri sar, iyi.
Uh... Pull it up and reel him in. Good.
Tamam, yukarı çek. budur.
Okay, pull up. That's it.
Yukarı çek.
Pull up.
Yukarı çek!
Pull it up!
Beni yukarı çek!
Let me up!
Yukarı çek!
Pull it up.
- Yukarı çek, Casper.
- Pull them up, Casper!
- Yukarı çek.
- Pull them up!
Yukarı çek ve suyu taşımama yardım et.
Pull it up on the rise and help me fetch the water.
Onu yukarı çek.
Bring him up, goddamn it.
Yukarı çek artık!
Bring him up now!
Tek çekme, yavaşça yukarı çek demek.
One tug on the rope means pull up slowly.
Mukerjee, yukarı çek!
Mukerjee, bring him up!
Yukarı çek.
Take her up.
Hayır, geçmezlerdi. Pantolonunu yukarıya çek.
Just pull your trousers up a bit.
Çek yukarı!
Pull him up!
— Çek yukarı!
- Pull him up!
Çek onu yukarı, çek.
Pull him up, pull him up.
— Çek yukarı.
- Pull him up.
Çek yukarı.
Pull him up.
Piyanoyu müzik çalışmalarını koyacağım raflarla birlikte şuraya yerleştiririm. Aşağı yukarı yürümek ve taslakları sermek için bol yer yemeğin hazır olduğunu söyleyip duranları dağlamak için kızgın kerpetenler yayıncılarımdan gelen çek yığınları ve...
Put the piano over there with shelves for music... plenty of space to walk up and down, manuscripts all over the floor... hot pincers to tear the flesh from people who keep telling me luncheon is ready... stacks of checks from my publishers, and...
Kollarını yukarı çek.
Push the sleeve up a little bit like that.
onu yukarıya doğru çek.
That's right. Chuck it up.
Çek O'nu yukarı!
Get him up!
Carnemolla, biraz da yukarıdan çek.
Carnemolla, take a picture from above.
Yukarı doğru çek.
Pull it up.
Paul, çek onu yukarıya!
I've got you. Paul, pull her up.
Ah, çek defterim yukarıda kaldı.
I left my checkbook upstairs.
Çek kendini yukarıya!
Use more power and come up
Şimdi çek kıçını yukarı... seni pis, sefil, aşağılık herif.
Now, get your ass up here, you dirty, miserable, no-good son of a bitch!
Yaptığın gibi dönmeye devam et, tatlım, ama aynı zamanda yavaşça dümeni geri çek küçük uçağın az bir parça yukarı çıktığını görene dek.
Keep turning just the way you're doing, honey, but at the same time ease the wheel back till you see the little plane lift up a bit.
Çek yukarı, Moe!
Forget it, Moe!
yukarı çekin 29
çekiç 55
çekici 97
ceket 36
çekil 759
çekim 33
çekme 19
çekilin 625
çekirge 26
çekilebilirsin 26
çekiç 55
çekici 97
ceket 36
çekil 759
çekim 33
çekme 19
çekilin 625
çekirge 26
çekilebilirsin 26
çekinme 121
çekiyorum 40
çekiliyorum 27
çekil önümden 151
çekin 266
çektim 25
çekinmene gerek yok 18
çekinmeyin 55
çekiyor 19
çekil üstümden 70
çekiyorum 40
çekiliyorum 27
çekil önümden 151
çekin 266
çektim 25
çekinmene gerek yok 18
çekinmeyin 55
çekiyor 19
çekil üstümden 70
çekil oradan 127
çekil üzerimden 43
çekil git 52
çekil şurdan 21
çekilsene 20
çektin mi 22
çekil yolumdan 362
çekil yoldan 93
çekil be 21
çekil dedim 17
çekil üzerimden 43
çekil git 52
çekil şurdan 21
çekilsene 20
çektin mi 22
çekil yolumdan 362
çekil yoldan 93
çekil be 21
çekil dedim 17