Zavallı bebek translate English
158 parallel translation
Zavallı bebek.
Poor baby.
Zavallı bebek.
The poor baby
Zavallı bebek, çok çalışıyorsun.
Poor baby, you have been working too hard.
Oh, seni zavallı bebek, elini yakmışsın.
Oh, you poor baby, you burned your hand.
Seni zavallı bebek.
You poor baby.
Zavallı bebek!
Poor baby!
Oh zavallı bebek!
Oh, poor baby!
Zavallı bebek.
The poor baby.
Zavallı bebek!
The poor baby!
- Zavallı bebek.
- Poor baby.
Zavallı bebek, kaybetmeye başladın değil mi?
Poor baby, you're startin to lose it, aren't ya?
Zavallı bebek.
You poor baby.
Oh, seni zavallı bebek.
Oh, you poor baby.
- Zavallı bebek.
Poor baby.
Zavallı bebek, umarım ortalığı çok dağıtmamıştır.
Poor baby, I hope he didn't make a mess.
'Nişanlı'mı kaybettim, zavallı bebek.
I have lost my fiance, the poor baby.
Zavallı bebek bugünlerde hayattan çok az zevk alıyor.
The poor baby gets so little fun out of life these days.
Zavallı bebek!
Poor little baby.
Burada bu zavallı bebek ile ne yapıyorsun?
What are you doing out here with that poor infant?
Zavallı bebek.
Poor babe.
- Zavallı bebek.
- Poor little thing.
- Zavallı bebek dinazor kuş sıkışmış..
- That poor baby pterodactyl's trapped.
Seni zavallı bebek!
You pathetic infant!
Zavallı bebek yanlış aileyi seçmiş.
Poor baby. You picked the wrong parents.
Zavallı bebek...
Poor baby.
Ov, zavallı bebek.
Tsk. Oh, poor baby.
Zavallı, zavallı bebek.
Poor, poor, poor baby.
Zavallı bebek, çok yorgunsun.
Poor baby, you're so tired.
Zavallı bebek.
That poor baby.
- Zavallı bebek. Onun tatlı biri olduğunu düşünmüştüm.
I thought he was cute.
Zavallı bebek hiç Rüya Diyarına gidebilecek mi merak ediyorum.
I wonder if that poor baby is ever going to get to the Land of Nod.
Zavallı küçük bebek.
Oh, the poor little mite.
Zavallı Zee ile bebek.
Poor Zee and the baby.
Zavallı Michael, heyecan verici bir kadını sıkıcı bir bez bebek için terkederek nasıl da kendini mahvediyor.
Poor Michael, how he shortchanges himself deserting a warm, exciting woman of the world for an insipid wax doll.
Zavallı, tatlı bebek.
Poor, sweet baby.
Kırık kolların, göğüs ağrısı çekenlerin, kafası yarılanların parmakları taksinin kapısına sıkışmış adamın isilikli bir bebeğin, araba çarpmış bir çocuğun metroda kapkaççıya kurban giden yaşlı bir kadının, denizcilerin dövdüğü bir zavallının intihara teşebbüs eden bir gencin, paranoyakların sarhoşların, astımlıların, tecavüze uğrayanların, bebek düşürenlerin uyuşturucu komasına girenlerin bacağı kırılanların, kanserli hastaların, kalp krizi geçirenlerin yanında yatıyordu. Orası bir tımarhaneden beterdi.
Mislaid among the broken wrists... the chest pains, the scalp lacerations... the man whose fingers were crushed in a taxi door... the infant with a skin rash, the child swiped by a car... the old lady mugged in the subway, the derelict beaten by sailors... the teenage suicide, the paranoids... drunks, asthmatics, the rapes, the septic abortions... the overdosed addicts... the fractures, infarcts, hemorrhages, concussions, boils, abrasions... the colonic cancers, the cardiac arrests... the whole wounded madhouse of our times.
Bu zavallı küçük bebek.
That poor little baby.
Zavallı küçük bebek.
- Poor little mite.
Zavallı, küçük, babasız bebek.
Oh! Poor little fatherless baby.
Bu zavallı, aç bebek için biraz süt verir misiniz?
Could you spare some milk for this poor, hungry baby?
Seni zavallı küçük, ağlak bebek!
You miserable little crybaby!
Zavallı, hassas bebek.
Poor, sensitive baby.
Zavallı bebek.
- Poor baby.
Zavallı Greg'in üstüne bebek kustu.
Oh, poor Greg got spit up on by a baby.
Tıpkı zavallı bir "Barbie Bebek." gibisin.
You're weak and pathetic Barbie.
Eğer Pacey'e ne kadar stresli olduğumu söylersem, benim zavallı mızmız bir bebek olduğumu düşünecek.
If I tell Pacey how stressed I am, he's just gonna think that I'm this... -... pathetic, whiny cry-baby, you know?
Oh zavallı küçük bebek.
Oh, little poor baby.
Zavallı küçük bebek.
Poor little baby.
Zavallı kız, hapishanede bir bebek doğuracak.
Poor girl, you'd have your baby born in jail.
İşte bu harika. Ağlamak üzere olan zavallı bir taş bebek gibi.
Great, she'll look like a rag doll in tears.
Bebek doğurtmaya çalışıyorlar ama zavallı çocuk göbek bağını kullanarak tekrar içeri girmeye çalışıyor.
They're delivering a baby and it's using the umbilical cord to crawl back in.
bebek 1147
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21
zavallı 389
zavallım 26
zavallıcık 135
zavallı şey 169
zavallı adam 286
zavallılar 55
zavallı herif 18
zavallı ben 20
zavallı aptal 20
zavallı çocuk 243
zavallım 26
zavallıcık 135
zavallı şey 169
zavallı adam 286
zavallılar 55
zavallı herif 18
zavallı ben 20
zavallı aptal 20
zavallı çocuk 243