Zavallı küçük şey translate English
87 parallel translation
Zavallı küçük şey!
Poor little fella!
Seni zavallı küçük şey.
Oh, you poor little thing.
Kesinlikle çok cesur. Zavallı küçük şey, yeterince yemiyor.
She's just been too brave, poor little thing, and not eating enough.
- Zavallı küçük şey.
- Poor little thing.
Zavallı küçük şey.
Oh poor little fellow.
Ah, zavallı küçük şey, çok korkmuş.
Oh, the poor little thing's scared to death.
Zavallı küçük şey.
Poor little guy.
Zavallı küçük şey.
Poor little thing.
Kızamık, zavallı küçük şey.
Scarlet fever, poor little thing.
Zavallı küçük şey, daha üç aylık bile değil.
Poor little thing, scarcely three months old.
Oh, zavallı küçük şey.
Oh, poor little thing.
Zavallı küçük şey burada tıkılı kalmış olmalı.
Poor little thing must be stuck.
Zavallı küçük şey. Yakında daha derin bir uykuya dalacak.
Soon, these children will sleep a very different sleep.
Zavallı küçük şey!
You poor little thing.
Zavallı küçük şey.
Poor little creature.
Oh zavallı küçük şey!
Oh poor little thing!
Zavallı küçük şey.
Oh, you poor little thing.
Zavallı küçük şey diyorlar.
"Poor little thing," they're saying.
Zavallı küçük şey!
Poor little thing!
Zavallı küçük şey.
Poor, pretty little thing.
Zavallı küçük şey.
The poor little thing.
Zavallı küçük şey!
Poor sad little thing!
Sanırım zavallı küçük şey, senin kadar ateşliydi.
I think the poor young thing has the hots for yours truly.
Zavallı küçük şey.
Oh, the poor little thing.
Seni zavallı küçük şey.
Your wretched little thing.
- Zavallı küçük şey, hasta o.
Poor little thing. She's sick.
_ Zavallı küçük şey.
- Poor little thing.
- Zavallı küçük şey.
Ohh. Poor little thing.
Zavallı küçük şey, zavallı şey.
Poor little thing, poor thing.
Zavallı küçük şey.
Poor little love.
Zavallı küçük şey. ) İki kuruşluk adamsın ama hala yalan söylüyorsun!
You're a worthless two-dollar criminal, and you're lying!
Çünkü çok tatlı Bu zavallı küçük şey, sokakta tek başınaydı
Because he's so cute poor little thing was out on the streets
Zavallı küçük şey..
Poor little scrap!
"Yardım edin bana." Zavallı küçük şey.
"Help me." Poor little thing.
Zavallı küçük şey.
That's rough!
Bu zavallı küçük şey de kim?
Who is that sad little person?
Zavallı küçük şey
Poor little thing.
Zavallı küçük şey.
You poor little thing.
Bu küçük zavallı şey evlendi, evliliği mutsuz.
This poor little thing is married, unhappily married.
Seni zavallı, küçük şey.
Oh, you poor little darling.
Seni küçük zavallı şey.
You poor little thing.
Seni küçük, zavallı, yalnız şey.
You poor lonely little thing.
"Hiçbir şey acını hafifletemez, ama umarım içindeki çek seni ve zavallı küçük Wendy'i sokaklardan uzak tutmaya yetecektir."
" "Nothing can ease your grief, but I hope the enclosed check... Will help keep yourself and poor little Wendy out of queer street."
Şey, aslında, şöyle düşün- - Sen her ne yapıyorsan yap ama, ve zavallı küçük Valerie, bizim hakkımızdaki gerçekleri duyduğu gün- -
Well, now, think of it- - You working at whatever it is you can do, and that poor little, uh, Valerie, the day she hears about us- -
Küçük yaşlı böcek daire şeklinde, hep aynı yöne gidiyor, ta ki sonunda çiviye toslayana kadar, zavallı yaşlı şey.
The little old beetle goes round and round, always the same way, you see, till he ends up right up tight to the nail, poor old thing.
Seni küçük zavallı şey.
You poor, wee thing.
John, benim kocam değil ve şey... zavallı küçük Ricky...
John, he's not my husband and uh.... poor little Ricky...
Belki küçük zavallı şey acıkmıştır.
Maybe the poor little thing's hungry.
Bir kalbi, zavallı küçük zengin çocuğun acı dolu ağlaması gibi hiçbir şey burkamaz. - İmzalar mısın, lütfen?
If this guy offers me a chance to go to Worthington then I have my answer.
O küçük zavallı şey.
That poor little thing.
Sen küçük, zavallı bir çocuktan başka bir şey değilsin Warren.
You're nothing but a sad little boy, Warren.