English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → English / [ B ] / Bebek nerede

Bebek nerede translate English

358 parallel translation
- Söylesene, bebek nerede?
- Say, where's baby? - Danny Mora.
Bebek nerede, hayatım?
Where's the baby, dear?
O bebek nerede?
Where is that baby?
Prism, o bebek nerede?
Prism, where is that baby?
Maggie, bebek nerede?
Maggie, where's the baby?
Bebek nerede?
Where Baby?
- Bebek nerede, Tom?
- Where's the baby, Tom?
Bebek nerede?
Where is the baby?
Şimdi, acaba bebek nerede olabilir?
Now. Now, I wonder where that doll can be.
Bebek, Susy, bebek nerede?
The doll, Susy, where is it?
- Susy, bebek nerede?
- Susy, where's the doll?
Bebek nerede?
Where's the baby?
Bebek nerede kalacak?
Where'll the baby sleep?
Holland, bebek nerede?
Holland, where is the baby?
- Bebek nerede?
- Where's the baby?
Bebek nerede? !
Yeah, you got to tell me!
Annecigim, bebek nerede?
Give Mommy, it's the baby.
Bebek nerede?
Where's the doll?
- Lânet olası bebek nerede?
Where the hell's that baby?
- Bebek nerede?
Yeah. Where's the baby?
- Bebek nerede?
Well, where is she? Oh, mom.
- Bebek nerede?
Where's the baby?
Bebek nerede?
Meegosh, where's the baby?
Bebek nerede?
Willow, where's the baby?
Bebek nerede?
Where " s the baby?
Bebek nerede Barclay? Nerde kahrolası bebek?
J., where's the doll where's the fucking doll?
Bebek nerede?
Where is that baby?
- Vick, bebek nerede?
- Vick, where's the baby?
- Neyse bebek nerede?
- So where is this baby, anyway?
Peki o zaman bebek nerede?
Then the question is : where is the baby?
- Lissy bebek nerede?
- Where's Lissy Doll?
Bebek nerede?
Where's the infant?
- Bebek nerede?
- Where's that baby?
- Bebek, nerede o?
The baby, where is it?
İnanabiliyor musunuz kardeşlerim ve biricik dostlarım sadık anlatıcınız kucakta savunmasız bir bebek gibi tutuluyor ve ansızın nerede olduğunu ve kapıdaki "ev" yazısının neden bu kadar tanıdık geldiğini farkediyordu.
And would you believe it, O my brothers and only friends there was your faithful narrator being held helpless like a babe in arms and suddenly realizing where he was and why "home" on the gate had looked so familiar.
Bebek İsa nerede?
Where's Baby Jesus?
Bebek nerede?
- Where's the baby?
Nerede şu bebek?
Where's that baby?
Bebek maması nerede bulurum?
Excuse me. Where can I get a jar of baby food?
- Bebek pudrası nerede?
Where'd you put the baby powder?
Bebek beslemeyi nerede öğrendiniz balıkçıda mı?
Where did you learn to diaper a baby, in a fish market? Now, look out.
Lanet "Bebek Odası" nerede? !
Where the hell is the "Baby Room"?
Sana bir dövme daha yapayım, bebek! Kızı nerede?
Where is his girl?
- Mektupların nerede, bebek?
Where's your letters, baby? Hey, Mr. Postman.
Nerede miydim, bebek bakıyordum.
Where was I? I was babysitting.
Alt bezin nerede, bebek?
Hey, where's your diaper, baby?
- Teğmen, bebek İsa nerede?
- Lieutenant, where is that baby Jesus?
- Bebek nerede? - Kurt muydu Bebek miydi?
- Where's Babe?
- Bebek nerede?
Where's the baby? He's gone.
- Bebek koltuğunu sığdıramazsınız. - Bagajı nerede, onu bile anlamadım.
You could never fit a car seat in there.
Evet, bebek... Çocuk nerede?
Well, baby... where's that kid?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]